Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Aynalar kırıldığında...

Aynalar kırıldığında...
 

Gecelerden bir gece... Geceyarısı. Ay bile başını yaslamış bir buluta... Uyuyor. Rüzgar susmuş... Dokunmuyor ağaçlara, bulutlara... Karanlığı dinliyor. Sabaha ertelemiş esip savurmayı.

Uykunun uğramadığı... Uykuya kilitli bir kapı... Kapının ardında oda... Odada bir yatak... Yatakta bir uykututmaz kadın.

Yastığın üzerinde huzursuz başı... Ve o başın içinde uykututturmaz düşünceler.

Her gece yokladığı kapıdan "geri dönmeler" küstürmüş...Terk etmiş uyku, uykuzamanının uykututmazını...

Korkularını omuzuna sarıp... Kalkıyor usulca yatağından kadın... Tutuyor eteğinin ucundan... Çıplak ayaklarının ucunda, pencereye yaklaşıyor.

Dışarıda "aybileuyumuş" gece... Karanlık sokak... Sokağın köşesinde bir sokak lambası... Işığının aydınlattığı kadar aydınlık.

Odaya dönüp bir göz atıyor kadın... Karanlık.

Birden bir ayak sesi geliyor dışarıdan... Onun dışarısından... Dinliyor.

Kimseyi görmüyor sokakta... Sadece ayak seslerinden ibaret sanki "yürüyen."

Ses yaklaşıyor adımlar boyu... Tam penceresinin altında bir an... Sadece kısa bir an duraklıyor.

İşte o zaman fark ediyor, karanlıklar içindeki belli belirsiz silueti.

Bir sigarayı yakan çakmağın sesi ve kısa bir an aydınlıkta belli belirsiz görünen yüzünün "bir yarısı." Tanıdık bir çehre değil "diğer yarısını göremediği" o yüz.

Sigaradan çektiği ilk nefes sonrası, dumanı savururken yukarıya doğru bakan gözler... Karşılaşıyor görmeden.

O kısacık andaki "bakış" bir yerden tanıdık... Ama nereden? Düşünüyor... Ama hatırlamıyor.

O daha ne olduğunu anlamadan, anlayamadan... Ayak sesleri duyuluyor tekrar... Kendisi yabancı, gözleri tanış siluet, ağır adımlarla gidiyor. Elinde minicik ateşiyle sigara, hangi düşüncelerde bilinmez... Her adımda, biraz daha uzaklaşıyor.

Gecelerden bir gece... Geceyarısı... İki uykututmaz... Biri sokakta, diğeri penceresinin ardında... "Adımlar boyu" ayrılıyor.

Uykuzamanının uykututmaz kadını... Çekiliyor pencereden. Yavaşca gidip, bir mum yakıyor aynanın önünde... Ne çok karanlık, ne de aydınlık şimdi oda...

Titrek bir deli loşlukta... Belirsiz bir nedenle kırılmış ayna. Belki de kırk değil... O'na öyle geliyor.

Bazı zamanlarda nedense... "Ayna"sı kırılıyor.

Parçalanmış yansımasını görüyor karşısında..

Parça parça... Paramparça.

Kırık aynada bir bakış... İrkiliyor.

Siluetin gözleri orada...

Aynadan ona bakıyor.

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..