Azerileri anlamak

Son yaşanan Azeri- Türk gerginliğinin asıl nedeni, Türk- Ermeni ilişkilerinin iyileştirilme çabaları olduğu inkâr edilemez. Kardeş iki ülke ve halk sanki kardeşliklerini bir yana bırakıp savaş baltalarını çıkarmışlardı. Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan’ın yer aldığı topraklar yüzyıllar boyunca hep çatışmaların ön planda olduğu bir bölge. Kafkaslar geniş bir coğrafyayı ve pek çok devlet ve etnik halkı içine alan dünyanın patlamaya en yakın yeni bölgesi olma konumuna hızla ilerliyor. Gürcistan’da yaşanan olaylar hepimizin zihninde. Azerilerle Ermenilerin Karabağ toprakları için yaptığı mücadele gündemdeki tazeliğini sürdürüyor.

Şimdi işin içine AB’ de de girmek üzere, AB'nin Beyaz Rusya'yı gelecek hafta Prag'da yapılacak özel bir zirveye davet etmesi bunun kanıtı gibi. Rusya bu yalnızlaştırılma politikalarına karşın eli kolu bağlı duracak değil herhalde. Son zamanlarda Türkiye ile Ermenistan’ın yakınlaştırılma uğraşı yine Rusya’nın dikkatinden kaçmış olamaz. Geçen günlerde Rusya iki düşman ülkeyi Azerbaycan ve Ermenistan’ı bir araya getirmekle bazılarına bir mesaj vermiş olamaz mı?

İlerde Kafkas bölgesinde yaşanacak kırılmalar, yeni devletlerin ortaya çıkmasına vesile olabilir. Bu bağlamda Gürcistan’da yaşanan gelişmeleri de dikkatli analiz etmek gerekir. Bu ülkede yaşayan Ermeni azınlığın ülke bütünlüğünün zaafa düşmesi halinde bağımsızlık niyetleri olduğu gayet aşikârdır.

Türkiye dış politik açılımlarını yaparken dikkatli davranmak zorunda… Her ne kadar Azeri kardeşlerimizin şüpheleri giderilmiş olsa da. İki kardeş ülke arasında buzları iyice eritme adına her iki tarafta birbirine zeytin dalı uzatmak zorunda.

Biz Azerileri anlamaya çalışırken, onlarda bizi anlamaya gayret göstermelidir.

Her iki ülke yöneticilerinde de gerekli irade ve halk desteği olduğuna biz inanıyoruz.