Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '08

 
Kategori
Güncel
 

Aynalı erkekler

Aynalı erkekler
 

Nedir Bu Sarkozy'den çektiğimiz, 40-50 yaş civarı erkeklerde ‘Sarkozy Sendromu’ oluşmaya başlamış... Azgın tekeliğin estetik boyutu.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin geçtiğimiz Ocak ayında kendinden 13 yaş genç Carla Bruni ile evlenmesinin ardından Avrupa'da 'Sarkozy sendromuna yakalanan' 40-50 yaşındaki erkekler daha fazla estetik ameliyata başvuruyorlarmış.

Artık kendilerinden genç bir kadınla beraber olmaya başlayan ya da evlenen erkeklerin çoğu estetik ameliyat yaptırıyormuş ve estetik yaptıran erkek sayısı Sarkozy’nin Bruni ile evlenmesinin ardından iki kat artmış.

Bizim uzmanlarımız da diyor ki ; estetik ameliyatlar, erkeklerin ilişkilerinde kendilerine güvenlerini artırıyor.

Anlaşılan odur ki; Kadınlar, ellerinden düşürmedikleri aynaları artık erkeklere kaptırdı. Son yıllarda, Türkiye'de erkeklerin estetik yaptırma oranı yüzde 200 artmış.

Günümüzde erkeklerde iyi görünmek, daha bakımlı olmak, daha iyi giyinmek için en az kadınlar kadar çaba sarf ediyorlar. Metroseksüel olabilmek için, cilt, el, ayak bakımı hatta ağda yaptırarak cillop gibi dolaşan erkekleri görmeye yeni yeni alıştık.

Şimdi de; iyi, genç ve dinamik görünmek için en az kadınlar kadar erkeklerde sık sık plastik cerrahların kapısını çalmaya başlamışlar.

Peki erkekler en çok nerelerini düzelttiriyor ?

Erkekler en çok burunlarını düzelttirip, karındaki ve göğüsteki fazla yağları aldırma, botox ve yüz gerdirme, saç ektirme, kulak kepçeliğini düzeltme gibi isteklerle estetik cerrahi için baş vuruyorlarmış. Bir de estetik cerrahiden sayılmaz ama göğüs ve sırt kılları için laser epilasyona giden erkekler de bir hayli fazla.

Türkiye'de en çok talep edilen estetik operasyonlardan biri de "cinsel organını büyüttürme" imiş.

Hastaların büyük bir çoğunluğu normal ölçülerde olan cinsel organlarının daha da büyük olmasını istiyorlarmış.

Ancak bu işin uzmanı bir doktor diyor ki; “bu tür ameliyatları senelerce uyguladıktan sonra, -özellikle Türk hastalarda- esas problemin organda değil kafada olduğunu anladım ve artık uygulamıyorum”.

Çarpıcı ve doğru bir cevap...

Erkek veya kadın, 50 yaş sendromunu estetik müdahalelerle atlatmak yerine, kafamızda sorunumuzu halletsek, kendimizi bu yaşların güzelliğine hazırlasak, her şeklimiz ile kendimizle mutlu hissedebilmeyi öğrensek, sendromsuz, kompleksiz, sağlıkla yaşasak gitsek olmaz mı?

Hem de racona ters düşmeden…

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..