Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Aziz Valentin günü

Aziz Valentin günü
 

Zambak


14 şubat, Aziz Valentin (St. Valentine) günüydü.

Hep beraber kutladık.

Rahmetlinin ruhunu şadetmek için elimizden geleni yaptık.

Meydanlara indik.

Müzikler eşliğinde oynadık, halay çektik, dansettik. Böylece, hem Valentin'in ruhunu şadettik, hem de şiddete karşı olduğumuzu göstererek yanlılarını ürküttük.

Eşlerimize, nişanlılarımıza ve kız/erkek arkadaşlarımıza hediyeler aldık.

Akşam, yemeği için lokantalara, kebapçılara gittik.

Bu kez ben de boş durmadım. Birçok kişinin gösterdiği bu çabaya bir katkım olsun istedim. 

Hanımı, önce yemeğe götürdüm.

Sonra da bir alış veriş merkezini dolaştırdım.

Yani üstüme düşeni yaptım. Artık kimse bana, "Kardeşim nedir bu gaflet ve delalet! Dünya ayağa kalkmış, senin kılın kıpırdamıyor" diyemez. Öbür tarafa gittiğimde sorgucu melekler, "Bre Valentin'siz! Buraya hangi yüzle geldin?" şeklinde soru da yöneltemez. Çünkü ben görevimi yaptım. Üzerimdeki sorumluluğu attım. Ne demişler, "İyilik yap, denize at. Balık bilmezse Halik (Allah) bilir."
 
Evet görev tamam... da acaba St. Valentine kimdir, nerede yaşamıştır, neler yapmıştır da bu kadar önemsenmeyi haketmiştir? Kısaca bu soruları cevaplamaya çalışalım.

Rivayete göre Aziz Valentin, İmparator 2. Claudius (1) zamanında yaşamış Roma'lı bir papaz veya rahiptir. Claudius katı ve zalim bir kraldı. Devleti kendi kuralarına göre yönetirdi. Eski Roma'da 14 Şubat'ta hem, tüm tanrıların kraliçesi, hem de kadınlık ve evlilik tanrıçası olan Juno şerefine bir günlük tatil yapılırdı. Bunu, yasaklardan ötürü birbirlerini göremeyen gençlerin yılda bir kez buluşmalarına imkan sağlayan Lupercalia Bayramı takip ederdi. Arefe günü yani 14 şubatta kızlar, adlarını kağıda yazarak bir kavanoza koyar, delikanlılar da bunları rastgele alırlardı. Her bir kız, adını çeken gençle 15 şubatta başlayan Lupercalia Bayram'ı boyunca arkadaş olurdu.

Birlikteliklerin çoğunun nişan veya nikahla sonuçlanması, bu durumdaki erkeklerin asker olmayı (savaşmayı) reddemesi İmparator Claudius'u çok sinirlendirmişti. Bu sebeple o da Roma'daki nişan ve evlilikleri yasaklamıştı. Ancak papaz Valentin bu yasağı dinlemedi. Yasağa rağmen, meslektaşı Aziz Marius ile birlikte gizlice gençleri evlendirmeye devam etti. Olay duyulunca, Valentin tutuklandı ve dövülerek öldürülme cezasına çarptırıldı. Söylendiğine göre (M.S) 270 yılının 14 şubatında hristiyan şehitliğine gömüldü. Ancak Romalılar, (gençler) Lupercalia Bayramı'nı gizli, açık kutlamayı bırakmadılar.

 Bu olaydan 226 yıl sonra yani (M.S) 496 da Papa Gelasius, 14 şubatı, Aziz Valentin günü olarak ilan etti. Zamanla bu, Lupercia Bayramı'nın yerini aldı ve karşılıklı sevgi mesajlarının gönderiliştiği özel bir gün oldu. 2) Rivayet böyle. 

