Azıncourt

İki gündür uçuşan oklar görüyorum evin içinde...

Sağ da solda zırhlarını giymiş şövalyeler...

Çamurlu sokaklarda okçularla bira içiyor, ölen insanların çığlıklarını duyuyorum...

“ Zenginleri öldürmeyin” diye bağırıyor bir asker, arkasından ekliyor; “ Esir alın, Fransa onlar için fidye ödeyecek...”

Paran varsa savaş alanında bile yaşama şansın daha fazla!

&&&

Bernard Cornwell’in kitaplarına daha önce de rastlamıştım yeni çıkanlar rafında, güvenip alamamıştım...

Sonra bir gün KiPA’da alış veriş yaparken bazı kitapların sepet içinde 4, 9 TL’ye satıldığını gördüm, kadınların pazarda penye tezgâhlarına yaptığı muameleyi ben de sepete yaptım... Altını üstüne getirdim...

Geçen yıl rafların en göz alıcı yerinde okur bekleyen kitapların, balık istifi gibi, domates gibi satılmasına içerledim biraz, üzüldüm fakat bütçem yettiğince aldım...

Azıncourt evime böyle geldi... Kitaplığımdaki yerini aldı...

<ı>Yazının burasında okumayı seven arkadaşları uyandırma söz konusu... Farkındasınız!

&&&

Arada yazılarımı okuyan arkadaşlar gaz veriyorlar ya bana, kitap çıkart diye...

Düşünsenize olayı... Koskoca Bernard’ın kitabı üç paraya satılıyorsa benimkini iki kilo pirincin yanında bedava verirlerdi...

Sepetin başına oturup hüngür hüngür ağlardım...

Ne ağlamayacağım ağabey...

&&&

Efendim Bernard Cornwell kimilerine göre İngiltere’nin en ünlü tarihi roman yazarı...

Yirmiden fazla yayımlanmış romanı var ve ben şimdilik sadece bir tanesini Azıncourt’u okuyabildim!

Tarihi, kazananlar yazar diyorlar ya doğru...

Cornwell Azıncourt’ta İngiltere ve Fransa’nın 1415 yılında Azıncourt’ta yaptığı savaşı bir okçunun Nicholas Hook’un hayatı ile birleştirip destansı bir şekilde anlatmış...

Kanlı bir kitap olmuş...

Önümüzdeki yıllarda filmi çekilirse Nicholas Hook’un bir soylu tarafından tecavüze uğramak üzereyken kurtardığı ve daha sonra evlendiği güzeller güzeli Melisande’yi kim oynar şimdiden merak ediyorum...

Benim favorim...

Beran Clock

Ne zaman karar verdim?

Kanal D için bir araya gelen orkestrayı gördükten sonra...

Arkadaş bir adamın canı hiç çello olmak ister mi?

Çello olayım, tellerim olsun, Beran çalsın!

Şaka tabi bunların hepsi!

Yani Melisande’yi oynasa oynasa Beran Clock oynar...

<ı>İnsan tarihi bir kitabı bu kadar mı kötü emellerine alet eder!

&&&

Ne diyordum bizim eski filmlerde de öyle olmaz mı? Kahraman tecavüze uğramak üzereyken masum genç kızı kötü adamların elinden kurtarır... Daha sonra samanlıkta birlikte olurlar... Biz alkışlarız...

Bravo! Hayırlı birine düştü kız...

Ardından kahraman dramatik bir şekilde genç kızdan ayrılır... Kız yavuklusunun yolunu beklerken, kahraman bu defa Bizans Tekfurunun karısı ile mercimeği fırına verir...

Tekfur iktidarsızdır... Hatta ortalıkta gey olduğu söylentileri dolaşmaktadır...

Biz yine üzerimize düşeni yaparız... Tekfurun karısı ve kahraman cibinlikli bir yatakta öpüşmeye başladığında, gül dalı ekrana gelmeden önce yine alkışlarız...

&&&

Yazar İngiliz olunca...

Şöyle bir anekdot düşülmüş kitaba;

“ <ı>Tarihin en destansı savaşlarından biri olan Azincourt, 1415’te iki azılı orduyu karşı karşıya getirmişti... Bu savaş kimilerine göre okçuların zırhlı şövalyelere karşı, kimilerine göre ise sıradan adamların aristokratlara karşı kazandığı bir zaferdi... Ama bilinen bir şey varsa, o da 6000 yürekli okçunun 30.000 kişilik donanımlı orduyu insanüstü bir azim ve mücadele ile yerle bir <ı>etmesiydi...”