Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '09

 
Kategori
Komşuluk
 

Ayrılık

Ayrılık
 

Tam 10 yıl. Yeri geldi kavga ettik, barışmasını bildik,yeri geldi gürültü yaptık anlayış göstermesini bildik, yeri geldi hastalandık bir tas çorba ile kapımızı çalmayı bildik ama sevdik ,hep sevdik. Tuzumuz,şekerimiz kalmadı birbirimizden istedik en çok. Acil işimiz çıktı çocuğu bıraktık ya da okuldan gelecek çocuğumuzun anahtarını. Başımıza gelen her felakette ilk birbirimizin kapısını çaldık, her ne olur ise olsun."Çay yaptım haydi gel"dedik."Hasan yok kahvaltıya gel." dedik.Doğanlar oldu,doğanlar büyüdü. 10 yılı acısı ile tatlısı ise beraber geçirdik.

Dün gece eve geldiğimde son toparlanmalarını yapıyordu komşum. "Yarın evdesin değil mi?" dedi. Evde olmaz olurmuydum. Elbetteki de taşınmalarına yardım edecektim güya. Olmadı edemedim. Bütü gece uyuyamadım çünkü. Aynı katta bitişik duvar kapı komşu idik. O evden gelen nidalar her zaman güvende hissettiriyordu bana kendimi. Oturduğum mekanı en çok komşularım için seviyordum.Ev alma komşu al derler ya hani, komşu almaştım ben.Hem de ne insancıl komşular.Komşuları değil kızları gibiyim buradakilerin. Hem de tüm egoistliğime,içime kapanıklığıma, dik başlılığıma ve dilimin kemiği olmamasına rağmen.Yaşları benden küçük olmasına rağmen,en çok da anne olmaları dolayısı ile bir anne şevkati ile sahip çıkarlar bana.Annelerimden biri gitti!!!!

Sağa dön olmuyor, sola dön olmuyor, televizyon seyret, göz bakıyor ama görmüyor, kitap oku akıl almıyor, müzik dinle kulak duyuyor ama işitmiyor.Zaman geçmek bilmiyor. Bilemezdim bu kadar üzüleceğimi.Asla bilemezdim. Kaybetme acısı ne büyük bir acıymış bir kez daha tattım. Sabah ezanı okunduktan bir süre sonra sızmışım. Kapının çalınması ile uyandım. Kapıdaydı yaşlı güzel gözleriyle. "Hakkını helal et!" diyordu. 10 yıllık zincirin bir halkası kopuyordu.

"Allahım ne çabuk toparlandınız?" Eşyalar çoktan yüklenmiş kamyona ve ayrılık vakti gelip çatmıştı. Ben nasıl duymamıştım onca hengameyi? Nasıl bir uykuydu o Allahım? Bir sürü yaşanmışlık o kadar kolay geçip gidermiydi bir film şeridi gibi insanın gözleri önünden? Ayrılıklarda gidermiş demek ki. Hepimiz sokağa döküldük.Hepimiz ağlıyorduk. Ben bile ağlıyordum ve kimse benim ağlayabilecek olduğuma inanamıyordu. Güzel gözlü komşum gidiyordu. Giderken de arkasında nasıl bir sevgi bıraktığı bu karda kıyamette, bu soğukta kamyonun arkasından sokağa dökülen insan gürühundan belli oluyordu.

Bu gün, kapılar kapandığında herkesin kendi dünyasına çekildiği, yanında yöresinde adam kesseler müdahale edilmediği koşullarda, böyle bir sosyal ilişki içerisinde olmak bizler için bulunmaz bir nimetti.Her ne kadar ön yargılı olmak istemesem de "Gelen gideni aratır!" atasözümüzü aratmayacak bir durumla karşı karşıya kalmamayı umut etmekten başka bir şey gelmiyor elimden.Biz komşumuzdan ayrıldık. Umarım onun yerine gelenler bizlerin, gittiği yerdeki komşuları da O'nun kıymetini bilirler. Kapılar kapanmasın, komşular ayrılmasın.Ayrılsalar bile sadece Türk toplumuna özgü olan komşuluk geleneğinin anlamı, önem ve kıymeti kaybolmasın.Gelenler gidenleri aratmasın, gidenler gittikleri yerde yalnız kalmasın.




 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..