Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Ayşe Arman, Can Dündar

AYŞE(yi) ARMAN’I SEVİYORUM CAN DÜNDAR’A AŞIĞIM

Eminim yukarıdaki yazıyı okuyan her kişi ‘Aşığım’ lafına takılmıştır. Biliyorum. Hayır dostlar aşk yalnızca kadın erkek ilişkisini anlatmaz. O kelime bukadar küçük ve sığ değildir. En büyük aşk tanrı aşkıdır . Yaradana olan sevgidir. Bu öylesine büyük ve eşsiz bir his ki, sarar sizi içinde erirsiniz. Bu aşkın içinde korkuya yer yoktur. Bu aşkı barındıran yüreklerde kötülüğe, kıskançlığa, zalimliğe, fesatlığa yer yoktur. Giremezlerde zaten. Yaradanın aşkıyla dolu yürekler aşkın sevginin ne demek olduğunu, o duygunun benzersizliğini bilirler. Ve bunu bilenler: Gerçekten sevgi duydukları zaman “seviyorum” derler. Gerçekten aşık oldukları zaman “aşığım” derler. Ve bir ömür sürer. Çünki onlar yozlaşmamış yüreklerdir. Hoşlantıyı, cinsel çekiciliği aşkla ve sevgiyle karıştıranlar, tensel skorları marifet zannedenler, bir tenden diğerine atlarken, kendilerini güçlü, özgür, ve mutlu zannederler. Yazık ki içlerinin çürüdüğünün farkında olmayan zavallılardır. Onlar ne sadakatle sevebilir, nede mutlu olabilirler. Mutluda edemezler. Bilmezler. Akılları, bir şey kaçırmayayımdadır. Aslında kendi kuyularını kendi elleriyle kazmış kendi yalnızlık cehennemlerinde debelenmektedirler. Bazıları kendilerinin farkına varır ancak. ALIŞMAK SEVMEKTEN DAHA ZORDUR..!!!!

Can Dündar’a olan aşkıma gelince sanırım biraz tarif edebildim. Bunda sevgi ve saygı var. Kadınlar için yazdığı, kendi hayatından küçük bir kesit sunduğu yazısında bu takdirimde haksız olmadığımı birkez daha anladım.. Seneler önce Mersin Üniversitesi’ne öğrencilerle bir söyleşi için geldiğinde gençlerin arasında bende yerimi almıştım.Daha sonra zaman zaman değinmek istediğim sevdiğim gazeteci ve yazarlar var. Hele güzel bir yazıyı hiç kaçırmam. Hepsinin farklı lezzette kalemleri ve renkleri var. İşte: Sözü, davranışı , ahlakı bir olan. Aydın, en zor durumlarda dahi hoşgöru ve sabrını yitirmeyen, zarif güzel bir insan.. Sana ve çağdaş, aydın olan tüm güzel insanlara bizim ve ülkemizin ihtiyacı var.. Sevdigim cok gazeteci yazar arkadaşlar var demiştim. Bazılarının sıkı takipçisiyim.Bazılarının da arada ilgimi çeken yazılarınıda ve tabii futbol hariç, “(Bana kızanlar cok olacak biliyorum. En az 10 futbol programı var. Bazıları bayağı ciddi sanırsınızki az sonra uzaylılar inecek nasıl pazarlık yapıp dünyayı kurtaracağız gibi..Bazıları reyting ugruna şapkadan tavsan çıkarırlar…Var olan efor bilgi ve dinamizmi toplum yararına bir kısmını yöneltseler, olacakları hayal bile edemiyorum.)” hepsini okumaya çalışırım. Bu futbol olmasın demek değil elbette..

Sevgili Ayşe’ye gelince., İlk gazetecilik yıllarından bu yana onu takip ettim. Hem kızdım hem okudum.. Ayşe beni deli ediyordu. Çok abuk ve absürd geliyordu yazıları bana o zamanlar. (Evet öyleydi de, benim için. Onda değil yazmaya izin verende kabahat derdim) Şimdi 50 yaş olgunlugu ile değerlendirince onu daha iyi anlıyorun. Tabiiki uçuk kaçık olacaktı. O gençti. Öğreniyordu, görüyordu, şaşırıyordu, seviyordu, kızıyordu. Bir yandanda bütün masumiyeti ile aktarıyordu, yazılarına. Bu arada yıllar geçiyor olgunlaşıyor pişiyordu. (Ha bunu beceremeyende var. O ayrı.) İlk güzel sinyalleri aşık olduğunda vermeye vaşladı. O’da farkındaydı bu değişimin . Bende yazılarında görüyordum. Birde buna annelik eklendiki Ayşe doruklardaydı. Alya ile ilgili duygularını aktarırken ki yazıları muhteşemdi. Halada öyle. Birinde Alyanın yüzüne baktığında çocuğuna olan aşkını ve sevgisini ifade edişindeki üslup ve farkındalığı beni eritmişti. .. Söyleyeceğim tek şey… HARİKASIN AYŞE …. Sevgilerimle
 
Toplam blog
: 18
: 334
Kayıt tarihi
: 22.01.09
 
 

Tarsus doğumluyum. Vakıflar Bankasından emekli olduktan sonra kısa bir süre kendi inşaat şirketim..