Başka bir rivayete göre 1847 yılına kadar muhtemelen din adamları dışında Valentin'i pek bilen yoktu. Her şey, Esther Howland isimli bir kadının 14 şubatta, akraba ve tanıdıklarına "Sevgililer Günü" başlıklı kartları göndermesiyle başladı. Sonra da bunları, babasının kırtasiye dükkanında satışa sundu ve iyi para kazandı. Görüldüğü üzere "Sevgililer Günü"nü hayata taşıyan şahsın amacı zaten ticaretti! Günümüzde ise bu, daha da genişleyerek alışverişin zirve yaptığı ticari ve toplumsal bir paranoya haline geldi.(3)

Şimdi bana, "biz bu günü nereye koyalım, bunun bizimle ne ilgisi var" diyorsanız size: "Noel Yortusu'nu yani yılbaşı kutlamalarını nereye koyuyorsanız bunu da oraya koyabilirsiniz. Yılbaşının bizimle ne kadar ilgisi varza St. Valentine gününün de o kadar ilgisi vardır." şeklinde bir cevap verebilirim.

Geçen yıl, 8 Mar'tta hanımlarımız meydanlarda toplanıp hep birlikte, "kadına şiddeti"  kınamışlardı. 14 şubat 2013 te de aynı şeyi tekrarladılar. Çalınan müziğin ritmine uyarak oynadılar, hoplayıp zıpladılar. Envai çeşit dans figürleri sergileyerek şiddeti mahv-ü perişen ettiler. Kalça darbeleriyle, kötülükleri erişilemeyecek uzaklıklara kadar ittiler. Böylece ulu manitu inayet etti de erkek milletinin içindeki kötü ruhlar defolup gitti. Onlardan boşalan yerde ise çiçekler bitti!

Dans ve halayların mistik etkisiyle, genç/yaşlı tüm agresif baylar transa geçtiler ve hepsi kuzu gibi oldular. Artık ağızlarından lokmalarını alsanız seslerini çıkarmazlar. Gördüğünüz üzere değerli Türk hanımları (vekilleri hahil) büyük bir belayı daha üzerimizden uzaklaştırdılar! Şiddeti, ademe mahkum ettiler! Acılarımız  dindi, sıkıntılarımız bitti. Akşamki dayaktan kalmış morluklar, sanki sihirli bir el değmiş gibi silinip gitti. Bu dans ta nelere kadirmiş yahu...

Geçen yıl meydanlara inip, "kadına şiddete hayır" pankartları altında dans edenler, "acaba o günden bugüne ne değıişti" diye şöyle etraflarına bir baktılar mı? Yaptıklarının bir netice verip vermediğini gözlemlediler mi? Sadece yasal düzenlemelerin şiddeti önleme konusunda yeterli olmayabileceği üzerinde düşündüler mi? 

Boş ver, böyle böyle şeylere kafanı takma be kardeşim. Zaten senin, sorun çözmek gibi bir derdin yok. Çünkü sen bu sayede meydanlarda boy gösteriyor, hoplayıp zıplıyor, bağırıp çağırıyor, rahatlıyorsun. Sorunlar olmasa, neyi bahane edip te sokağa ineceksin ki...?

Notlar: 1-Valentin, sevgili manasına da geliyormuş. Dolayısı ile, St. Valentin day'a, "sevgililer günü" de denebilirmiş. 2- 1969 yılında Papalık 14 şubatı "hususi günler" listesinden çıkarmış.
(1) Marcus Aurelius Claudius Augustus Gothicus (10 Mayıs 213/214 - Ocak 270)  yaklaşık 56 yıl yaşamış ve sadece, (268- 270) iki yıl kadar imparatorluk yapmış. (Vikipedi) Çok kısa süren iktidarında, zalim bir yönetim ve toplum hayatını etkileyecek değişiklikler yapmış. Acaba doğru mudur, diye düşündüm.
(2)  http://www.sevgililergunu.biz/st-valentine.php)

(3)  http://arsivsahnesi.blogspot.com/2009/10/efsane-tuccar-esther-howland.html 

 (3)(

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..