Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Ayrılık saati ansızın çattı, üzüntü dağları aştı

Ayrılık saati ansızın çattı, üzüntü dağları aştı
 

Ayrılık saati geldiğinde ...


Ayrılığın nasıl gediğini anlayamadım...

5-6 ay önce ilk işaretler gelmiş, anlayamadım... her akşam geldiğinde anlatırdın işte olanları, iş arkadaşlarını, müdürünüzü, müşterilerinizi, bütün detaylarıyla aktarırdın yaşanan sıkıntıları. Bazılarını üzülerek, bazılarını tebessümle dinler, çok yorum yapmadan, senin perspektifini değiştirmeye çalışırdım, yatarken bile devam ederdi dertlenmeler, iş stresliydi. Bazen uff lardım, tamam artık, biraz sus da ben de rahatlayayım derdim. Sustun, önce 1-2 gün ne rahat dedim, her akşam bana ait, istediğimi okuyabilir izleyebilir, kafam şişmeden dinlenebilirdim. Sonra merak ettim ne oluyor, hiç bahsetmiyorsun dedim, ben üsteledim anlatasın diye. Sustun, 'seni de üzmeyeyim, yormayayım' dedin. Çok üstelemedim, demek yeni bir dönem başladı diye kabul ettim, yine de arasıra merakla sordum, yanıt vermedin. Eve almak istediğin eşyalardan bahsetmez oldun...

Son bayramda işaretler gelmiş, anlayamadım... Ailece beraberdik, hep fotoğraf çekmeyi, çektirmeyi severdin, bu sefer makineyi bile almamışsın yayına... Çekilen fotoğraflardan kaçtın, karelerin dışında kalmaya çalıştın. Fotoğraf çekilmekten canın sıkıldı diye yorumladım, ses çıkarmadım. Bir gariplik sezdim ama aklıma bir şey gelmedi... Gece korkulu rüyalarda görürdün 'elimi tut' derdin, tutmaz oldun... Gece uyuyamayınca beni çağırıdın, beraber sarılarak yatalım diye, demez oldun...

3 hafta önce son işaretler gelmeye başlamış, anlayamadım... Evde hep salonda beraber otururduk, günün yorgunluğunu, kitap okuyarak, sohbet ederek, tv ve bilgisayar başında gezinerek atardık. Birden bire arka odaya gitmeye başladın, tek başına vakit geçirmeye başladın... neyin var? neden tek başınasın? sorularıma 'kafamı dinliyorum, böyle rahatlıyorum' diyerek cevap verdin. Garip geldi, sesim çıkmadı. Gözlerin farklıydı, hiç görmediğim şekilde yana kayıyordu güzel gözlerin, sanki endişeli, sanki korkulu gözler gibiydi. Saçımı kestirdiğimde hiç fark etmedin, halbuki dokuz yıldır, en küçük değişimi bile fark ederdin. Son gece uyuyamadın, bir ara elimi tut rahatla diyecektim, hatta elimi uzattım sana doğru, tutar şimdi diye, ama tutmadın...

Ve ayrılık saati ansızın geldi, sabah öpüştük ayrıldık. Akşam yoktun, toplamışsın tüm özel eşyalarını, ablana gitmişsin, bir yabancı gibi beni dışarıda bir kafeye çağırdın, tebliğ ettin ayrılmak istediğini, sapsarı yüzün, yaşlı gözlerin, titreyen ellerinle... ben de yıkıldım, hareket edemedim, sadece seni dinledim, sana güvendiğimi çok sevdiğimi söyledim... Beni suçladın her şey için... Yıkıldım... Ben seni  seviyorum... O günden beri uyuyamıyorum... 5 hafta olmuş, boşanma davasını açmışsın...

Ayrılık zor, ölüm gibi, keşke dediğim o kadar şey var ki... keşke bir şansımız daha olsa...

Sevgiyle kal, mutlu ol yeter,

Ben çok kırıldım, yıkıldım, üzüldüm, karardım... seni çok seven kocan

 
Toplam blog
: 10
: 1001
Kayıt tarihi
: 29.06.06
 
 

Mühendislik alanında danışmanlık ve akademisyenlik görevlerini yerine getiren yazar, çağdaş organiza..