Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '08

 
Kategori
Deneme
 

Ayşe kadın fasulye

Ayşe kadın fasulye
 

Perdeyi kıyıladı merakla dışarıya baktı. İçi cız etti, mahallenin tüm kızları dışarıda idi. "Ah baba ah " diye içinden söylendi babasına; "ne vardı sende diğer kızların babası gibi bizi biraz daha özgür bıraksa idin".
Sırf babası olsa ne ise annesi de farklı idi sanki.
"Oturun oturduğunuz yerde ne işiniz var dışarda duvarın üstünde, hem o delikanlı da balkona çıkmış baban görmesin kırar kemiklerinizi" diye söylenip duruyordu içinden geçenleri anlamış gibi.

Ah ah annem nerden bileceksin ki o balkonda ki delikanlı Elif!inin yavuklusu. Gerçi delikanlının bundan haberi yok, ama nasılsa olacak diye mahcup mahcup gülümsedi kendince.

Baba yorgun argın işten gelince uzanmıştı biraz şekerleme yapsın diye divana. Uykunun o şevkatli kollarına kendini çabucak teslim etmiş, yorgunlukla başı yastıktan düşüp hafif hafif horlama sesleri gelir olmuştu.
Anne sultan ise akşam yemeği için mutfağa girip biraz önce ayıkladıkları fasulyenin soğanını kavurmaya başladığını gelen o hoş kokudan anlamıştı Elif.

Yeni gelmişti mahallelerine delikanlı. Üniversite sınavı için gönderilmişti ailesi tarafından Sadiye teyzelere. mahallede ki kızların hemen ilgisini çekmekte gecikmedi delikanlı. Elif de hoşlanmıştı delikanlıdan. Kimselerin olmadığı bir zaman da Sadiye teyzenin kızı ile konuşmaya başladı farkettirmeden delikanlıya da bakmayı ihmal etmiyordu hınzır.
Oturduğu sandalyeden kalktı balkonun demirine yaslanarak konuşmaya o da katıldı. Amanın gözleri de ne kadar hoş diye düşündü Elif yüreğinde sanki kuşlar kanat çırptı delikanlıdan yana.

Okulunu sordu, sadece hatırladığı bu soru idi, başka ne konuştular, bir kelimesi aklında kalmadı. Annesinin o yüreğini hoplatan sesini duyunca koşarak içeri gitti.
"Ah anne ah ne var sanki bende kızların yanına gitsem, on dakika için bile neleri vermezdim" diye hüzünle içini çekti.

Annesi; Elif bende biraz uzanacağım yemek ocakta bakar ol aman ha yanmasın diyerek içeri girdi.
Körün istediği bir göz allah verdi iki göz diye sevindi Elif. Usulca kapıyı açtı, bahçeye doğru koşar adımlarla çıktı.
Koca bir külah çekirdek vardı kızların elinde, uzandı bir avuç doldurdu. keyfi yerine gelmişti işte.
Kaçamak bakışlarla delikanlıya baktı, farketmişti onun geldiğini. Gülümsemiş mi idi ne.?
Yanakları pembe pembe oldu. Kızlarla sohbet edip gülüşmeye başladılar. Gülünmeyecek konulara bile hepsi nasılda gülüyorlardı.
Bir an sanki babasını, ardında annesini görür gibi oldu Elif; babası yün pijemaları ile koşar adımlarla geliyordu.
Elif elindeki çekirdeği fırlatıp babasına doğru koştu ama babasının uçan tokatından kurtulmak ne mümkün...
Tokatın yanağında ki acısını duymuyordu Elif onun üzüntüsü o tokatı yerken delikanlının görüp görmediği idi.

Elif eve girdiği anda yoğun bir koku duydu canım Ayşe kadın fasulyesi mefta olup sadece o yanık kokusunu bırakmıştı evin tüm odalarına.
O gün yemek yemedi Elif kız. Ne zaman taze fasulye yemeği pişirse içinden bir şeyler kırılır giderdi. Hiç affetmedi babasını o tokat için. Halen sızlar o yanak o utanç dolu anı hatılayarak.


 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..