Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Ayrılık bu kadar basit mi? 2

Ayrılık bu kadar basit mi? 2
 

Ne bu gece
Öldürmez hiç bir ayrılık.
Yaşıyoruz bir heves.

Ne uzak yarın
Gün boyunca ayrılık
Nefeslerimiz bir kerelik
Ne bu çığlık
Senden gelen
Ne bu nefesizlik
Benden

Ne bu gece
Öldürmez hiç bir ayrılık
Geç bir kalem...

-Günaydınlar...
-Günaydın.
-Dün gece çok güzel yağmur yağdı duydun mu?
-Evet, bak kaldırımlarda yeni gün kızıla boyadı gecenin yağmurunu.

Durdum ve gösterdiği su birikintilerine baktım. O umarsızlıkla görmediğim sadece birikinti olarak algıladığım, ayakkabıma bulaşmasın diye üzerinden atladığım birikintiydi işte.Ama haklıydı birikintilerin üzerinde kızıl pırıltılar vardı.

-Özür dilerim.
-Neden
-Dün sana bu kadar basit dedim ayrlık için. Ama ardımızdakileri böyle basit bir umursamazlıkla ve “hafısasızlıkla” geride bırakamayız.

Bakkalın günaydın komşu bağırtısı sesiz sohbetimizi bir anda bir sarsıntıyla silkeledi.

-Günaydınlar komşu, hayırlı işler olsun.
-Size de size de...

-Niye özür diliyorsun ki, unutma şairin dediği gibi “Ayrılıklarda aşka dahil”
-Saçma, aşıksan ve hala istiyorsan neden ayrılasın ki.
-Ayrılırsın ve bazen ayrılmalısındır da dün senle konuştuktan sonra ben de bunu düşündüm.
-Ama artık ona dair izlerin içinden silindiğini söylüyordun. Sevginin o çok önemsediğin sevginin yok olmaya başladığını söylüyordun daha dün.
-Evet öyle ama.
-Ayrılık nasıl aşka dahil olur o zaman, aşk iki insanın birbirine duyduğu ve iki insanı bir birine bağlayan bir olgu değil mi?
-Birini çok seviyorsan ona sahip olmak kadar sahip olamamayı da bilmeli diye düşünüyorum.
-Bu çok saçma, seviyorsan ve aşıksan aitsindir demekdir.
-Peki aşık olduğun seninle aynı aşkı yaşamıyorsa?
-O aşk değildir ki
-Ama bir zamanlar aynı heycanı ve aşkı yaşamışsanız?
-Ne yani artık bana aşık değilse bu iş gene bitmiştir işte bu kadar basit.
-Peki yılların size kattıkları?
-Onlar değerini bilence korunur.
-Değeri nedir peki?
-Ne bileyim işte önemli.
-Sorumluluklarımızdır bizi bağlayanlar, bazen ruh özgür olamak ister. Öyle kayıtsız öyle sorumsuz. Sürekli olmak durumunda kaldığı boğar ve bu onun için ölümden beterdir.
-İkili hayatların hep biraz özgürlüğü kısıtlaması yok mudur ve olmalıdır da.
-Elbette peki özgür olmanın bedeli nedir bana söyler misin?

Durdum ve bu kez bir kerede yanıt vermemek için kafamın içinde soruyu tartmaya çalıştım ama ne yaparsam yapayım tam bir yanıt bulamıyordum.İçimde bir öfke belirdi aniden tek nefesde gene ağzımdan kelime uçuverdi

-Yalnızlık.

Yol ayrımımıza gelmiştik, gene döndü bana baktı; bu kez gözlerindeki dünkü buğunun yerinde bir gülümseme vardı. Başıyla gene kibarca hoşcakal selamını verip kendi yönünde ilerlemeye başladı. Adımlarını seyrettim o uzaklaşırken. Ne kadar düzgün basıyor ve nasıl özen gösteriyordu her bir adımına, hayret ettim...

...mı?

 
Toplam blog
: 97
: 635
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

öylecene yazmak istiyorum... Hepsi bu. ..