- Kategori
- Deneme
Az ama öz olsun-22
Kapadokya'dan bir görüntü...
* -Her yerde aşk! Köşe başlarında, televizyonlarda, şarkılarda, kırlarda, evlerde… her yerde; kısacası işportaya düşmüş bir aşk; ama ne yazık ki gerçek alıcısı yok. Aşk da düzene uymuş, piyasa kuralları geçerli. Yani arz-talep meselesi.
*-Aşk, çok basittir, öğrenmesi kolaydır, diploma filan da gerektirmez. İşte o yüzdendir ki herkes tarafından bilinir.
*-Alışkanlık aşkı öldürürmüş; peki aşk alışkanlığı ne yapar?
*-Aşk bazı insanlarda bir şeylerden kaçış olarak başlar; ama gene aynı kişilerde kaçılan şeye dönüş ile biter.
*-Seven kadın bağışlar, ama asla unutmaz. Zaten, unutsaydı seven bir kadın olamazdı.
*-İşte gene güneş batıyor. Sıradan bir şey; ama gün batımına bir de aşık gözüyle bak!
*-Her aşık yaşadığı aşkın “son aşkı” olduğunu düşünür. Bazen son’lara da “son” ekleyeceğimiz nedense aklımıza bile gelmez.
*-Neden hep aşık aşağıda aşk da zirvededir. Tersi mümkün değil mi?
*-“Bizimki geçek aşktır.”, ”Gerçek aşk şöyledir”, ”Yok gerçek aşk böyledir.” Allah aşkına bu aşk denilen şeyin bir de sahtesi mi var da gerçeğine bu kadar çok vurgu yapılıyor?
*-Aşk, aklı aciz bıraktı!
*-Şüphe ve ihanet; aşk ile karşılaşmamak için kaçıyorlar, lakin nereye kadar?
*-Aşk, kalbe sevgi pompalayan bir emme-basma tulumbadır.
*-Aşkların büyük/küçük diye derecelendirilmesine karşı çıkıyorum. Yok böyle bir şey! Aşk, aşktır.
*-Aşktan şikayet eden aşkı bilmeyendir.
*-Aşk, en kaba insanları bile yontabilen bir araçtır.
*-Aşkı başlatan ya sözdür, ya gözdür, ya tendir, ya da dildir.
*-Aşk motorunun yakıtı çabadır, emektir. Yakıt kalitesiz ya da az ise motor tekler; bitince ise stop eder.
*-Aşkın kapısı iki tanedir. Birisi hem giriş hem de çıkış içindir; diğerinde ise sadece çıkış vardır.