Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Ayrımcılık bu kadar tatlı bir şey mi?

Ayrımcılık bu kadar tatlı bir şey mi?
 

Torba kanun pratiği, hatırladığım kadarıyla Turgut Özal’ın attığı bir kazık.

Tartışılmasına fırsat verilmeden kaşla göz arasında Meclis’ten geçmesi istenen, birbiriyle ilgili ilgisiz konular onlarca maddelik bir tasarı halinde kanunlaştırılıyor, kazığın boyutu uygulamada anlaşılıyor.

AKP devrinde torba kanun istisna olmaktan çıktı, kural haline geldi.

Şu günlerde yine bir torba tasarı var TBMM’de.

Tutanak dergisinde 478 sıra sayılı olarak kayıtlı tasarı şu an için 74 madde ve onlarca sayfa.

Tasarının 43’üncü maddesi ile 28 Şubat sürecinin sivil memurlarının eksik kalan hakları iade ediliyor. Eksik kalan hakların iadesinden kasıt, daha önce çıkarılan disiplin aflarından yararlanan sivil memurların uygulamada telafi edilememiş haklarının da verilmesi.

Elbette, ister darbe döneminde olsun ister olağan dönemde olsun, gasp edilen haklar iade edilmeli, mağduriyetler giderilmelidir. Gasp edilen hakların tesliminde tereddüde düşülmemelidir.

Bu vesileyle vurgulamalı ki, 28 Şubat sürecinin sivil mağdurlarına hakları iade edilirken ciddi bir eksikliğin içine düşülmekte, dolayısıyla yanlışlık ve ayrımcılık yapılmaktadır.

Kamu görevlileri sadece 28 Şubat sürecinde mağdur edilmediler. 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde de sivil ve asker kamu görevlileri ağır derecede mağdur edildiler.

Asker mağdurlar itibariyle hatırlatmak gerekirse:

27 Mayıs 1960 darbesinden sonra 235 general ve 4 bin 171 subay,

12 Mart 1971 darbesinde 600 dolayında subay astsubay ve öğrenci asker,

12 Eylül 1980 darbesinde 397 subay, 176 astsubay, 447 öğrenci asker,

1984 yılından itibaren 900’ü 28 Şubat sürecinde olmak üzere 615 subay, 928 astsubay, idari kararlarla ordudan uzaklaştırıldı.

27 Mayıs 1960 darbesinin muhatabı askerlerin hakları,

a) 5 Ağustos 1960 tarih ve 42 sayılı yasa,

b) 11 Temmuz 1973 tarih ve 1782 sayılı yasa,

c) 10 Kasım 1981 tarih ve 2551 sayılı yasa,

d) 12 Aralık 1992 tarih ve 3854 sayılı yasa ile iade edildi;

“Göreve devam etmiş olsalardı elde edecekleri mali haklar” tanındı

12 Mart 1971 darbesinden sonra 600 dolayında asker, 12 Eylül darbesinden sonra 1020 asker sadece ordudan çıkartılmadı, bir de işkenceden geçirildi; hapislerde yatırıldı.

27 Mayıs’tan sonraki darbelerin kurbanı askerlerin yaralarının sarılması için ilk ve tek adım 10 Mart 2011 tarihinde atıldı. TBMM, bu tarihte kabul ettiği 6191 sayılı yasa ile TSK Personel Kanununa Geçici Madde 32'yi ekledi. Ancak, yasa kapsamının tereddüde mahal bırakmayacak derecede açık ifade edilmemesi ve uygulamada hak sahipleri aleyhine yorumlanması nedeniyle geride çok geniş bir mağdur kitlesi kaldı.

Milli Savunma Bakanlığı’nın açıkladığına göre, Geçici Madde 32’den yararlanmak için başvuran 4 bin 606 kişiden 1542’sinin başvuruları kabul edildi. Başvuruları kabul edilenlerin çok büyük çoğunluğu, 28 Şubat sürecinde Yüksek Askeri Şura kararıyla mağdur edilen askerlerdir. Yanı sıra 12 Eylül darbesinden sonra yargı yolu kapalı üçlü kararnamelerle ilişikleri kesilen askerlerden bazıları da Geçici Madde 32’den yararlandırıldı. Ancak geride asla yüzüstü bırakılmaması gereken bir mağdur kitlesi kaldı.

Geçici Madde 32’denyararlandırılmayarak ikinci kez mağdur edilen kitle şöyledir:

1-     Yasanın hak başlangıcı tarihini 12 Mart 1971 olarak belirlemesine karşılık, 12 Mart darbecilerinin işkenceden geçirdiği hiçbir asker yasadan yararlandırılmadı.

2-      Sözde yargı denetimine açık kararnamelerle ilişiği kesilmiş hiçbir rütbeli asker yasadan yararlandırılmadı.

3-      12 Mart ve 12 Eylül darbecilerinin görüş ve inançlarından dolayı okullarından çıkardıkları öğrenci askerlerin hiçbiri yasadan yararlandırılmadı.

4-      Yarrgı bağımsızlığının tümüyle askıya alındığı darbe dönemlerinde darbecilerin emirleri dışına çıkamayan sözde mahkemeler eliyle mağdur edilmiş askerler yasadan yararlandırılmadı.

Yasadan yararlandırılmayan asker mağdur sayısı Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi rakamına göre 1991’dir. Yasa kapsamının mağdurlar aleyhine yorumlanmasından kaynaklanan bu sonuç, Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin imzacısı olduğu ayrımcılığı yasaklayan uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Çok daha vahimi, umutları boşa çıkan darbe mağduru askerler ikinci kez mağdur edilmişlerdir. Bu askerler artık AKP mağduru askerlerdir.

28 Şubat sürecinin asker mağdurlarının hakları telafi edildikten sonra bugün 478 sıra sayılı Torba tasarının 43’üncü Maddesi ile 28 Şubat sürecinin sivil mağdurlarının eksik kalan hakları da telafi edilmektedir. Buna karşılık, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin asker ve sivil mağdurlarının akla getirilmeyerek kapsam dışında tutulması kabul edilemez.

Görüşülmekte olan teklifin kapsamı genişletilmeli ve önceki darbelerin mağduru asker ve sivil kamu görevlilerinin mağduriyeti de telafi edilmelidir. Aksi halde hem hükümet hem de TBMM eliyle ayrımcılık yapılmış olacaktır.

Rahmi YILDIRIM

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği Kurucu Başkanı

 
Toplam blog
: 9
: 692
Kayıt tarihi
: 29.05.12
 
 

Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yargı kararı olmadan re'sen emekli edilen ve özlük hakları için müca..