Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '08

 
Kategori
Blog
 

Ayrıkotu muyuz ki?...

Ayrıkotu muyuz ki?...
 

Buğday, sonbahara doğru tarlaya gelmiş ve toprağın altına girmiş. Üzerine yağmurlar yağmış, kar üzerini yorgan gibi kaplamış ve ilk bahar gelip, cemre de toprağa düştükten sonra, toprak üstüne çıkıp yeşillenmeye ve boy atmaya başlamış.

Artık boyu neredeyse bir metreye yaklaşıp, baş ta tuttuğu günlerden bir gün <ı>“Ah… Aman, susuzluktan ölüyorum” diye bir ses duymuş. Şöyle etrafına bakındığında, ayağının altında ölmek üzere olan bir <ı>“Ot” görmüş.

Bakmış ki durumu facia,<ı> “Hayrola, n’apıyorsun orada” demiş. Ot, can havliyle <ı>“Rüzgar kuvvetlice esince,, kökümle birlikte savruldum, ölüyorum” demiş…

Buğday bakmış ki bir <ı>“Ot”, ve ota dönmüş <ı>“Hadi bakalım, şurada kenarda dur, ben birkaç güne kadar gideceğim, gelinceye kadar kendini toparla” demiş. Ve birkaç gün sonra da biçilmiş, gitmiş…

Tekrar günü gelip de tarlasının başına dönünce, bakmış ki ne görsün, acıyıp da <ı>“Hadi şurada kendini buluncaya kadar dur” dediği <ı>“Ot” gelişmiş, serpilmiş vd dahası da tüm tarlayı kaplamış.

Buğday, bu duruma çok bozulmuş…

Dönmüş <ı>“Ot”a ve <ı>“Sana bir köklük yer verdik, ne bu hal” demiş…

Buğday tanesine doğru şöyle bir afili tarafından nazar atan <ı>“Ot” gelişmiş ve gürleşmiş yapraklarını da şöyle bir yana atarak <ı>“Vallaha, sıkışan çıksın aradan” demiş…

*

Son bir iki günden bu yana, Milliyet İnternet sitesinin yeni düzeni geliyor ekranlarımıza. Çok da güzel olmuş hani. Ben, beğenerek bakıyordum da, blog yazarı arkadaşlarımızdan <ı>“eflatuun” kardeşimiz yazana kadar hiç dikkatimi çekmemişti doğrusu.

Eski hali ile <ı>“Blog”ları sayfanın sol tarafından ve renkli olarak aşağı doğru <ı>“Dikkat çekecek” şeklide indirirken, bu kez sayfanın en sonuna, hem de dikkat çekmeyecek gibi iyiden iyiye atılmış.

Niye böyle oldu?...

Hani Milliyet İnternet sayfasını hazırlayan kardeşlerimiz, Blog yazarlarından bir korkuları mı oldu ki <ı>“Ayrık otu gibi her yeri kapladılar” düşüncesi ile oralara buralara attılar?

Eğer böyle bir düşünce varsa, aslında haksız da değiller hani. Neredeyse blog yazanların sayısı, tüm Milliyet çalışanların sayısını geçmiş de olabilir yani…

Ayrıca, yazanlarımızın birçoğu, bu sayfada yazmanın keyfini çıkarırken, şimdi <ı>“edinilmiş hakları” geri alıyormuşçasına oluyor mu bu yaptıkları?

Bana göre olmuyor.

Ama ben tabi bütün buna rağmen, Milliyet İnternet sayfasını hazırlayan kardeşlerimizin, bu düzenlemede art niyet taşımadıklarına, bizleri <ı>“ayrık otu”[1] saymadıklarına güvenim tam.

Göreceksiniz, en kısa zamanda <ı>“Blog” bölümüne hak ettiği değeri ve dolayısıyla da yeri vereceklerine inanıyorum. Hatta <ı>“Üst bantta” da <ı>“Blog” bölümünü unuttuklarını görecekler…

Evet, inanıyorum…

Blogcuları göz ardı etmeyecekler…

Kendilerine buradan en has dileklerimi bu vesile ile iletmek istiyorum.

Saygı ve sevgilerimle…

<ı>01 MART 2008



[1] Ayrıkotu (ayrıkkökü) : Buğdaygillerden yabani bir bitkidir. Sarımtırak beyaz renkteki kökü kullanılır. İlkbahar ve sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur. Mekkeayrığı denilen çeşidi de, ayrıkotunun özelliklerini taşır. Domuz ayrığı ise, zararlıdır

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..