Ben benim işte, kişi kendisini nasıl anlatır ki hiç tanımayana.. 1976 yılında izmir de doğmuşum, öyle derler. Ne doğduğum evi bilirim nede izmir i bilirdim 22 yaşına gelinceye kadar. Memeleket, Antalya yazar kütükte. Hoş, onuda 24 yaşında bildim tanıdımya orası ayrı konu.
Arkadaşımın yazılarını takip etmek için kaydo..
Aşkın pırıltısını yaşamak
Güzel tanımlama. Bu güne kadar hep bir tanım yaptık aşka, kendimizce isimler koyduk, tarifler ekledik. Kelimelerin sihirli gücüyle, aşkın sihrini anlatmaya çalıştık kendimize, aşığımıza ve .... tüm sohbetlerimizde. Ayrılık üzer demişsiniz bir erkeği bir kadından daha çok. Sonuçta yaşananlar, hissedilenler duygularımız değil midir. Duyguların cinsiyeti mi vardır ki üzüntüyü, hayal kırıklıklarını, aşk acısını sınıflandırmaya çalışalım. Ne kadar yoğun yaşarsan, o kadar acıyı hissedersin. İlişkiler de de böyledir. yoğunluk hangi taraftaysa daha çok üzülende odur bence. Herşeye rağmen, acısıyla tatlısıyla, asiliğiyle itaatkarlığıyla aşk güzeldir. Besler bizi... Teşekkürler, AYŞE
20 Nisan 2011 11:33Dersimiz Atatürk
Filmi hafta sonu izledim. Sizin yorumunuzu okumadan önce büyük beklentiler içerisinde idim. Atatürk gibi bir insanın, 90 dakikalık bir filme sığdırılması elbette ki mümkün değil. Belgesel tadında bir film olmuş ama. Evet çocuklara ve gençlere yönelik bir anlatımı olsa da, ülkemizde yaşayıpta hala Atatürk hakkında doğru bilgilere sahip olmayan insanların da var olduğu dikkate alındığında, yaşlı genç demeden izlenmesi gereken bir film bence.
31 Mart 2010 10:43Kurtla randevu
Sizi beğenerek okuyor, yeni yazılarını merakla bekliyorum. Yazdığınız her yazıda, kendimden bir parça var sanki. Nasılda inceden hatırlatıyorsunuz bizlere körelmeye yüz tutmuş insanoğlunun duygusal doğasını. Teşekkürler
28 Şubat 2008 16:31- Toplam blog
- : 9
- : 1137
- Kayıt tarihi
- : 10.03.08