Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '12

 
Kategori
Güncel
 

Aziz Yıldırım'ın ceza almasının ardındaki gerçekler...

Aziz Yıldırım'ın ceza almasının ardındaki gerçekler...
 

Şike davası iyi veya kötü bir karara bağlandı…

Yargının bu konudaki hızını taktir etmek lazım!

Ergenekon davası sanıkları altı yıldan beri içerideler ve davanın ne olduğu bile hala belli değil!

Maşallah 16. Ağır Ceza Mahkemesi, koca davayı dört ayda yargılayıp bitirdi ve bastı cezaları…

Onca sanık, tanığı kısa sürede dinleyip, binlerce sayfa telefon tapesini, gece gündüz çalışarak incelediler ve ifadeleri aldılar. Toplanan delilleri(!) bir bir değerlendirip, subut bir delil bulmamalarına rağmen, önüne gelene, pardon Fenerbahçelilere bastılar cezayı.

Her şeyden önce şunu belirtelim. Burada ceza alanların yüzde doksanı Fenerbahçelidir. Fenerbahçeli olmayanlar, kurunun yanında yaş da yanar örneğinde olduğu gibidir!

Bu cezaların verileceği daha önceden belli miydi?

Bence belliydi!

Aziz Yıldırım mahkeme heyetinin yüzüne, bize nasıl olsa ceza vereceksiniz, bu işi uzatmayın demişti…

TFF Profesyonel Disiplin Kurulundaki, Tahkim Kurulundaki onca hukukçu, Etik Kurulundaki onca hukuk hocası, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’yi suçsuz buldular. Üç kişiden oluşan bir mahkeme heyeti Fenerbahçe’yi ve Aziz Yıldırım’ı suçlu buldu.

Bunun anlamı şu oluyor, Disiplin Kurulu, Etik Kurulu ve son karar merci Tahkim Kurulundaki hukukçular, hukuk eğitimini muz cumhuriyetinde(!) almışlar. Mahkeme heyeti ise en önemli hukuk hocalarında ders almışlar.

İşin garibi ne biliyor musunuz? Aziz Yıldırım’ın Avukatı Köksal Bayraktar bir üniversite de hukuk hocası! Aynı zamanda, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci’ninde hocası. Bu demek oluyor ki; Köksal Bayraktar, bir hoca olarak suçu savunurken, ondan eğitim alan bir öğrencisi, cezayı savunuyor!

Şimdi gelelim işin püf noktasına:

Mahkeme heyeti eğer sanıkları beraat ettirip, tahliyelerine karar verse neler olurdu?

*Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının, madem ben suçsuzum, o zaman beni niye bir yıldan beri içeride tuttunuz? Diye soru sorma imkânları olurdu.

*Aziz Yıldırım ve arkadaşları, aynı zamanda kurumsal kimlik olarak Fenerbahçe’nin mahkeme heyetinden hesap sorma, maddi ve manevi tazminat isteme hakları doğardı.

*Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının hapiste geçirdikleri her gün için devlet bedel ödemek zorunda kalırdı. Bu bedelin mahkeme heyetinden tahsil edileceğini düşünürseniz, mahkeme heyetinin mutlaka ceza vermesi gerekmiyor mu?

*Bu iş AİHM’e kadar uzanır ve ödenecek tazminatın boyutu gittikçe büyürdü.

*Yüce Türk Adaleti(!) kamuoyu önünde mahçup duruma düşerdi!

Şimdi ne oldu?

Hem mahkûmiyet, hem de tahliye kararı gelince, kamuoyunun belli kesimi tatmin oldu. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının da temyiz hakları olduğu için, temyiz süresince davanın unutulmaya yüz tutacağı düşüncesi mahkeme heyetinde ağır basmış olmalı.

Mahkeme bu kararı ile her ne kadar davanın siyasi içerikli olduğunu kanıtlamış olsa da, temyiz süresi bitinceye kadar, Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının bu işten bıkıp usanacakları, Yargıtay tarafından kararın bozulması bile Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını faaliyete geçirmeyecek hale getirecektir!

Aylardan beri mahkeme ve cezaevi önlerinde soluğu alan Fenerbahçe taraftarına, ‘alın size başkanınızı’ denilerek bir gaz alma işlemi yapılmıştır!

Fenerbahçe karşıtlarına da; ‘Fenerbahçe’nin şikeci olduğunu bu kararla tescil ettik. Bundan böyle kupa falan istemeyin. Fazla ileri giderseniz, aynı olay bir gün sizsin de başınıza gelebilir.’ Mesajı verilmiştir.

Netice itibarı ile dava görülmemesi gereken bir mahkemede görülmüş ve Fenerbahçe Şikeci damgası yemiştir.

Yargıtay bu kararı bozsa bile, Ahmet Çakar ve saz arkadaşları Fenerbahçe’yi şikeci ilen edeceklerdir. Tıpkı dün akşam ettikleri gibi…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..