Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '06

 
Kategori
Müzik
 

Aynur gibi...

Aynur gibi...
 

Herkesin anlatacak bir şeyleri vardır içinde sakladığı. Söyleyecek sözleri vardır; hayata, insana, geçmişe, geleceğe ve tüm yaşanmışlıklarına dair. İnsan kendini anlatabildiği, diğer insanlara aktarabildiği ve onları da kendi duygu ve düşünce dünyasına misafir edebildiği ölçüde ölümsüzdür.

Sen anlatırsın; insanlar seni okur, dinler ya da izler. Duygularının ve yüreğinin en saklı kıyıları bazen bir romanın sayfalarında, bazen ses tellerinde oluşup kulaklara çarpan bir tını da taşır varlığını zamana ve mekana. Yüreğin, düşüncelerin, birikimin ve ifade gücün ne kadar büyükse o kadar büyük olur kişisel yolculuğunun anlatımı. Ne kadar renkliyse ruhunun renk skalası o kadar ölümsüzdür kendini ifade eyleminin sonuçları.

İnsan sesi, ses telleri adı verilen iki ince ve narin kasın birbirine sürtünmesiyle oluşur. Sonra yukarıya burun boşluklarına ve damağa doğru taşır ses kendini. Sesi oluşturan bu anatomik olayın neticesinde ortaya çıkan bütünlük dinleyeni derinden etkiliyorsa eğer, demek ki sesin oluşum sürecindeki anatomik olaya başka faktörlerde katılmış ve beslemişlerdir onu kendi varlıklarıyla: O sesin sahibinin hisleri, yüreği, geçmişi, şimdisi kısacası kendi benliğinde taşıdıkları girmiştir işin içine.

Ne kadar zenginse iç dünyan ve ne kadar samimi ise duyguların o kadar güzel ve etkileyicidir sesin. Aynı Aynur gibi…

Onu ilk kez Şener Şen ve Meltem Cumbul’un başrollerini oynadıkları Gönül Yarası filminde seslendirdiği Dar Heji Roke (İncir ağacısın) şarkısıyla tanıyıp hayran olan birçok insan biliyorum. Hepside o çıtı pıtı esmer kızın sesinin ve söyleşinin yarattığı büyüye kaptırmışlardı kendilerini, aynı benim gibi. Aynur hüzünlü bir şarkı söylerken gözlerini kapatıyor ve açıyor yüreğini, türküsünü tüm samimiyetiyle insanlarla paylaşıyor. Nasıl etkilenmez ve nasıl sevmez insan kendi ruhunda bu kadar güzel bir etki yaratan bir sesi ve onun sahibini?

Aynur Doğan, 1975 yılında Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde doğmuş ve çocukluğu burada geçmiş. Kendisini ve çocukluğunu anlatırken “Dağlarda türküler söylerdim beni ağaçlar, kuşlar dinlerdi” diyor Aynur. Şanslıyız ki bizde bu güzel sesi dinleme mutluluğuna eriştik. Dersim dağlarının bu güzel sesi İstanbul’da Arif Sağ müzik okulunda bağlama ve müzik dersi, sonrasında da şan hocalarından şan dersi aldıktan sonra 2002 yılında Seyir isimli Türkçe bir albüm yayınlıyor ama istediği kadar geniş bir kitleye ulaşamıyor bu albüm. Sonrasında Kalan müzik tarafından yayınlanan Keçe Kurdan albümü onun için bir dönüm noktası oluyor. 2004 yılında yayınlanan ve iki tanesi dışında tümü Kürtçe türkülerden oluşan bu albümün ardından birçok insan Aynur’u ve onun güzel sesini tanımıştır artık.
“Müzik evrensel bir dildir” cümlesini kanıtlarcasına Avrupa ülkelerinde de geniş bir dinleyici kitlesi edinen Aynur, İngiltere’de yayınlanan Folk Roots isimli etnik müzik dergisine kapak oluyor, BBC’de bir programa katılıp söylediği Ahmedo türküsüyle İngiliz spikeri hüngür hüngür ağlatıyor. Sonrasında yine İngiltere’de yayınlanan The London Times gazetesinin Türkiye’yi tanıtan ekinde kapak oluyor. Albümleri Avrupa ülkelerinde etnik müzik dalında en çok dinlenen albümler sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Çünkü aynen denildiği gibi müzik evrensel bir dildir ve insanlar içlerine işleyen bir şarkı dinlediklerinde onu hangi dilde söylendiğiyle değil üzerlerinde bıraktıkları etkiyle değerlendirirler.

Mucize ses Aynur Doğan, 2005 yılında yine Kalan müzik tarafından basılan Nupel isimli güzel bir albüme imzasını atıyor. Türkçe’de yeni sayfa anlamına gelen Nupel’in kendi müzik kariyerinde gerçekten de yeni bir sayfa olduğunu kanıtlarcasına her şarkısında sayfalar dolusu acıyı, hüznü, aşkı, ölümü, sürgünlüğü ve coşkuyu anlatarak…

Aynur Doğan’ı dinlemediyseniz mutlaka dinleyin ve bu mucize sesin sizi türlü çeşit duygu ve yaşanmışlıkla örülmüş dünyasına almasına izin verin…

Resim: http://www.aynurdogan.net/fotograf_kategori.asp?CID=2&category=Aynur

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..