Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '12

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım, taraftarla buluştu: Her şeyin bir zamanı var!

Dünya Fenerbahçeliler Günü: 19 Temmuz, başlayış saati 19.07.

Kutlama, Caddebostan Sahili'nde...

Bağdat Caddesi’nden sahile ineceğim, ama hangi sokaktan?

Arabadan çevreme bakıyorum. Fenerbahçe formalılar, imdadıma yetişiyor.

Tamam, kılavuzlarımı buldum!

Arabadan iniyor, arkalarına takılıyorum. Nasıl olsa, onların gideceği yere gidiyordum. Formalılar, geç kalmış gibi gidiyorlardı.

Gitsinler!

Arkadan gelenlerin arkasına düşüyorum bu kez...

Sahile inince kalabalık iyice artıyor; sola dönüyorum.

Sahil, Saracoğlu çevresinde alışık olunan görüntülerden farksız. Kutlama için kurulun “platform”a doğru gidiyor; kalabalık içinde kendime bir yer buluyorum.

Çevremde bayanlı erkekli gruplar. Benim gibi tek, üstünde forma olmayanlar az. Çevremi gözlemliyorum, genellikle genç, orta yaşlı insanlar... Çocuklarıyla gelenler de az değil.

Yerlerinde duramıyorlar!

Erkeklerde öyle bir ses var ki... Ağızlar açılınca, ortalığı inletiyorlar. Sloganlar atılıyor, marşlar söyleniyor; sanatçıların şarkılarına eşlik ediliyor.

Arada bir, Aziz Yıldırım’ın geleceği duyuruluyor.

Aziz Yıldırım, gerçekten gelecek mi, yoksa bizi kandırıyorlar mı?

Yanımdaki bir gence soruyorum bu soruyu. Aldığım yanıt, anlamlı:

“Ne fark eder, Aziz Yıldırım adı bize yeter!”

*****

Büyük ekranlara yansıyan görüntüler, büyük bir kalabalığı gösteriyor.

Tam bir festival havası.

Fotoğraf çekenler, çektirenler... Görüntü alan her türlü araç var ellerde. Havaya kaldırılan İPad’ler, kamera gibi kullanılıyor.

Yanımdakilerden biri, elini omuzu atıyor, arkadaşına “Çek” diyor.

Delikanlının benimle fotoğraf çektirmek istediği nereden doğdu?

Bilemem ki, soramam ki...

Sloganlara/ müziğe, sadece alkışla eşlik eden ben... Öyle atlayan zıplayan, bağıran biri değil. İstesem de, çevremdekilerine ayak uydurmam zaten mümkün değil.

Günün anısına çekiliyor fotoğrafımız!

Delikanlıya teşekkür ediyor,  “Emekli öğretmenim” diyor, “Ben de... öğrenci!” karşılığını alıyorum.

Bir kez daha anlıyorum ki, taraftarın “rengi”, sadece tuttuğu/ sevdiği takımın rengi. Tribünde olsun, böylesi yerlerde olsun, “takım aşığı”, yanındakini kendinden biri sayar, sayıyor da...

Belki de bir “başka”sıydım ben. Onlara eşlik edemiyor, izleyici konumunda kalıyordum. Üstelik, üstümde forma yoktu.

*****

Konuşmaların yapıldığı yerin sağında solunda büyük ekranlara eski/ yeni görüntüler yansıyor.

Sloganlar, görüntülere uygun düşüyor:

“Taraftar çıldırdı, bibergazı istiyor!”

Taraftarın, gök gürültüsünü andırırcasına söylediği şarkılar, attığı sloganlar, deyiş yerindeyse, sanatçıların şarkılarını geriye atıyor/du.

Büyük ekranlara, Aziz Yıldırım’ın alana yaklaştığı görüntüleri ulaşınca, coşku artıyor. 21.00’de gökyüzüne bırakılmak için fenerler dağıtılıyor. Sabırsızlar, erkenden salıyor fenerleri. Uyarılara aldırılmıyor. Bu kez, devreye kalabalık giriyor.

Slogan belli:

“Feneri salan, cimbomlu olsun!”

*****

Aziz Yıldırım, sahnede görünür görünmez, meşaleler yakılıyor, gökyüzüne fenerler salınıyor, sloganlar atılıyor. Metris çıkışı, taraftar karşısına lk kez böyle çıkan Aziz Yıldırım, elinde kâğıt, kısa bir konuşma yapıyor; “Büyük Fenerbahçe” taraftarına teşekkür ediyor:

“Silivri’de, Çağlayan’da, Avrasya Maratonu’nda, Topuk Yaylası’nda, Bağdat Caddesi’nde, Yılbaşı’nda, Babalar Günü’nde, Metris’te bayrağımızı gururla taşıdınız, renklerimize sahip çıktınız; bizlerin saygınlığı, gururu ve en önemlisi özgürlüğümüz oldunuz.”

Ve Aziz Yıldırım söz veriyor:

“Gücüm el verdiğince, ömrüm yettiğince Fenerbahçe nerede olursa olsun orada olacağım.”

Sözü, susmasına getiriyor:

"Daha önümüzde çok zaman var. Daha çok şeyler konuşacağız. Her şeyin bir zamanı var. Ben ve arkadaşlarım, Metris’teki günlerimizdeki desteklerinizi asla unutmayacağız."

Aziz Yıldırım, kısa konuşmasını, “Allah, sizden razı olsun” diye bitiriyor, taraftara el sallıyor.

“El salma”, bitişti; ama biten, sadece o “kutlama”ydı.

Aziz Yıldırım, “daha çok şeyler konuşacağı” zamanı bekleyecekti.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com






 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..