Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '10

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım, Sazı Aldı Eline, Bakalım Ne Söyledi?

Aziz Yıldırım, Sazı Aldı Eline, Bakalım Ne Söyledi?
 



Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım
, LİG TV’nin “Futbol Gündemi” programına çıktı; gündemi belirleyecek açıklamalarda/ yorumlarda bulundu.

Aziz Yıldırım, Melih Gümüşbıçak ile Sinan Engin’in sorularını yanıtladı.

Herkes, Aziz Yıldırım’ın söylediklerinden kimilerini, kendi bakışına göre ön plana çıkaracaktır.

Önce, Aziz Yıldırım’ın içten, kendi içinde tutarlı, kararlı olduğunu belirtmeliyiz. Söyledikleri, kimilerine göre “sıradan” olsa da, ortada “kıvırma” yönelmediğini görüyoruz. Bunu da, bugüne değin dışa yansıyanlardan çıkarabiliriz.

Zaten, Aziz Yıldırım da, sık sık vurguladığı bu yönünü vurgular:

“Ben arkadan konuşmam!”

*****

12 yıldır, “büyük” bir kulübü yönetmek kolay değil. Sadece, başkan olarak iş başında olmak yetmiyor; kulübü, aldığı yerden daha ilerisine götürmek gerekiyor. Oysa bizde, başarılı olmanın ölçütünün, sadece “şampiyon” olmaktan geçtiği sanılıyor.

Aziz Yıldırım
, ”Başkan olmak insana sorumluluk getiriyor. Geçmişte Fenerbahçe’de yöneticiyken görevim daha kolaydı.” derken, “Türkiye’deki anlayış futboldaki başarıya endeksli” olduğunu belirtmek gereksinimi duyuyor.

Ayrıca, “Sadece futbol takımı olsaydık daha farklı idare ederdik.” derken, Fenerbahçe’nin bir spor kulübü olduğunu anımsatıyor.

Özellikle “Üç Büyükler”in taraftarı için “hep birinci olmak”, tek hedef/ amaç olarak görülüyor. Başka dallardaki başarı, ne yazık ki, görmezlikten geliniyor. Çünkü bizde spor dendi mi, akla futboldan başka bir dal gelmiyor. Onun için de, Aziz Yıldırım’ın deyişiyle, “başarısız damgası” vuruluyor.

Aziz Yıldırım, Nevin Yanıt’ın atletizmdeki birinciliğini, futbolda Avrupa şampiyonluğuna eşdeğer görüyor.

Aziz Yıldırım’ın değindiği önemli bir konu da, Sivasspor’la başlayan, ama Bursaspor’un Süper Lig Şampiyonu olmasıyla sonuçlanan süreçte, “Anadolu takımlarını yüceltme”dir.

Bu konuyu şöyle değerlendiriyor:

“Sadece Türkiye’de değil, her yerde lokomotif kulüpler var. 3 Büyükleri kötü gösterip, Anadolu takımlarını yüceltmek hatadır. Lokomotif takımları dışlamak, Anadolu ekiplerine yarar getirmez. Hepsini yukarıya taşıyacak formüller üretilmeli. Sezon başında Galatasaray’ın daha güçlü olacağını düşünüyorduk. Sezon bitiminde ilk üç sıra böyle olursa Anadolu ihtilali olur.”

*****

Aziz Yıldırım’ın söylediklerin kimileri “eski” olmasına karşın, birçok güncel konuya değindi. Kuşkusuz, değindikleri içinde, kimi futbolculara yönelik ne diyeceğiydi.

Futbolcusuna “toz” kondurtmuyor:

“Alex bir değerdir. Karakterli bir oyuncudur. Oynar, oynamaz kararını Aykut hoca verir. Biz Alex’ten bazen memnunuz, bazen memnun değiliz. Kalır mı gider mi şimdiden bir şey söylemek yanlış. 10 senede Alex gibi Türkiye’ye kaç kişi gelmiş?”

“Bilica’ya yapılan yanlış. ‘Yenilsen de yensen de’ tezahüratı yapıp futbolcuyu ıslıklamak yakışmaz.”

“Güiza 15 gün sonra takımla çalışacak. İyi bir oyuncu...”

“Sezer ile Lugano arasında koridorda yaşanan olayların kasetini izlediğimi falan yazıyorlar. Kaseti arkadaşlar izledi, hiçbir şey gözükmüyormuş kasette onu da söyleyeyim. Tüneli çekmiyor çünkü o kamera içeriyi çekiyor. Ne olduysa tüneldeyken olmuş çünkü."

Aziz Yıldırım, maç sırasında taraftarın göstereceği tepkinin takıma nasıl yansıdığını, bunun nelere mal olacağını/ olduğunu örneklendirirken de futbolcusundan yana tavır koyuyor:

“Geçen sezon Bursa maçında taraftar Güiza’ya bunu yaptı. 2-1 öndeyken, taraftarın istediği oyuncu sahaya girdi, maçı 3-2 kaybettik. Taraftar hesaplaşmayı sezon sonu yapsın.”

*****

Yenmenin ve yenilmenin doğal olduğunu vurguluyor Aziz Yıldırım, “Derbileri kazanarak şampiyon olunuyorsa, biz her sene şampiyon olurduk. Bu sezon iki maçta berabere kaldık, geçen sene Galatasaray ve Beşiktaş’ı deplasmanda yendik. Bu sene de gider yeneriz.” değerlendirmesini yapıyor.

Aziz Yıldırım, değindiği önemli bir konu da soyunma odasına gitmesinin eleştiri konusu yapılması.

Aziz Yıldırım, bu konuda da, içten konuşuyor:

“Ben burada her şeyden sorumluysam demek ki benim müdahale hakkım var. Ben değil kim olursa olsun aynı. Burada da aynı. Lig TV’de işler iyi gitmiyorsa başındaki insan müdahale etmeyecek mi? Elbette ki edecek! Soyunma odasına gitmeyeceksin, ama bir şey olursa sorumlu sensin. Ne güzel yahu! Antrenmana gitmemin amacı futbolculara destek vermem.”

Aziz Yıldırım’a, dolayısıyla öteki başkanlara yöneltilen en haksız eleştiri, soyunma odasına gitme, orada konuşma yapma.

Kuşkusuz, gitmeden gitmeye, konuşmadan konuşmaya da fark var.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..