Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '16

 
Kategori
Güncel
 

Ayşegül Terzi, kıyafeti nedeniyle saldırıya uğrayan ilk kadın değil

Ayşegül Terzi, kıyafeti nedeniyle saldırıya uğrayan ilk kadın değil
 

Saldırgan Abdullah Çakıroğlu


Ayşegül Terzi, kıyafeti nedeniyle saldırıya uğrayan ilk kadın değil.

Kadınlar, evde, sokakta istedikleri gibi giyinmek özgürlüğüne sahip değiller mi? Bu ülkede, kadın güvenlik güçlerinin bile türbanlı olması için yasa çıkarılıyor da sokakta şort giyen kadın tekmeleniyor, tekmeleyen de üstelik bir güvenlik görevlisi. Tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu, güvenlik güçlerince yakalanıyor; ne yazık ki serbest bırakılıyor. Daha sonra tekrar yakalanıyor, belki de ilgili yeniden serbest kalacak. Neymiş, yasalarımızda bu konuda boşluk varmış.

İstanbul'da bir hemşirenin kıyafeti nedeniyle darp edilmesine ilişkin soru üzerine Canikli, “Çok vahim bir hadise. Bir vatandaşımızın böyle bir olayla, saldırıyla karşı karşıya kalması. Çok vahim bir hadise. En kararlı şekilde üzerine gidilmesi gerekiyor yasalar içerisinde. Bu tür fiillere yönelik olarak hukuk sistemimizde bunların tutuklanması gibi bir durum söz konusu değil. Buna benzer hadiselerde tutuklamayı zorunlu hale getirecek bir çalışma Adalet Bakanlığımız tarafından yapılıyor, bu tür fiziki saldırılar vuku bulduğunda. Bunun için yasal bir düzenleme gerekiyor. Bu çalışma tamamlandığında buna benzer hadiselerin tekrarlanmaması için, caydırıcılık sağlanması için bununla ilgili yasal süreci gerçekleştireceğiz ve tamamlamış olacağız” ifadelerini kullandı.

Peki, iktidar isterse her konuda yasa çıkarıyor da bu konuda yasal düzenlenme için bugüne değin neden beklenildiğinin temelinde kadına bakış açısı var. Ayşeğül Terzi olayı ne ilk ne de son olacak; çünkü öncelikle kadına bakış açısının değişmesi gerekiyor. Değişir mi sanmıyorum; çünkü kadını eve kapamak, sokağa çıktığında da kapanmasını isteyen anlayış sürdükçe yasa da çok şey değiştirmeyecektir.

Her konuya, İslamî açıdan bakan AKP iktidarı, her kadının kendi sosyal, politik anlayışına göre giyinmesini isteyecek. Özellikle de kamuda uygulayacaktır. Kuşkusuz, kamuda kadının da erkeğin de giyim kuşamına özen göstermesi gerekir; ama bu kadının kapanması anlamına gelmemeli.

Baş bağlamanın, türbanın, çarşafın özendirildiği bir ülkede, şortla otobüse binen bir kadın elbette saldırıya uğrar. Öncelikle, bu politika değişmeli; modern, çağdaş giyim özendirilmelidir. Kuşkusuz, çağdaş, modern giyim açık saçık giyim değil; kadına yakışan giyimdir. Bunu da özgürce belirleyecek kadının kendisidir.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..