- Kategori
- Şiir
Ayrılığın düşü
Ayrılığın düşü bile ne kadar zor , ne kadar ağır.
Sorsan bir hatrımı gözlerinle,
Baksan berrak sularına niyagaranın,
Öpsen alnından Ağrı'nın karlarını.
Yağsan damla damla gonca güllerin gamzelerine,
Söyle dökülmesin kakülleri sabahın , ben gelmeden yanına.
Kıymasın sonbahar ben bulut olmadan güneşin canına,
Aksan diyorum zamanın ihtiyar ellerinde,
İçirsen saatlere gençliğin iksirini...
Ayrılığın düşü bile ne kadar zor , ne kadar ağır.
Ne olur çağır!
Bir yelkenle okyanuslara açılan sabahlarda,
Yağmur yağmur yağıp üşüdüğüm sokaklarda,
Ve titrediğin an ateş misali şakaklarda,
Ne olur çağır!
Kırmızı ol göğe yükselerek yıldızlarda,
Ak göğsümden içeri anamın elleri gibi.
Seslen güneşe var gücünle geceye bağır,
Sensiz güneş soğuk, her renk kör, her ses sağır,
Dolaşmak sensiz bu şehrin sokaklarını,
Bilemezsin ne kadar ağır.
Yalnız günlerin akşamı,
Hep çile, hep hazan, hep kahır.
Ayrılığın düşü bile ne kadar zor , ne kadar ağır.