Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '14

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Ayvalık denilince, ilk önce onun adı gelir "Sakız,sakız,sakız"

Ayvalık denilince, ilk önce onun adı gelir "Sakız,sakız,sakız"
 

Cunda ' nın "ROUGE" İskelesinden ,Ayvalığa bir bakış.









        

               Ayvalık denilince akla, daima onun adı gelir: “ Sakız, sakız, sakız” Bahsettiğimiz sakız dondurması. Sonra kurabiyesi gelir. Her bir şeylerinde bu sakız, bulaştırılmıştır. Sonra da tostu gelir, şarap kokan sokakları, akla geliverir

               Cunda denilince de en başta lağım kokar. Yağda kızarmış dondurma, papalina ve tarih kokar. Yazın ortasında sokaklar kazıldı. Sokaklar kapatıldı. Sokaklardan patlatılan sular fışkırdı, kimi hastanelik oldu kapatılmayan çukurlardan, kimi  evinden çıkamadı günlerce. Mevlana caddeleri ve sokakları sefilleri oynadı. Villalardaki kiracılar ipi kopardı. Kanalizasyon inşallah bitmiştir.  Aynı acılar  inşallah çekilmez.

               İzmir K.Yaka Belediye Başkanı, “Şehri sokaktan idare edeceğim” dedi ilk beyanatında.
Ayvalık Belediye Başkanı da Cunda Adası sin  “Sil baştan” diyerek kolları sıvadığını toplantıda açıkladı. Bu söz, Orhan Gencebay’ın şarkısını hatırlattı nedense: “ Tanrım Beni baştan yarat”

BURSALI DİLEK ÜNEY VE ARKADAŞLARINA MOSHOS' DA RASTLADIK.EĞLENCE KÜPÜNE BATMIŞLARDI. BURSANIN TANINMIŞ İŞ KADINLARINDAN OLAN DİLEK HANIM CUNDA'YA BAYGIN

              Hakikaten, Cundayı adam etmek istiyorsak,  bütün yazı orada geçirip, esksikliklerin üzerine üzerine gitmek en kestirme çaredir. Koskoca tarihi turistik mekanda, acılı Adana gibi,  kaç baharın yoğurdunu yemiş, kediler, köpekler şu anda şehrin hakimi. Geceleri bir tek yaprak, onlardan oraya uçuşamaz sokaklarda.  Her şey, başıboş köpeklerden sorulur Cunda’da. Üstelik de açlık içindeler. Yaraları yazdan kalma,  kalan  sağlar ise bizimdir felsefesi hakim.

              Eski Başkanı gözümüz hiç tutmamıştı. Tuttuğu şey, elinde kalıyordu. Yenisini tanımıyoruz. Tanıyacağız. Şimdiden başarılar diliyoruz

 

             Ayvalık ve Cunda, dışarıdaki, dünyada müthiş tanınıyor. Turistik güzelliklere toz kondurmamamız lazım. Sokaklar, katmerleşmiş  yağların, kirlerin pasların içinde. Yürürken ayak kayıyor. Koku var. Zeytinyağı kokusu ile birlikte lağım kokusu da eklenince, kremalı koku ortaya çıkıyor. Bu kokulu dünyayı teneffüs etmemiz gerekiyor mu? Her şeyi Belediyeden bekleyen halkımız var. Her dükkan birer kova deterjanlı su dökse, bir de fırçalasa, mesele kalmaz.

            Kedileri de,  köpeklerin  barınaklarına almalı. Geceleyin maazallah Cundaya düşseniz, o köpekler insanı parçalar, şayet tanışmıyorsanız

            Her Cundalı, içinden de, dışından da ziyaretçilerine şunları fısıldar:  “Balığın, kalamarın, ahtapotun, otlardan yapılmış mezelerin, enginarın, baklanın, zeytininin ve z. yağının en lezzetlisini yemeğe gelin. Poyrazımızda serinleyin. Kaz Dağlarının serinliğine sarılı denizin iyot esintileriyle nefesiniz açılsın. Dizlerinizdeki ağrılar tükensin. Tarihi koklayın, ama, adamızı satın almayın. Seneye yine gelin.”

            Eskiden, ekmek elden su göldendi. Yerli ve yabancı turist azdı. Mevsimlerden mevsim beğenenler, “rakı, balık, ayvalık” der, başka bir şey demezdi. Hatta bu isimde bir de kitap çıktıydı. Şimdilerde kala kala koku olarak zeytin ve şarap kokan sokakları ile pavurya kokusu kaldı yadigar.

           "Eski şarkı, eski şarap, eski aşk'lar" daima kıymetlidir. Patriça yolu, ondüleli olarak daha ne zamana kadar hizmet edecek. Arabaların alt takımı almadı. SİT de olsa, bir çare olmalıdır elbet.

           Cunda denilince ölüsü, kedisi, dirisi üçgeninden artık kurtulmamız lazımdır. Alt yapıyı yaptıksa, sıra üst yapıdadır. Sahil boyunca çardak restoranlara çekidüzen verilmeli, çizgiden çıkanlar, hizaya sokulmalıdır. Yanan çarşının çardakları onarılmalı. Bunların hepsinin yıkımı çözüm değildir. Zira bütün alışver,iş  çarşı çardakları, yerleşke ve yapıları basit, ama işlevleri çoktur. Turist bile  kendi memleketinden burayı tanımaktadır. Buralar, şahısların mülkü sayılır. Kiralarını ödemişlerdir. Tamamı yıkılamaz. İsmi onun için "Belediye Çarşısıdır."

