Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Azıcık susun

Azıcık susun
 

Ben, fanatik sayılabilecek kadar, Beşiktaşlıyım. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi, Beşiktaş yenildi mi, kepenklerimi kapatıyorum. Ne gazete okuyorum, ne televizyondaki spor programlarını izliyorum. Kendime gelmem biraz uzun sürüyor. Ama şunu belirtmem gerekir ki, asla takımıma kızmıyorum, Futbolcuma hakaret etmiyorum, Bunları yapmayacak kadar, Beşiktaşı seviyorum.

Son, Gençlerbirliği maçında, oynadığımız futbolu beğendim. Hırs ve mücadele, hoşuma gitti. Ama, Televizyonda izlememe rağmen, bazı taraftar gurubunun, saçma tezahüratları, keyfimi kaçırdı. Bu tür tezahüratlar, seçimden önce başladı, daha doğrusu, başlatıldı. Mantıktan, akıl ve izandan yoksun. Bu guruptaki kişiler, annelerini, kız kardeşlerini, eşlerini ve sevgililerini, küfürden, kötü tezahürrattan, yüzleri kızarmasın diye, maçlara getirmezken, Yıldırım Demirören, eşi ve çocukları ile, maçlara geliyordu. Ne zamana kadar, Çarşının, ağzı bozuluncaya kadar. Ne zamana kadar, Çarşı, kulübün sahibi olduğunu zannedene kadar. Ne zamana kadar, terbiye, saygı ve adamlık bitinceye kadar. Seçım bitti. Demirören kazandı. Aklı başında olanlar, Demiröreni tercih ettiler. Doğru olanda buydu. Bana göre, Bu güne kadar, başkanlık yapanların, en Beşiktaşlısı, Demirören. Hataları yokmuydu? Elbette vardı. Kimin yok ki? Ama, Çarşı gurbu, kime, ne söz verdiyse, inadını hala devam ettiriyor. Bedava biletle yaşamlarını sürdürenlere yeter. Kendilerini, beşiktaştan büyük görenlere yeter. Yeter, Çarşı yeter. Azcık susun. Susun da, Beşiktaşlılığımızın keyfini çıkaralım. Susun da, Beşiktaşlı olmanın, ayrıcalığını yaşayalım. Beşiktaşı, beşiktaşlılara bırakın. Beşiktaş, çarşıda satılmıyor. Çarşıdan da alınmıyor.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..