Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ayriye istesem ben de yaparım üle

Ayriye istesem ben de yaparım üle
 

Işık Teoman


Otobandan çıkıp Babaeski istikametine dönüyorum... Şehir merkezine girmeden çevre yolundan Edirne’yi İstanbul’a bağlayan karayoluna, Pehlivanköy tabelasından sola...

En son lisedeyken asker ziyaretine gelmiştim Uzunköprü’ye...

Bu da ikincisi... Perşembe günleri pazarı varmış Uzunköprü’nün...

Görüntü bana 20 sene öncesinin Borsa Meydanı’nı hatırlattı...

Pazaryeri kalabalık, girişte otuza yakın beygir arabası saydım, koku inanılmaz!

İnanılmaz derken kinaye yok inanın, insan beygir pisliğinin kokusunu özler mi?

Özlemişim yahu... Garip mi?

Deri yelekli, kasketli sürücüler öbeklenmiş sohbette, çay kaşıklarının tıkırtısı, höpürtülere, sigara dumanı efkâra karışmış...

Başörtülü köylü teyzeler sıralanmış duvar dibine, sabah sağılan taze süt meşrubat petlerine, bidonlara doldurulmuş...

Kesme, tarhana, yumurta, ekşimik, çetik, patik, keçi peyniri, tereyağı, köy ekmeği aklınıza ne gelirse var işte...

Feraceli bir teyzenin un çuvalından bozma tezgâhına yaklaşıyorum;

“ Teyze süt alsam bozulur mu akşama kadar?”

“ Kesilir be kızanım, günah, tereyağı vereyim ben sana, kendim yaptım, sakız gibi”

“ Kaç para?”

“ Sekiz lira...”

“ Bir kilo gelir mi o?”

“ Aman ne bileyim ben, kilo gelir mi? Kantar mı var bizde”

Gülüyoruz... Yan taraftaki teyze satış yapma derdi ile lafa giriyor;

“ Bakasın benim tereyağına sarı!”

Benim teyze sinirleniyor;

“ Ayriye istesem ben de yaparım üle...”

“ Nee yapmadın madem?”

“ İkimizinki de sarı olur mu? Amma yaptın sende...”

Sonra bana dönüyor;

“ Alıcan mı sen bu yayı?”

“ Ver teyze”

“ Köy yumurtası da var tazecik...”

“ Kaça?”

“ On beş tanesi 4 TL”

Hayriye teyze yine lafa giriyor;

“ Nerdensiniz siz be kızanım?”

“ Çorlu”

“ Benim büyük çocuğumda Çerkezköy’de... Kırarsınız yolda yumurtaları!”

Alışveriş yaptığım teyze yine sinirleniyor;

“ A be ayriye onlar bizim gibin trenle mi giderler sankim... Taksileri vardır onların...”

“ Neylen geldiniz be kızanım?”

“ Arabayla teyze...”

“ A bir şeycikler olmaz o zaman”

12 liralık alışveriş yapınca kocaman bir köy ekmeğini hediye etti teyze “ kızartıp yersiniz” dedi...

Öğle yemeğini dar sokaklardan birindeki ciğercide yedim, adını yazmak da vardı da unuttum, karşısında kasap var... Oturmaya yer yoktu içeride... Öyle kalabalık...

Bozulmamış Uzunköprü, zamana yenik düşmemiş, değişmemiş hiçbir şey, olduğu gibi kalmış...

Bayıldım...

Teyzenin dediği gibi kırmadan getirdim yumurtaları, bir şeycikler olmadı...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..