Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Ayrık otları

Ayrık otları
 

Seni okşayan ellerin yanında sanki bileti kesilen garip bir yolcuyum. Seni severlerken başka gözler ve eller korkular, kaygılar otobüsünün içindeyim. Kimdir bu üçüncü kişiler? Sen ve ben aralığında özgür bir ülke bırakırken, kimdir o ülkelere girip talan edenler? Bir elin parmaklarının diğer elin parmaklarının içine girmesi gibi kimdir bizimle bu kadar içli dışlı olanlar? Kimdir aşk apartmanımızın asansörüne bindiğimizde bizimle beraber binen ve inen? Üçüncü kişiler akan bir renge benzer, karışır diğer renklere. Hayatımızı renk kirliğine dönüştüren bu üçüncü kişiler, ne isterler özgürce dalgalanan iki renkli bayraklardan. Seni severken seni seven, sana kızdığımda seni teselli eden sahte doktor diplomalı; fakat iki kişinin arasına girmede epeyce ihtisas yapmış bu kişiler ne isterler bizden. Konuşurken aramıza giren, cümle düşmanı duygu hırsızlara kapıyı açık bırakan kimdir? 

AYRIK OTLARI
Bereketleri toprağı kazar gibi seni severken
Kalbine sevgi tohumlarını ekmeye başlarken
Buğday tenine avuç dolusu aşkımı dökerken
Ayrık otları gibi karşımıza apansız çıkanlara
Gönlünü açma ne olur açma ne olur ne olur
Sevgili kimse girmesin seninle benim arama
Aralık bırakma bedenimle bedenin arasında 

Aşk tarlamızda ansızın bitiveren ayrık otları
Yüreğiyle gözleriyle sözleriyle sana dokunur
Onları köklerinden koparıp atasım gelse de
Zararlı bitkiler gibi ellerime musallat olurlar 

Aklım bir asansör gireni çıkanı belli değil ki
Kafam bozulmakta beynimi telleri kopmakta
Nedir bu kalabalık aklımda sen olsan da
Yere çakılmakta senli duygularım beni anla 

Üçüncü şahıslar kafamın içine dolmakta. Beynimde bir yığın ayak izi... Kaçmalarımı anlatamamaktayım sana. Artık başım ağrımakta, gözlerimde kırmızı çizgiler, nefretlerimi resmetmekte. Nedir bu insan kalabalığı... Kimse seni sevmeme izin vermemekte. Bütün senli düşüncelerim, karmakarışık saçlarıma dolunmakta. Bir berbatlık hissi yüreğimi incitmekte.
İnsanlar talancı ve yalancı... Herkes saygısını yitirmekte bir başkasına. Aşk bir halk otobüsü. Ayakta kalanlar ve oturanlar sevgilinin otobüsünde yer kapmakta. Hep böyle mi olmalı aşklar ey sevgili? Bir gün de şu ön ve arka kapıları kapat da, kalalım baş başa.
Neden insanlar yalnızlığa saygı duymaz. Seninle hiç yalnız kalamam mı? Bırak şu ay tutulmalarını ve güneş tutulmalarını. Ben sana tutulmuşum ne olur beni anla. Başkalarını sokma araya. Aşkınla kara bir baht yaşatma bana.
Yaşamak yemek içmek dünyası başkalarının anlayışında. Bardağın da, çatalın da, kaşığın da yeri var oysa. Kimse yerini bilmemekte. Herkes aklımı yiyip bitirmekte.
Gümüşten sular ve altından balıklar var yüreğimde. Bunca zenginlik yetmemekte mi sana? Neden bu eşek inadın? Altın semerler peşinde koşmaktan vazgeç artık. İnsan olanın insanca aşkı olur. Başkaları senin sırtında yük olur. Ah sevgili daha fazla inat etme bana. Beni anla!
Bir bulamaca benzemekte bu aşk. Sen başkalarını karıştırdıkça aramıza, bu aşkın tadı kaçmakta. Nedir sendeki bu mide? Her yediğin halt sana yaramakta. Aramıza kim varsa katılmakta. Çer çöp gibi aşkı kim arzular? Artık şu çöplüğü kaldır aramızdan.
İnsanlar zafer peşinde iktidar peşinde. Karga gibi dolaşmakta insanlar gökyüzünde. Yeter ki açıkta bir sevgi veya aşk görsün, hemen ona dadanmakta. Çaldığı yürekleri sonra yüksekten aşağı atmakta. Ardından ne güzel sevmekteydik birbirimizi, kalbimi kırmakta şimdi sözleri yeryüzüne çarpmakta. Ah sevgili, çaldırma yüreğini kargalara. Ne olur beni anla! 

 
Toplam blog
: 44
: 575
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarl..