Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Ayvalık'ın Diğer Yüzü

Ayvalık'ın Diğer Yüzü
 

Ayvalık'ın Diğer Yüzü


Bin Rüzgar Ülkesi Ayvalık

Her yaz bir hafta kalırım düşüncesiyle gittiğimde, ayrılamayıp mutlaka en az iki hafta kalırım Ayvalıkta.Ayvalık, bir tatil yeri, bir gezi yeri değildir benim için.Çünkü orada kaldıkça, misafiri değil, Ayvalık’ın ta kendisi olurum.

Orada yaşayanlar Ayvalık’ı kedisi, delisi ve ölüsü üçlemesiyle tanımlarlar.Sokaklar gerçekten de sıcaktan bunalmış, kuytu, gölge bir köşede ya da yıkılmak üzere olan binaların kapılarındaki serinlikte uyuklayan kedilerle doludur.

İlk akıl hastanesi, orada küçük bir yarımada üzerinde kurulmuştur, taş yapının kalıntıları uzaktan hala görülebilmektedir.Muhtemelen bol oksijenli havasının, zihinsel hastalıklar için iyi geldiği düşünülüyordu o dönemlerde.

Aynı zamanda Ayvalık emekli olup oraya yerleşen ileri yaşlarda insanlarla dolu.Temiz ve az nemli hava, insanı dinginleştiriyor ve emeklilerin burayı seçme sebeplerinin başında da bu geliyor.Böyle olunca ölüsünün de bol olması kaçınılmaz elbette.

Ama ben size başka bir Ayvalık’ı göstereceğim.Tatilcilerin Ayvalık’ın göz önünde olup da göremedikleri, saklı yüzünü.

İlk gittiğim yıllarda, ben de normal tatil anlayışıyla Sarımsaklıda denize girip akşamüstleri sahilde yürüyüş ve çay bahçelerinde dinlenmenin keyfini çıkararak zaman geçiyordum.Ancak, aynı zamanda gözüm Ayvalık sahilin hemen ötesindeki tepelerde sıralı eski taş evlerde olurdu.

Sıcak bir Ağustos günü sabah çok erken saatlerde fotoğraf makinemi alıp, gördüğüm ilk ara sokaktan girip, fotoğraf çekmeye başladım ve o zamandan beri de her gittiğimde, günlerce ve saatlerce kendimi o ara sokaklarda kaybediyorum.

Tatilcilerin farkında olmadığı, görmediği dolu dolu bir yaşam vardır ara sokaklarda.Birbirine paralel ve birbirini kesen, gittikçe tepeye doğru sıralanan yüzlerce sokakta kimi tek kimi iki katlı evlerde yaşam vardır.

Sıcak, sakin sokaklarında sessiz tanığı olurum Ayvalık’ın fotoğraf çekerken.Sokaklardaki sarımsak taşları olurum yüzyılların tanığı.Duvar diplerinden, taşlara inat fışkıran gündüz safaları olurum.Gittikçe eririm, Ayvalık’ın dar sokaklarındaki evlerin renkleri olurum…

Bazı evlerin kapıları açık olur, önünde sıcak rüzgarla salınan eski bir tül perde asılıdır.Yemek kokuları dolaşır sokaklarda.Ara sokaklarda saatlerce dolaşınca evlerdeki yaşamının sesleri kokusu, pencere arkalarındaki insanların yaşamlarının sırlarını açar insana.

Kapı önündeki çocuk terlikleri, hemen yanından geçtiğiniz pencerenin ardından gelen kadın sohbetleri, boş ve kimsesiz görünen sokakların gizli sahiplerini gösterir insana.

Yüzyılların anıları ve bugüne taşıdığı tüm değerleriyle taş duvarların ardından dolu dolu ve sıcak yaşamlar vardır hissedersiniz.O insanları sahilde görmezsiniz, kadınlar, çocuklar ve kediler gölgeli dar sokaklarda, kapı önlerinde selamlar sizi tüm içtenliğiyle.

 
Toplam blog
: 191
: 1283
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Başlangıçta sadece su ve onun üzerinde salınıp duran sis mevcuttu.  Baba Apsu ortaya çıktı ve tat..