Aynı suda yıkanmak...

“Hayır diyenler kim..? CHP, MHP, BDP” 

Elbette hatırladınız; geçen sene yapılan Anayasa referandumu öncesi, Başbakan’ın en vurucu silahı idi bu sözler. Hatta ‘yandaş’ diye tabir edilen medyalar olayı şu sözlerle veriyordu; “hayır cephesi belli oldu, CHP, MHP, BDP” 

BDP ise referandumu boykot edeceğini söylüyor; mitinglerde temsili seçim sandıkları parçalıyordu. 

Referandum günü ise BDP’nin egemen olduğu bölgelerde, neredeyse hiç parçalanmamış bir vaziyette, ülke ortalamasının çok üstüne ulaşan oranlarda ‘evet’ oyu çıkacaktı. BDP’liler ne Başbakan’ın söylediği gibi ‘hayır’ oyu kullanmış, ne de kendilerinin açıkladığı gibi referandumun ‘boykot’ edildiğine dair en ufak bir emare vardı. 

Sonuçta Anayasa BDP’nin bu iki yönlü desteğinin de yardımıyla, AKP’nin arzuladığı mahiyette yeniden ‘dizayn’ edilmişti. 

Niye mi açtık şimdi bu eski hesapları..? 

Çünkü bu hesaplar, Başbakan için eski değil eskimeyen bir silah. Aynı silahı CHP’nin alnına bir kez daha yöneltmiş bulunuyor Başbakan. Şırnak’ta yaptığı seçim konuşmasında, referandum öncesi konuşmaları hatırlatırcasına; CHP ile BDP’nin kolkola girdiğini, çeteleri diriltmek için işbirliği yaptıklarını söyledi. 

Abdullah Öcalan’ın bir süre önce, adeta Başbakan’ın bu sözlerine zemin hazırlamak istercesine İmralı’dan savurduğu tehditler, şüphesiz ki herkesin zihninde hala sıcaklığını korumaktadır. 

Yaklaşık 3 ay önce yazdığım “İddia ediyorum” başlıklı yazıdan da anlaşılacağı üzere; aslında bu yaşananları tahmin etmek zaten zor değildi. Ancak olay bu nokta da kalmayarak, bizim hayal gücümüzün ötesine geçti. 

Bir polisimizin ne yazık ki hayatını kaybederken bir diğerinin yaralandığı acı bir olayda yaşadık bu süreçte. Düşünün ki olaylar, Başbakan’ın konvoyuna suikast düzenlenecek boyutlara ulaştı. Polis aracına mermi yağarken, çok şükür ki, konvoydaki AKP araçlarına bir tek mermi bile isabet etmemişti. 

Gerek terör örgütü, gerekse de yasadışı skandal kasetlerinden kaynaklanan bu gerginlikler, seçime dair tüm coşku ve umutları silip süpürdü. Neredeyse herkes, artık bu işin bir an önce olup, bitmesini arzular bir hale geldi. 

Yazımızın başında da söz konusu ettiğimiz gibi; Başbakan referandum öncesinde soruyordu; “hayır diyenler kim..?” Sonra cevabı kendisi veriyordu; “CHP, MHP, BDP…” 

Bu süreçte biz de sormak istiyoruz; “aynı suyla kaç kez yıkanılır..?” Fakat bu sorunun cevabını biz değil, bir an önce geçip gitmesini arzuladığımız 12 Haziran günü seçmen verecek…