Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ayrılıkçı terörle mücadele; çözüme doğru

Ayrılıkçı terörle mücadele; çözüme doğru
 

Şu mübarek günde, insanlıktan nasibini alamamış, yüreğinde Allah korkusu taşımayan, bu yönleriyle gerçekten "Bizden farklı..." olan teröristleri ve onlara "insanlıktan nasibini almamış teröristler!" demeye dili varmayanları sade bir vatandaş olarak lanetle kınıyorum.

Jeopolitik Misyon
İçerdeki gelişmeler bir yana Dünya, Türkiye’den jeopolitik misyonunu yerine getirmesini beklemektedir ki bu, yönetsel tercihlerin ortaya koyduğu bir misyon değildir. Coğrafyasında var olan, jeopolitiğin belirlediği, başka ülkelere devredilemez bir misyondur.

Geleneksel kültürlerin çakışma noktasında yer alan Türkiye, Doğu ile Batı, Güney ile Kuzey arasındaki tüm ilişkilerde köprü olma… misyonunun gereğini, tarihinde örnekleri görüldüğü gibi (Anadolu Selçuklu Türk Devletleri dönemi gibi) yerine getirmek zorundadır. Çünkü tercihimizin yaşadığımız coğrafyada varolama ya da silinme ile sınırlandırılmış olduğunu yine tarih teyit etmektedir.

Ulusal ve uluslararası sektörel ilişkiler ağını oluşturmak ve bunun temini için çağın gerçeklerine uygun yapıları gerçekleştirmek, jeopolitik misyonunun gereği ve bir küresel talep olarak değerlendirilmelidir.

Bunu başarabilmek için Türkiye Cumhuriyeti’nin öncelikle değerler sistemi üzerinde uzlaşı sağlaması, sonra, misyon ve vizyonunu net bir şekilde ifade etmesi gerekir ki bu husus, Milli idrak ve katılım açısından büyük önem teşkil etmektedir.

Milli Değerlerimiz
Türkiye’de Değerler Sistemi üzerinde fikir birliği sağlanamamıştır. Oysa insanı, insan topluluklarını ya da milletleri güçlü kılan, sahip oldukları değerlerdir; onları güçsüz gibi gösteren ise yönetim yetersizlikleri olabilir ancak.

Ortak değerler sistemi oluşturamamış, buna bağlı olarak misyon ve vizyon geliştirememiş toplumlarda ortak şuurdan da söz edilemez. Böylesi topluluklar lider de çıkartamazlar. Aksine, küçük insanların güdümünde oradan oraya sürüklenen ve sürekli birbirleriyle didişen küçük cemaatler topluluğundan başka bir şey olamazlar.

Herkesin anlayacağı şekilde ifade edilmiş ve üzerinde uzlaşı sağlanmış değerler ile misyon ve vizyon etrafında birleşmek ve bütünleşmek, güçlü olmanın ve gelişmenin birinci şartı olarak kabul edilmelidir. Bütünleşme ile aynı zamanda, içimizde kendilerine köle bireyler ve topluluklar yaratma hevesinde olanlara hak ettikleri cevap da verilmiş olacaktır.

Geliştirmeye açık olmak üzere; Türkiye Cumhuriyeti’nin misyon ve vizyonu şu şekilde ifade edilebilir (bkz. DPT: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı; İkinci Bölüm “Uzun Vadeli Gelişmenin Temel Amaçları ve Stratejileri (2000-2023), Ankara: 2000, Madde: 161).

Milli Misyonumuz
Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşma hedefi doğrultusunda, kültür ve uygarlığın en ileri aşamasına ulaşarak dünya standartlarında üreten, gelirini adil paylaşan, insan hak ve sorumluluklarını güvenceye alan; hukukun üstünlüğünü, katılımcı demokrasiyi, laikliği, din ve vicdan özgürlüğünü en üst düzeyde gerçekleştiren, küresel düzeyde etkili bir dünya devleti olmak.

Milli Vizyonumuz
Bilgi toplumuna dönüşümü sağlayarak dünya hasılasından daha yüksek oranda pay almak, toplumun yaşam kalitesini yükseltmek, bilim ve uygarlığa katkı ile bölgesel ve küresel düzeylerdeki kararlarda etkin söz sahibi olmak.

 
Toplam blog
: 141
: 926
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

Türk san'at müziği dinlemeyi, okumayı, yazmayı ve paylaşmayı seviyorum. Kamudan emekli inşaat mühend..