Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '10

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım ve Deniz Baykal neden bırakmalılar?

Aziz Yıldırım ve Deniz Baykal neden bırakmalılar?
 

Yazının başlığına aldanmayın, aslında bu yazı bir futbol yazısıdır! Bir benzerlikten yola çıkarak küçük bir değerlendirme yapmak için kaleme alınmıştır.

Futbolda ve siyasette başarının ölçüsü benzer. Birinde şampiyon olacaksın, diğerinde ise iktidar. Her ikisinde de ikincilik başarı değildir. Birinde eve kupasız dönersin, diğerinde muhalefete düşersin. Şampiyon olan da, iktidar olan da güçlüdür, şampiyon olamayan, muhalefete düşenin gücü ise sınırlıdır. Bazen hak ederek şampiyon veya iktidar olursun, bazen hak etmeden... Ama sonuçta iddialı takımlar ve siyasi partiler için başarı ve başarısızlığın tarifi açıktır; ya birinci olursun ya da başarısız!

İki çok değerli ve saygıdeğer insan. İki tarihi ve güzide kurum. Bir tanesi 12-13 senedir, diğeri 16-17 senedir kurumlarının liderleri. Sayısız mücadele ve finalden geçmişler. Ortadaki tablo şu:

Bir tanesi 12-13 sezonda sadece 4 kez ipi birinci göğüslemiş.

Diğeri, 15-16 senedir bir kez dahi ipi birinci göğüslemeyi başaramamış.

Bir tanesi tesisleşmede atılımlar yapmış. Diğeri muhalefette ve yerel siyasette kurumu ile halka hizmet etmiş. Yani her ikisi de bir şekilde elinden geleni yapmaya çalışmış. Yetmiş mi?

Her iki kurumun destekçilerinin bir kısmı her ikisini de başarılı buluyorlar.

Peki onları başarılı sayabilir miyiz?

Bunca sezon, seçim ve mücadeleler sonrası bu değerli liderlere başarılı demek mümkün mü?

Korkarım hayır. Yani en azından yukarıda belirttiğimiz kritere göre. FB iki gün önce şampiyon olamadı ve ikinci oldu. Taraftarı üzüntüden kahroldu. Bunu başarısızlık olduğu konusunda herkes hemfikir. Diğer kurum, da son 3 seçimde hep ikinci oldu. İktidar olunmadığına göre bunun da başarısızlık olduğu açık.

Büyük takım isen ancak şampiyon olduğunda başarılı sayılırsın. Büyük bir siyasi kuruluş isen, ancak iktidar olursan başarılı sayılabilirsin.

İkincilikleri başarılı bulan zihniyetler, kurumları devamlı kaybetse de lidere kayıtsız koşulsuz itaat etmeyi seçen kişilikler ve yapılan yanlışları dahi avuçları patlarcasına alkışlayan fanatikler; bunun saygı ve bağlılık olmadığını ne zaman anlayacaksınız! Bunun liderinize iyilik olmadığını ne zaman anlayacaksınız!

Gerçekten başarılı olmak istiyor musunuz? Gerçek başarıyı tatmanın ne demek olduğunu anlayabiliyor musunuz? "Birinci olamadık ama liderimiz şöyle çalışkan, şunu yaptı, bunu yaptı o yüzden liderimiz başarıldır" diyerek kıvırtmak yerine, şapkayı öne alıp düşünmelisiniz.

Her iki saygıdeğer lider de misyonlarını çoktan tamamlamışlardır. Başarısızlıkları tescillenmiştir (sportif ve siyasi sonuçlara göre). Her ikisini de savunan, başarısız olmadıklarını iddia edenler olacaktır. Varsın olsun. Bizim neyi anlatmaya çalıştığımızı anlayan daha fazla kişi çıkacaktır.

Sayın liderlere önerim şudur; artık bırakın, yoldan çekilin, başarıya aç kitlelerinizi kişisel egolarınız için yok etmeyin. Kurumlarınıza yaptığınız hizmetler zaten unutulmaz. Allah sizlere uzun ömürler versin, eğer emeklilik düşünmüyorsanız ve hizmet aşkı ile yanıp tutuşuyorsanız başka pozisyonları kabullenin. Sayın Yıldırım, tesisleşmeden sorumlu Eş Başkan olsun mesela. Sayın Baykal' da pek ala onursal Genel Başkan ve parti Baş Danışmanı olabilir. Akıl versinler, çalışsınlar, taşın altına ellerini soksunlar. Bunlara kimsenin bir şey diyeceği yok. Ama artık şu başarısızlıklarını kabul edip çekilsinler.

Her ikisi de saygınlıklarını korurken, her şeye rağmen kitleleri tarafından sevilirken bırakmalıdır. Doğru gün bugündür.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..