Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '15

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım’ı konuşturma sanatı!..

Aziz Yıldırım’ı konuşturma sanatı!..
 

Fenerbahçe, transfer şampiyonu...

Ünlüler geliyor, imzalar atılıyor, poz vermeler...

Aziz Yıldırım, görünürlerde yok; konuşanların içinde de.. Çünkü Aziz Yıldırım, bu sezon farklı bir yol izliyor.

İyi de yapıyor.

Öteden beri görülen o ki,  Aziz Yıldırım, ne kadar susarsa sussun, birileri tarafından mutlaka konuşturulur!  Bir “dost”, bir “gariban” bulunur, onların söyledikleriyle Aziz Yıldırım, “gaza” getirilmek istenir; kamuoyunda “amaca uygun algı” yaratılma yoluna gidilir.

Oluyor işte!.

(Kurbağalıdere, etrafa “mis koku”lar yayıyor! İstanbul Bütünşehir Belediyesi’nin “ıslah” çalışmalarını niye savsakladığını ise biraz siyasal bilinci olanlar bilir. Ama bu konuda  asıl “ilgisiz”in kim olduğunu, değerli yazarımız Melih Aşık’ın demeç aldığı “gariban sandalcı”nın “analiz”inden anlıyoruz:

“Dereyi kurtarma formülünü orada sandalcılık yapan bir gariban bize şöyle fısıldıyor:

‘Bak abi bu derenin kenarında boydan boya Fenerbahçe Stadı ve antrenman tesisleri var. Mikrop en çok sporcu ve seyircileri etkiliyor. Ama Fenerbahçe bu konuya hiç el atmıyor. Aziz Yıldırım isterse bu konuyu bir haftada halleder... Siz Aziz Bey’i harekete geçirin yeter.’

Adam doğru söylüyor. Aziz Bey nerelerde?”)

*****

Aziz Yıldırım bu, işte öyle bir başkan!

Her olumsuzlukta onun parmağı aranır! 

Konuştuğu zaman olay olur; konuşmadığı zaman konuşturulur. Sağda solda dillendirilen saptamaları Aziz Yıldırım’ın ağzından çıkmış gibi yansıtmak, moda... Burada sığınılan, bir yakınına/ dostuna söylediği, onun da bir başkaına söylediği... Tanık, adı sanı olmayan bir dost, bir yakın...

Susulursa, söylenenlerin doğru olduğu söylenecek; açıklama yapılırsa, bu da “inkar etti” olacak. Kulüp/ kendi adına yapılan açıklama/ yalanlamalarla yetiniliyor.

Yetiyor mu?

Bağımlılık yaratan madde misali, bu tür üretim ve yalanlamalar sürüp gidiyor.

Başka?

Öyle bir başkan ki, ünlü olmak isteyenler, işleri iyi gitmeyenler, taraftarını oyalamak isteyenler, o aralar adı unutulanlar, eski bir hesabı olan "eskiler", ona çatarlar. 

Hele teknik adamlar ve futbolcular...

Aziz Yıldırım’a çatmak prim yapıyor.

Aziz Yıldırım, acaba Nurullah Ataç’ı okumuş mudur?

(Nurullah Ataç, bir yazısında anlatmıştı:

Anadolu’nun “ücra bir köşesi”nde dergi çıkaran edebiyat hevesli gençler, Ataç’a çattıkları yazılarının yer aldığı dergiyi gönderirlermiş. Ataç da, gazetedeki köşesinde bunlara yanıt verirmiş. 

Ataç, bakmış ki, kime yanıt veriyorsa, o ünleniyor! Sonra yanıt vermekten vazgeçmiş.)

*****

Aziz Yıldırım’ı kendilerince konuşturanlar, onun kimi konuşmalarına görmezler.

Siyasilere yaklaşma, onları “yağlama yıkama” yoktur onda. Başkalarının ağzına alamayacağı sözleri söyler. Söyledikleriyle farklılığını ortaya koyar:

“Aziz Yıldırım'ın farklılığı Cumhuriyet'in yanında olmasıdır. 16 yıldır bu kulübe siyaset sokmadık. Hepimizin bir düşüncesi vardır, ancak bunu hiçbir zaman kulüp bünyesinde yapmadık. Kimseye tavsiye de etmedik. Hepimizin gönülde parti vardır, ama kulübe siyaset sokmadık. Şuna inanıyorum, Fenerbahçe Atatürk'ün kulübüdür. Türkiye'nin zor günlerinde Türkiye Cumhuriyeti'ni koruyacak son kaledir ve hiçbir zaman yıkılmayacaktır. (...) Tek suçumuz Atatürkçü olmak. Onun dışında suçumuz yoktur.”

Ortam, Aziz Yıldırım’ın söylediklerine uygun olsa, hiç kuşku yok ki, o zaman Aziz Yıldırım’ın önünde gidenler olur; Aziz Yıldırım geçilir!.

*****

Aziz Yıldırım’ın keyfi yerinde...

İçeriden, Bursaspor’dan 4 yetenekli futbolcu geldi. Dışarıdan gelenler de büyük ses getirdi. Fenerbahçe transfer şampiyonu oldu. Kombine, forma satışları iyi.

Sponsorlar bulundu, “değirmenin suyu” daha bir gür akacak.

Bütün bunların yarattığı hava, verdiği güven, davranışlara, sözlere yansıyor.

(Paranın öne çıktığı, konuşulduğu bir tören... Aziz Yıldırım ile Yandex Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mehmet Ali Yalçındağ, sponsorluk anlaşmasını imzalamak için bir arada... İmzalar atıldıktan sonra Yıldırım, Yalçındağ'a Fenerbahçe forması takdim ediyor. 

Poz veriliyor, flaşlar patlayacak.

Aziz Yıldırım, espiriyi patlatıyor:

"Tut şunun ucundan, korkma Galatasaraylı!..")

Aziz Yıldırım, hakemlerle ilgili de, kendisini PFDK’ye götürmeyecek, götürse bile “hakaret unsuru yok”a bağlanacak sözler söylese...

*****

Sona doğru...

Aziz Yıldırım, “yeni tarz” ve “söylem”ini bozmamalı.

Nasıl olsa, sahada konuşacak bir takım yaratma yolunda... Futbolcular, sahada konuşur, saha dışında öteki yöneticiler... Aziz Yıldırım da keyfine bakar!.

Bir “terslik” olur, konuşursa...

Nasıl konuşacağı bilinir; ne diyeceği de...

(“Kendi görüşlerinizi açıklama cesaretinden yoksun olduğunuz için bu düşüncelerinizi benim fikrim ve beyanımmış gibi yazmaktasınız. Haber içeriğinde yazılan sözleri söylemek istediğim takdirde de söyleme cesaretine sahip olduğum sizlerin ve kamuoyunun malumudur.”)

Son söz:

Düşünceni söylemekten korkuyorsan, adı bende saklı diyerek olmayan birini konuştur; tartışmayı uzatmak istemiyor, işin içinden çıkamıyorsan, “bizim oralarda öyle denir” de, zeytinyağı misali üste çık!.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..