Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Azıcık Dünya vatandaşı mı olduk ne?!

Azıcık Dünya vatandaşı mı olduk ne?!
 

HOMELİNK vasıtasıyla, Londra-Windsor’de geçirdiğimiz 16 günlük tatilin son gününde,
Türkiye’den 1 gün önce dönen İngiliz dostlarımız; kendi evlerinin kapısını çekinerek çalıyorlar;
eşikten 8-10 adım geride durarak selamlıyorlar bizi, biraz mahcup gülümseyerek…
Belli ki yanlış anlamamızdan korkuyorlar;’’Biz geldik artık, hadi bakalım siz de evinize’’ der gibi olmasın diye...

Oysa, biz onların bir gece önce Antalya’dan ayrıldıklarını biliyoruz ve zaten evlerine gelmelerini bekliyoruz…

Sarılıyoruz, öpüşüyoruz, özledik ya birbirimizi, iki haftadır görüşmüyoruz canım :)...Bir muhabbet, bir muhabbet ki sormayın…

Hemen kahvaltı soframıza davet ediyoruz…Yine çekinerek masanın kenarına ilişiyorlar…O kadar zarifler ki; bizi rahatsız etmek istemedikleri her hallerinden belli oluyor.

Nehir kenarından topladığımız böğürtlenlerden yaptığımız reçelimizden ikram ediyoruz; hatta ben ısrarla yediriyorum:
(Türk usulü; Allahaşkııınaaaa, lütfeeeen ye!! nidalarıyla :))
Çok duygulanıyorlar samimiyetimizden :)))

Herkes karşı tarafın tatilini merak ediyor.

Birbirimizden laf kapıyoruz :))
-Beğendiniz mi?
-Olimpos’a gittiniz mi?
-Ya Kaleiçi?
-Aspendos?
-???
-Londra’ya kaç kez gittiniz?
-???
-Windsor Kalesi’ni gezdiniz mi?
-???
-Bizim çocuklarla neler yaptınız? Yeterince ilgilendiler mi sizinle?
-???
-Trafikle aran nasıldı Laurence ?
-?
-Hava sıcak mıydı?
-?
-Alışveriş yaptınız mı?.........

:)))))

Laurence acaip muzip bir adam!!!

Antalya trafiğindeki, ağlanacak hallerimizi anlatıyor:

2 arabalık şeritte 4 arabanın nasıl seyrettiğini, boş olan yolda, kırmızı ışığın yeşil ışığa dönmesini beklerken, arkasından çalan ısrarlı kornaları nasıl da duymazdan geldiğini…
Biz ;’’ iyi ki ters adamlara rastlamamışsın, yoksa kırmızı da yansa, boş yolda gereksiz yere neden bekliyorsun kardeşiiiimmm!!! diye silkeleyen birileri çıkabilirdi bahtına ‘’diyoruz…

Öyle sevmişler ki Antalya’yı, olumsuzluklara hiç takılmamışlar belli…

Üstelik Laurence, Türkleri tanıyor, geçen yıl İstanbul’dan ev değişimi yapmış adam; cesur, deneyimli , gözü kara :))

Çok mutlu ve mükemmel bir tatil geçirdiklerini; doğamıza, tarihi eserlerimize, Türk insanının yakınlığına, hele hele yiyecek–içeceklerimizin bolluğuna ve ucuzluğuna hayranlıklarını anlatıyorlar…Egomuz acaip şişiyor, çok mutlanıyoruz…

Onlar ayrıca, 2-3 gün sonra, bir İngiliz gazetesine Homelink ve Türkiye tatiliyle ilgili bir röportaj vereceklerini söylüyorlar. Bize de bir nüsha göndermelerini istiyoruz. Gururlanıyoruz…

Uçağımız akşam 17.30 da…3-4 saatlik bir boş zamanımız var.
Bu defa bizi Sevilla Gardens’a götürmeyi teklif ediyorlar, gitmediğimizi anlayınca…
İki arada, bir derede orayı da keşfediyoruz :)
İnsan aklıyla ve emeğiyle yaratılmış cennetten bir köşe Sevilla Gardens…Londra'da gezdiğimiz, gördüğümüz her yer gibi…Adeta bir düş ülkesine ait…

Havaalanında bizi karşıladıkları yetmiyormuş gibi, bir de yolculamaya geliyorlar dostlarımız…Nasıl içten, nasıl samimiler…

HOMELİNK vesile olmuştu bu güzel tatil yaşantısına, bu güzel dostluğa, ama biz bu defa, yeniden görüşebilmek için karşılıklı sözler veriyoruz birbirimize.

Uçağımız Venedik Marco Polo Havaalanına doğru havalanırken; son kez bakıyoruz geride bıraktığımız güzelliklere…

Bulut kümelerinin üstüne çıktığımızda ise, yeni bir rüyaya uyanmış gibi oluyoruz…

Biz geliyoruz Venediiikkkk, Aç kollarınııııı!!!!

 
Toplam blog
: 247
: 1493
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Antalya ve Akdeniz aşığı bir öğretmenim. Bol bol okurum, blog yazarım, şiir yazarım. Yazdıkça ve ..