Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '14

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım’ın, “3 sene şampiyon olacağız” sözünden “örgüt” yaratmak!...

Aziz Yıldırım’ın, “3 sene şampiyon olacağız” sözünden “örgüt” yaratmak!...
 

Yargıtay, Aziz Yıldırım’a “örgüt” ve “şike”den verilen cezayı onadı. Yargıtay’ın kararındaki bir “ayrıntı”, medyada “Her şeyin sebebi o sözler mi?” başlığıyla yer aldı.

Neydi o söz?

Aziz Yıldırım’ın, 2009'da göreve geldiğinde verdiği sözdü. Bu söz, en sonunda “iddianame”ye girdi, oradan Yargıtay’a taşındı:

“Bu sene, 3 sene şampiyon olacağız, dedim. (...) Ben korkmuyorum, söylüyorum. (...) Ama güveniyorum. Neye güveniyorum? Önce hocalarıma, futbolcularıma, arkadaşlarıma ve sizlere...”

****

Her şey, Fenerbahçe’nin şampiyon olmasından sonra, 3 Temmuz’da başladı.

Polis “fezleke”; savcı “iddianame”; mahkeme “hüküm kararı” yazdı; Yargıtay, 17 Ocak’ta “onama” verdi.

“Şampiyon olacağız, söz veriyoruz” demek, bundan sonra tehlikeli mi olacak acaba?

Yargıtay’ın, “verilen söz”ün gerçekleştirilmesinden yola çıkılarak yaratılan “örgüt”le verilen cezayı “onama”sı, “örgüt” kurmaya “gerekçe” sayılanları anlatan cümleler üzerinde gel de düşünme!..

(Bilinir ki... Paragrafta, cümleler arasında “dilsel”, “düşünsel”, mantıksal” bağıntıların olması gerekir. Söyleneni “kanıtlama”, “inandırıcı” kılmak için “örnekleme”, “karşılaştırma”, “tanık gösterme” yollarına başvurulur. Bunlara uymayan ya da uyulduğu sanılan bir metin, boş bir çabanın ürünüdür; “inandırıcılık”tan uzaktır.)

Aziz Yıldırım'ın
, nasıl “örgüt” kurduğuna ilişkin o satırlar...

“Aziz Yıldırım’ın (...) 15 Mayıs 2009 tarihinde yaptığı konuşmada (23-24 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleştirilen ve yeniden başkanlığa seçildiği olağan genel kurul öncesi) üst üste 3 yıl şampiyonluk vaadinde  bulunduğu, ancak 2009-2010 sezonunda son müsabakalarda alınan neticeler sonrasında Bursaspor kulübünün lig şampiyonu olduğu, (...)  bu durumun kulüp içerisinde ve yönetimde huzursuzluğa yol açtığı,”

(Fenerbahçe’nin değil de, Bursaspor’un şampiyon olmasını isteyen çoktu. Taraftarın ağzından çıkanlarla, ağırlığı olanların söyledikleri farklı olmalıydı kuşkusuz.

O zamanki Bursa Milletvekili ve Devlet Bakanı Bakan Faruk Çelik, Bursa Valisi, İl Emniyet Müdürü,  AKP Bursa İl Başkanı ile birlikte Bursasporlu yönetim, teknik heyet ve futbolcularla, bir araya geliyor; Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi, Bursaspor’un Beşiktaş’ı yeneceğinden emin konuşuyor ve  Fenerbahçe’ye yükleniyor:

"Son birkaç maçta olup bitenleri izledik. Bu kadar kolay gollerin nasıl yenildiğini anlamakta zorlanıyoruz. Birkaç ay önce başka konularda yaptığımız basın toplantısında bu konuları dile getirmiştik. O zaman da bu maçları kamuoyuyla paylaşacağımızı söylemiştik.”

“Trabzonspor kalecisine, Şenol Güneş'e güveniyorum.”

Bakan Çelik, bir gazetecinin, ''33 haftalık periyotta lig temiz mi?'' sorusunu, yanıtlıyor:

''Yarın akşam maçtan sonra bunu konuşmak lazım. Bu son maçlardaki tabloyu görünce ligde o saf, berrak temizliği göremiyorum.”

Bu ne demek?

Fenerbahçe şampiyon olursa, "kirli"; Bursaspor şampiyon olursa, "temiz"...

Bursaspor’un son haftadaki rakibi Beşiktaş’ın Teknik Direktörü Mustafa Denizli bile, Bursaspor’un şampiyon olmasını istediğini söylüyordu.

Ya futbolcuları?

Sazı, Aziz Yıldırım'a verelim:

“(...) Rüştü, Kasımpaşalı oyuncuları arıyor ve ’Aman Fenerbahçe’yi yenin’ diyor. Ankaragücü antrenörünü arıyor, ’Sıra sizde’ diyor. Kupa maçından önce Trabzonlu futbolcuları arıyor. Ben de kendisine ’İnşallah Bursa’da iyi oynarsın da sana bir leke gelmez’ diye haber gönderdim.(...). Beşiktaş Kulübü’nün kalecisinin ne işin var bunlarla? O zaman Bursa’da yediği gol de, bana şaibeli gibi geliyor.”

Son hafta ne oldu?

