Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '17

 
Kategori
Deneme
 

Az ötede oynayın hayatınızı

Az ötede oynayın hayatınızı
 

Hayatınız yanılmalardan, yanılgılardan ve yanılsamalardan ibaret. Kurdu kuzu, kötüyü iyi, geçmişi bulanık, bugünü puslu ve yarını sisli görüyorsunuz. Hayatınız hayat saydığınız nefes almalardan, yapay gündemlerden, çok sosyal medyalardan, önünüze konulan gerçek müsveddelerinden ibaret. Çok bağıranı haklı, susanı haksız, ağlayanı mağdur, güleni değersiz sayıyorsunuz.

Az ötede oynayın hayatınızı.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan ise, siz o şeytanın yüzünü taşıyorsunuz. Günün getirdiği ne varsa önünüze; geçim derdi, hak arayışı, ödenecek taksitler, vadesi gelmiş faturalar, gelecek paralar, gidecek tutarlar, beklenen kiralar, beklenmeyen giderler, alınan kararlar, tutulmayan sözler, ertelenen umutlar, vesaireler, hayat diye yaşıyorsunuz ne varsa. Birer oyuncağısınız sizi oyuncağa çeviren hayatın.

Az ötede oynayın hayatınızı.

Sağlık elden gidip de tahliller, sonuçlar, kan vermeler ve hatta kemoterapiler sizi bulduğunda ya da sağlık adına es geçtiğiniz ne varsa gelip bedeninizi teslim aldığınızda o bildik ve basmakalıp “her şeyin başı sağlık” sözünü edeceksiniz.

Ölüm gelip en yakınınızı bulduğunda ve ölü evinde ve cenaze töreninde ve mezarlıkta ölümün gerçeği size kendini hatırlattığında yine o bildik ve basmakalıp “her şey boş işte, her şey yalan” lafı ağzınızdan çıkacak ya da birileri bu lafı ettiğinde hak vereceksiniz.

Birileri mağdur iken şahit olmamak için “aman şahit mahit yazarlar, adliye koridorlarında sürünmek de var” diye kaçarsın ama mağdur sen olduğunda şahit olmaları için insanlara koşarsın.

Sözün özü; başınıza gelmeden anlamayacaksınız sağlığın, ölümün ve hak aramanın anlamını.

Az ötede oynayın hayatınızı.

Oysa hayat dediğin sağlıktan, hak yememekten ve ölümden ibaret. Hepsi bu hayatın. Ötesi günlük telaş, öteki yalanların koşturmacasında yitip gitme yarışı. Sağlığın yittiğinde, hakkını ararken yalnız kaldığında ve ölüm sana kendini tanıttığında anlayacaksan hayatı; günün aydın olsun insanoğlu.

Az ötede oyna hayatını.

Senin de o çoğunun herkez diye yanlış yazdığı herkes gibi bir mutluluk bir sevgi bir adalet bir hayat, hatta bir gerçek tanımın vardır. O tanımını fırsat bulduğunda yakınlarınla, fırsat bulmasan dahi çok sosyal medyanla paylaşır ve hadi inkar etme, ahkam kesersin. Mutluluk budur, sevgi bu olmalıdır, adalet şöyledir, hayat dediğin budur, vesaire diye kendi tanımınla hayatı bir güzel yaşadığını sanırsın. Oysa senin tanımlamaların da tanımlamalara inanman da yanılgıdan ibaret be insanoğlu. Tanımlar sahici ve senin gibi tanımlayanlar da gerçekçi olsaydı, dünya günlük güneşlik ve esenlik dolu olurdu. Tanımları ve tanımlayanları tanımadığın ve tanımlara inanmadığın gün gerçek bir insan olacaksın. Yani; büyük olasılıkla ve bu gidişle, olamayacaksın. Sen en iyisi inandığın, sarıldığın ve gerçeğin saydığın o bildik ve basmakalıp gerçeklerin ile yaşa. Kendine bir ayna aramaktan yana yorulanlardan olma. Seni oyalayan çok şey var hayatta. O çok şeyin başında da sen varsın zaten.

Az ötede oyna hayatını.

 

 
Toplam blog
: 6
: 164
Kayıt tarihi
: 02.04.17
 
 

1972 doğumlu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, avukat. Balıkesir'de yaşıyor. Evli ve ..