Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Aytekin kendine gel, Centaurililer bile Türkçe konuşuyo!

Aytekin kendine gel, Centaurililer bile Türkçe konuşuyo!
 

www.forumdonanımhaber.com


Suyu getirdi. İçme suyundan bahsediyorum. Hani sizde alıyorsunuz, damacanayla satılıyor. Şimdi bööle uzun uzun açıklayınca, bir bilmecem var abi, hadisesine sızar gibi olduk inceden ama diil ööle.
Aytekin’den bahsedicem size. Aytekin bizim karşı apartmanın alt katındaki bakkal. Bi nevi mahallenin elikolu falanıfilanı. Herbişey ondan sorulur.

Biraz önce suyu getirdiğinden bahsetmiştim. Parayı aldıktan sonra bana “milmersi” dedi. “N’oluyo sana Aytekin Beyciim, kendini sosyetebakkalı sandın galiba, kendine gel, öztürkçe konuşan orta gelir düzeyine sahip bi mahallenin bakkalısın” dedim.

Dediğine göre Fransızca kursuna gidiyormuş. İnandım ben de! Havan batsın yani Aytekin Beyciim…”Hem sen biliyor musun: İspanyol Ulusal İstihbarat Merkezi’nin (CNI) 2003’te hazırladığı gizli rapora göre, Güneş sistemine en yakın yıldız sistemi Alpha Centauri’den dünyaya uzaylılar gelmiş. Rapordaki diğer şok edici bilgi ise Dünya’ya 4.3 ışık yılı uzaklıkta bulunan sistemde yaşadığı ve insana benzediği öne sürülen uzaylıların dil Türkçeye çok benziyormuş. (Posta)”
“Ne yani bana posta mı koyuyorsun” dedi Aytekin. “Hayır haber Posta gazetesine ait ama posta da koyabilirim. 4.3 ışık yılı uzaklıktaki elin zuzaylısı Türkçe'ye benzer dil kullanıyor, sen gitmişsin Fransızca kelimeler parçalıyorsun. O uzaylı dediklerin üstelik de insana benziyormuş. Lütfen, teessüf edicem, canımbakkalım…” Sonra yavaştan kızmaya başladım. “Yapma bööle, kızdırma kafamı benim.”


O uzaylılar ki, küçüklüğüm onlarla geçmişti. Uzay 1999 dizisi canım. Ne acayip bi diziydi o ööle. Diziyi izlerken kafam gezegen gibi olmuştu. Bi gece hasta mıydım neydim? Ne biliim insan ancak hasta olunca rüyasına girer. Ondan hasta mıydım diyorum. Bu dizi benim rüyama girmişti. Bi kibrit çakıp yere atıyordum ve yeni bi gezegen ortaya çıkıyordu. Ben bu yeni gezegenden acayip tırsmıştım tabii. İn midirler, cin midirler, yoksa senin benim gibi havvakızı ademoğlu mudurlar?
Biz burda –dünya gezegeninde- birbirimizi çözememişken, bi de ömrümüz onları çözmekle mi geçecekti. Babama hadiseyi anlatmıştım. Durmadan kafa ütülüyordum. Babam da tırstığımı sezmiş, gezegen rüyamın aklımdan çıkmadığımı anlamış olmalı ki; “ne iyi işte kızım, yeni gezegen çıkmış bak, şu insanoğlu oraya el atar belki bu dünyadaki savaşlar biter, sen sağ ben selamet kurtuluruz belki savaşlardan” demişti.

Ne bileyim biter miydi?
Bu insanoğlu denen varlık da acayip bişi işte. Bitmez. Bitemez. Önce kendisini, sonra çevresini, sonra da dünyayı tüketmekten başka bişi yaptığı yok.

Belki de suçsusuz. Ne biliim. Belki de yalebbim bizi bööle manyak varlık olarak kodladı.
Habire yeni yeni uygarlıklar başlıyor ve bitiyor.

Bak. Yaza yaza, yaz geldi. Dalları kurtlukiraz bastı. Hani nerde gerçek yaz? Hâlâ takvimlerde. Bu durumdan şu anda şikâyetçi değilim, İzmir’in insanın içini ezen sıcaklarını özlemedim tabii ve fakat durum da normal diil. Küresel ısınma kapımızda diil. Bülbül sesli kapımızı çalıp çoktan içeriye girdi bile. Biliyorum ki önümüzdeki hafta, lönnk diye aşırı sıcak çökcek, evin hangi santimetrekaresi serinse, evde yayla turizmi yapmaya başlıcaz.

Meksika körfezindeki sızıntı da durmuyo ya kardeşim. İnsanoğlunun yaptığı harika keşif sayesinde! Dünya petrol kusuyor resmen.
Daa yazim mi çevre haberlerini, ahkâm kesmeyi sevenler derneğinin pek değerli üyeleri.
Durun yaa, şunu da yazmadan geçemeyeceğim yaz geldi mi, iki kanalda birden yeşil ekran kuruluyor. İyi, hoş güzel falanfilan takdir ediyoz çok feci ama niye yazın bu iki kanal yeşeriyor onu çözemedim hala. Niye kışın çevreci olmuyorlar? Bi de “Alo bay yeşil hattı kurmuşlar” Alo dicekmişsin hemen Celal Pir gazman kıyafetinle gelip olaya el koycakmış. Aman ne iyi dicem ama Celal Pir denen tv programcısı bütün kış araba tanıtırken beyaz ekranın içinde fırfır döndü. Yok arabanın koltıukları çok ergonomik, yok üsten cam açılıyo, arabaya bakar mısın pe pe peee, yok şu kadar sürat yapıyo, yok jantlara bak abi yaa, yok farlara bak, o ne bakış, ööle derken manyak benzin tüketimine katkıda bulunmak için milleti galeyana getirmeye çalıştı. Bi nebze de başarılı olduğu söylenebilir. Her yer araba dolu. Bakar mısın millet park yeri diye birbirini öldürüp duruyo. .

Ne desem bilmem ki…
En iyisi huzurlarınızdan ayriliim. Zira bi A-4 sayfam bitti. Kalbim kadar temiz word sayfalarımı bitirmek istemiyorum…
Tasarruflu davranmak çok tüketmemek genel gayemdir.

 
Toplam blog
: 246
: 1012
Kayıt tarihi
: 15.02.08
 
 

..