Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '12

 
Kategori
Haber
 

Azer Bülbül Otel Odasında Ölü Bulunmuş

Azer Bülbül Otel Odasında Ölü Bulunmuş
 

Tesadüf bu ya... Son yazmış olduğum bloğu yayına verdiğim anda, ana sayfaya döndüm ve blog yazarlarından Sayın Sündüs Akkaya’nın yazısına gözüm takıldı. Azer Bülbül’ün öldüğünü yazmış Sündüs Akkaya.

Ani ölümler karşısından her zaman sıkı bir sarsılma yaşamışımdır. Tıpkı Azer Bülbül’ün ölüm haberine denk geldiğimde sarsıldığım gibi. İşin tuhafı, Azer Bülbül’ü bu güne kadar hemen hemen hiç dinlemedim. Hatta kendi irademle dinlemiş olduğum bir şarkıcı hiç olmadı Azer Bülbül. Ama dinleyenleri vardı. Hem de hayli fazlaca dinleyeni vardı.

Azer Bülbül…

Ne zaman adını duysam, ne zaman söylediği bir şarkıya denk gelsem, o anda ülkenin varoş kasabaları, kent kıyılarına öbeklenmiş gecekonduları, çamurlu yolları ve yoksulluğun diz boyu hali zihnimde ortaya çıkmaya başlar. En nihayetinde bu ülkenin dar bir dünyaya hapsedilmiş insanlarının dramını şarkılarıyla anlatmaya çalışıyordu Azer Bülbül. Ötekileşmişlerin, öteki haline getirilmiş olanların çare önermeyen şarkıcısıydı.

Neden öldüğü meçhul… Antalya’da, bir otel odasında, Mostar Hotel denen üç yıldızlı bir otelin odasında solunum yetmezliğinden ölmüş. Bu gün önünden geçmiştim o otelin. Akşam iş çıkışında, eve doğru gelirkenki güzergâhımın üzerinde olan bir otel… Ne tesadüf…

Ben yağmuru izlerken, o ölümle pençeleşmiş.

Dedim ya, kendi irademle dinlediğim bir şarkıcı değildi Azer Bülbül. Ama, en azından bilirdim nasıl müzik yaptığını. Ezilen, yok varsayılan insanlara çaresizlikten başka bir şey önermeyen şarkıcısıydı. Hiçbir şey önermiyordu. Aslında “Hiçbir şey önermiyordu” demek de doğru değil. Umutsuzluğu, teslim oluşu öneriyordu. Elden bir şey gelmezliğin aklını yürütüyordu. Ve insanlar, onu dinleyenler, sevenler hakikaten çaresizlerdi. Çaresizliklerinin sebebini en iyi ondan öğreniyor, en iyi ondan çarelerinin sebebi olmadığı gibi bir tuhaflığı bilince çıkarıyorlardı. Şimdilerde tabii ki durum değişti ama, Azer Bülbül ve Azer Bülbül’e gönül verenler değişmedi. Birahanelerde, kuytu kahvehanelerde, konfeksiyon atölyelerinde, ucu bucu belirsiz küçük sanayi sitelerinde sarsılmaz bir yeri vardı.

Yazık oldu.

 

 

 

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..