Fenerbahçe, Kadıköy’de Trabzonspor’u yenemedi, berabere kaldı; Bursaspor, Bursa’da Beşiktaş’ı yendi. Bir gün önce, ''... son maçlardaki tabloyu görünce ligde o saf, berrak temizliği göremiyorum.” diyen Bakan Çelik, Bursaspor şampiyon olunca sustu.

Fenerbahçe, şampiyon olsaydı denecek belliydi:

Fenerbahçe, "kirli"; Bursaspor, "temiz"...

“Oyun”, ertesi yıl sahneye kondu!..

Bursaspor’un şampiyonluğunu gölgeleme gibi bir düşüncemiz yok; bu, böyle biline.)

*****

“.... bu nedenle 2010-2011 futbol sezonu için Fenerbahçe Spor Kulübünde futbol  takımı hakkında mutlak bir şampiyonluk beklentisinin oluştuğu, ancak ligin ilk yarısında oynanan müsabakalar sonunda lider Trabzonspor A.Ş. Futbol takımıyla oluşan puan farkının şampiyonluk ihtimalini azalttığı,  bu durumun da kulüp içerisinde sezon sonunda yönetimin değişebileceği söylentilerine yol açtığı, Aziz Yıldırım'ın şampiyonluk sözünü yerine getirilebilmesi açısından sezonun ikinci yarısı başladığında puan kaybına tahammülünün olmadığı, ayrıca sezon sonuna kadar futbol takımının puan kaybetmemesinin de tek başına yeterli olmadığı, rakibi durumundaki Trabzonspor A.Ş. ve Bursaspor futbol takımlarının da puan kaybetmesi gerektiği, “

(Son üç haftaya girildiğinde, Fenerbahçe’nin maçlarının zor olduğunu dile getiriliyor; nedense, benzer zorluk, Trabzonspor için düşünülmüyordu.

Bucaspor Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar’ın, NTV Spor’un “Maç Toplantısı” adlı programında söylediği, fırtına koparacak türdendi:

“Pazar günkü Trabzonspor kadrosunda 8 tane 92 doğumlu oyuncumuz var.”

Ya,TBMM Başkanı, aynı zamanda Karabükspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Şahin’in dediklerine ne ad takacağız?

“Bu sene Trabzonspor’un ipi en önde göğüslemesini arzu ediyorum. Karabükspor, herhalde oynayacağı futbol ile şampiyonu belli edecek.”

Fenerbahçe, zorlandığı maçta, Lugano ile üç puanı aldı. Karabükspor taraftarı, Trabzonspor lehine tezahürat yaptı

Sabıka kaydında “20 maç ceza” yazan Karabük’ün yedek kalecisi, hakemin bir kararını beğenmeyince, sahaya ayakkabı fırlattı. Hırsını alamadı, maçtan sonra, “Telegol”de coştu:

“Fenerbahçe, iyi oynuyor; ama saha dışında da formdalar. Bizim takımı karıştırdılar. Sadece Fenerbahçe değil, teşvik primi filan..."

İlk yarıyı Fenerbahçe’den 9 puan önde kapatan Trabzonspor ikinci yarıda ne yaptı?

Deplasmanda Fenerbahçe’ye 2-0 yenildi; dışarıda Eskişehirspor’la, içeride ise, Antalyaspor, Ankaragücü ve Kayserispor’la berabere kaldı.

Fenerbahçe, sadece Bursaspor’la berabere kaldı.

Son hafta, Fenerbahçe, Sivaspor’ta 4-3; Trabzonspor ise Karabük’te 4-0 kazandı. Bitimde Fenerbahçe ile Trabzonspor 82 puana, Fenerbahçe mutlu sona ulaştı. Şampiyonu, “ikili averaj” belirledi.)

*****

Fenerbahçe, bir önceki sezon şampiyonluğu yitirdiği için kurtulmuştu! Biir sonraki sezon, bu kez yitirmediği için "dava" açılmış oldu. Böylece, Bursaspor şampiyon olduğu için sahneye konamayan, bu sezon sahneye konmuş oldu.

Bunu nereden mi çıkarıyoruz?

Aziz Yıldırım’ın karardan önceki son sözlerinden:

“Sayın savcı Mehmet Berk, bana ve avukatlarıma, Sivas’ta Fenerbahçe Spor Kulübü şampiyon olmasaydı bu davayı açmayacaklarını söyleyerek bizlere ne anlatmış olabilir? Bugün bile anlamış değilim.”

Aziz Yıldırım’ın anlamadığını, “örgüt” kurmayı anlayan Yargıtay da anlamıyor! Ama Aziz Yıldırım’ın  “Fenerbahçe Spor Kulübünün; ismi, toplumdaki saygınlığı ve köklü geçmişinin getirdiği etki ve güç de kullanılarak örgütsel faaliyetlere zemin hazırlandığı”nı anlıyor.

(“Edilgen” anlamlı, “nesnelik” taşımayan cümlelerle varılan yargıların tartışmaya açık olduğu kesindir. Bir metinde, bu metnin hukuksal bir metin olması ona bir ayrıcalık veremez, “inandırıcılık” esastır. Bunu sağlayan da, “örnekleme”, karşılaştırma”, “tanık gösterme”nin sağlam, tutarlı olmasıdır.)

Son söz:

“Fezleke”den “iddianame”ye, “hüküm kararı”ndan “onama”ya uzanan ve orada bittiği sanılan yol, "adil yargılanma"ya doğru gider mi?
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..