          Billurdan kase gibi bir kristal ayna gibi duran Patriça'nın kıpırtısız denizine gidenler, yol boyunca kilimlerini sermiş piknik yapıyorlar. Belediye levha koymuş: "Ateş yakmak yasak" diye. Etraf orman değil ki ! Önü deniz zaten. Ha, tutuşacak olan denizse, o başka! O komik levha kaldırılmalı, piknik alanları yol boyunca yapılmalıdır.

Cunda’da park yeri dolunca, geceleri içeri araba alınmıyor. Opera başladı, yer kalmadı,, bilet yok der gibi. Arazi mevcut.  Ek otopark yapılamaz mı?

"PATRİÇA KOYUNDA"  BİR TATİL YERİ. SU BİLLUR CAM GİBİDİR GÜN BATIMINDA. SUYA AYAĞINIZI BİLE UZATMAKTAN ÇEKİNİRSİNİZ. BU CAM GİBİ BİLLURLUK, TUZ-BUZ OLACAK DİYE.

          Geceleri ortalığa çıkıyor  park magandaları. İstediklerine  demiri indirip kaldırıyorlar. Yer yok denilmesine rağmen. Kim oldukları belli değil.  Her biri, kendisine belediyeci süsü veriyor. Böylesi turizm olur mu? Turizm, başıboşluğu kaldırır  mı? Gece olunca, belediye buradan elini ayağını çekmiş. Gel buradan yak !

          Motorize olarak insanlar türedi. Köpeği dilenci yapmışlar. Azgın pitbul, her dinileni yapıyor. "Osur"  denilince bile uyuyor. "Bu köpeği, sahibi dilendiriyor. Zabıta yakalasa ikisini, dilencilikten muamele yapamaz. Köpeği sorgulayamazsın. Sahibine sorsan,  "bu köpek benim değil. Peşimden geliyor. Alakam yok " derse,  hangisine muamele yapacaksın. O pitbullarfın satışı, reklamı, Türkiye'de bullundurulması yasak. Cunda da fink atıyorlar. Köpeği dilendiriyorlar.

         Son dileğimiz şu. Bir iç deniz hale gelen ve yosunlardan dibi görünmeyen denizin  Cundaya bağlanan asma köprü altından geçen su sirkülasyonunu çoğaltmalı. 

         Menfezler, gereken akıntıyı sağlayamıyor. Ve Ada, hak ettiği mavi bayrağı, her yerde dalgalandırabilmeli.
         Gözümüz, yeni başkanın üzerinde olacak.

 

 

 

 

 

 

MEVLANA CADDESİ SAKİNLERİ GEÇEN YAZ KAZILAN ÇUKURLARA DÜŞÜP HASTANELİK OLDULAR. BÜTÜN SEMT TEDİRGİN, SOKAKLARA ÇIKAMADI. İNŞAAT İNŞALLAH BİTMİŞTİR. RESİMDE CAHİT OKAN VE EŞİ GÖRÜLÜYOR. EŞİ AYAĞINI KIRDI ÇUKURA DÜŞTÜĞÜNDE

 

AYVALIK BELEDİYE BAŞKANI CUNDA'DA BRİFİNG YAPTI. BAŞKAN TOPU, ESNAFA  ATTI. ESNAF NE ANLASIN PLANCILIKTAN  İŞİNE GELDİĞİ GİBİ BAŞKANA SONRADAN RAPORLARINI BİR İSTEK LİSTESİ ŞEKLİNDE VERECEKLERDİR ELBET... İŞLER O ZAMAN ESKİ TAS ESKİ HAMAMA  DÖNECEK, BİZLERE DE BUYRUN BURADAN YAKIN DEMEK DÜŞECEK. İŞLER ESKİ TAS ESKİ HAMAM OLMASIN İSTİYORUZ.. SAYIN BAŞKAN BİZİ ANLIYOR MU ACABA? BEKLEYEYECİZ, GÖRECİZ.

 

 

 

PİTBULL KÖPEEĞİNDEN DİLENCİ OLUR MU* CUNDA ADASINDA HAFTALARCABU VODVİL OYNANDI. KÖPEĞİN İYİ DİLENCİLİK KURSU ALDIĞI BELLİYDİ. ZABITA SADECE SEYERETTİ.

BU PİTBULLAR, TÜRKİYE'DE YASAKLANDI. SATIŞI, BULUNNDURULMASI, TEŞHİRİ, NAKLİ, YAVRU DEĞİŞTOKUŞU YASAK. BU DİLENDİRİLEN KÖPEK, ZAMAN ZAMAN KALABALIĞI GÖRÜNCE ATAKLARDA BULUNDUĞU DA GÖZLEMLENDİ.

 

 

 

 

 

 

 

 

                                              DİLEK ÜNEY VE ARKADAŞI. PİSTTEN HİÇ İNMEDİLER. CUNDA'DA.

CUNDA'DAKİ BUTİK OTEL MOLA, BU SEZON DA HİZMET VERECEK. ORÇUN ÖZSÜT VE MÜDÜRESİ BURAYI DAHA DA GÜZELLEŞTİRDİLER. (resimde alt

ORÇUN'UN  İSTANBULLU ARKADAŞLARI, MOLA NIN AÇILIŞI İÇİN DAVETLİ OLARAK CUNDAYA GELMİŞLERDİ. CUNDA, MÜKEMMEL BİR BUTİK OTEL KAZANDI. (Üstte)

AYVALIKTA YAYIMLANAN BİR GAZETENİN KÜPÜRÜ.  BELEDİYEYE ATEŞ PÜSKÜRÜYOR. ESKİ BAŞKANIN İSE HİÇ KILI KIIRDAMADI.

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..