Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '14

 
Kategori
Deneme
 

Az anlayan mı çok inanan mı?

Az anlayan mı çok inanan mı?
 

İnsanın konuşmasından, nasıl biri olduğunu anlayabilmek mümkün olmaktadır.

Hele bu davranışlarıyla da desteklenince;  “artık tamam!” diyebiliyorsunuz.

Rahatlıkla, hakkındaki bilgilerden emin olabiliyorsunuz.

Makineli tüfek gibi atıp tutanların bolca olduğu bir dönemde yaşıyoruz.

Aslında ülkemizde bu durum o kadar zıvanadan çıktı ki, ortam bir kaosa dönüşmüş gibi.

Herkes, herkese, her şeye istediğini söyleyebiliyor, yapabiliyor.

Korkmadan, çekinmeden, utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan…

Her saat, her an, her yer ve mekânda ne olacağını, neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz.

Bazen olup bitenleri, sinemada ya da televizyon dizisi gibi izleyebiliyoruz.

İstesek de, istemesek de kendimizi görmekten, duymaktan alıkoyamıyoruz.

Öyle ki bazı söylemler, artık özdeyişler halinde çocuklarımızın ağzında pelesenk oldu.

***

İnsanların bu söylemleri çok tehlikeli olmaktadır ve birçok değeri sulandırmaktadır.

Artık insanlar az anlayıp, çok konuşmakta, hem de çok inanmaktadırlar.

Konuşmak, konuşmasını bilmek, insan nasıl biri olduğunun önemli bir göstergesidir.

Aklı olan, düşünmesini bilen kişi elbette konuşacaktır.

Önemli olan ne konuştuğunu ve nasıl konuştuğunu bilmektir.

Bakınca adam biliyorsun, konuşturduğunda pişman oluyorsun.

Pek umursamıyorsun, ama konuşturduğunda saygı duyuyor, hürmet ediyorsun.

Demek oluyor ki, her konuşanın aklı var; ama akıllı değil.

Her konuşan atıp-tutuyor, saçma, boş ve hayvanca konuşabiliyor.

Normalde doğru, düzgün konuşan kişi, seçkin olan kişi diye bilinir.

Akıllı insan, zor durumda, öfke anında bile ne konuştuğunu bilir.

Kişi, kötülük ve tehlike anında bile, nasıl konuştuğunu bilir.

 

***

Şimdi, şöyle etrafınıza bir bakın?

Adamlıktan nasibini almayanlar var mı, yok mu?

Atıp, tutan, boş konuşan, ölçüsüz, ayarsız konuşan var mı, yok mu?

Huzur bozmak, suyu bulandırmak, ortamı germek için…

Egosunu tatmin, şeytana avukatlık yapan, saygı, hoşgörü, erdemlikten uzak,

Zalim, madrabaz, zırtapoz nice fırıldaklar olduğunu inanın göreceksiniz.

Öyle uzaklara, basına, medyaya bakmanıza da gerek yok.

Gerçek anlamda, dürüstçe, etrafınıza bakarsanız, belki de yanı başınızda vardır.

Kim bilir!...

 

***

Unutmayın ki, yüksekte olan bazıları bilge olmazlarken,

Aşağıda olanların bazıları da aptal olmazlar.

Adam gibi adamı, konuştuklarından ve yaptıklarından değil,

Yaşam biçiminden, onurlu ve dik duruşundan anlayabilirsiniz.

Konuşmak ve davranışlar, tamamlayıcı unsurlardır.

Gerisi kendiliğinden gelir.

Biraz daha dikkat, biraz daha hilkat ve hakikat, olmaz mı?..

 

RESİM KISMEN NETTEN ALINTIDIR

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 

 

  

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..