- Kategori
- Futbol
Aziz Yıldırım'ın gördüğü gerçek: “Bu, şike değil, siyasi bir davadır.”
Aziz Yıldırım, 3 Temmuz’dan beri ne diyor/du?
“Ne şikesi, memleket elden gidiyor.”
“Bu, şike değil, siyasi bir davadır.”
Buna inanmayanlar vardı. Ama Aziz Yıldırım, bazen “örtülü” de konuşsa, “kumpas”ın adresini işaret ediyordu.
3 Temmuz sabahı ve sonrasında, acımasız, bir “toplu saldırı” başlatılmıştı. Televizyon kanalları, bir başka kanaldı sanki. Etrafa “ağır koku" yayıyordu.
O süreçte, UEFA’ya da, bir bakıma, “tedarikçilik” yapıldı.
Ama gün geldi, günler geldi: rüzgâr, tersten esmeye; sonrasında, üzeri örtülen “kumpas”, iddia olmaktan çıkmaya başladı. Artık, Aziz Yıldırım’ın haklı olduğu anlaşılıyor, sesini duyanlar oluyordu.
*****
Adına “şike” denen davanın son duruşmasında, o dönemin TFF Başkanvekili Lutfi Arıboğan, tanık olarak dinlendi.
Lütfü Arıboğan ne dedi, ne demedi?
Savunma avukatlarından Prof. Dr. Ersan Şen’in duruşmayla ilgili yaptığı açıklama, bilgilendirme, ilgilenenlere bir fikir veriyordu. Ersan Şen, “Arıboğan’ın sözde şike suçunu gazetelerden, basından öğrendiklerini, maçlarla ilgili hakem ve gözlemci raporlarında şike izine rastlamadıklarını ve yapıldığına dair bir şüphe duymadıklarını söylediğini” özetliyordu.
Ersan Şen'e göre, Lütfü Arıboğan’ın açıklık getirmediği konular var. Çünkü şu yoldaki sorulara “net cevaplar” alınamamış:
Yanlı haberlerin UEFA’yı nasıl etkilediği?
UEFA ile ne görüştükleri?
Hangi dilde konuştukları?
Görüşme sonrası ne yapıldığı?
*****
Geçen haftanın sonuna doğru, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği bir “iddianame”de, “şike kumpası”na ilişkin önemli bir saptama var.
Bu saptama, TFF’nin gönderdiği hakem, gözlemci, temsilci raporları gibi, Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını, dolayısıyla Fenerbahçe’yi aklayacak yakınmalara “destek” niteliğinde.
Milliyet’ten, “İddianamede Fethullah Gülen’in kurduğu örgütün Fenerbahçe Kulübü’nü ele geçirmek için kumpas yaptığı belirtildi” diyen değerli yazarımız Cemal Ersen, o saptamayı şöyle aktarıyor:
“Örgütün kendi sahasında mücadele edebilmesi için ilgili ilgisiz bütün soruşturmalar CMK 250 kapsamına dahil edilmiştir. Hiç alakasız yere daha sporda şiddet yasası yokken başlatılan şike soruşturması, güncel koşullarda sadece dolandırıcılık konusu edilebilecek iken, silahlı örgüt soruşturması kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşı yapılan operasyon, CMK 250. maddesi kapsamında yapılmıştır. Bu soruşturmalar daha hazırlık safhasında iken bütün deliller kamuoyuyla paylaşılmış, suçluluğu sabit olmamış insanlara kişilik suikastleri yapılmıştır. Bu davaların çoğu hakkında daha sonra kumpas olduğuna dair kararlar verilmiş, bir kısmı hakkında yeniden yargılama faaliyeti başlamıştır.”
*****
5 Ekim’deki duruşmada karar verilir mi?
Buna, doyurucu yanıt, Prof. Dr. Ersan Şen’in bir önceki duruşmadan sonraki değerlendirmesinde yatıyor:
“Eğer, o gün avukatlar, savunma için ek süre istemezse, heyet, toplanıp karar verecek ya da onlar da karar vermek için süre isteyecek. Avukatlar savunmalarını hazırlayamaz, süre isterlerse, karar, sonraki celseye kalabilir. Bizim temennimiz o gün kararın verilmesidir. Ancak bunun takdiri mahkeme heyetindedir.”
Son söz:
Gün gelir devran döner
Roller değişir
Gazel yaprağı gibi savrulanlar olur
Sen doğru dur, eğri belasını bulur
https://www.facebook.com/turgutcelik
https://twitter.com/#!/turgutcelik