Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Azrail git başımdan (Allahım al ölüm meleğini)

Azrail git başımdan (Allahım al ölüm meleğini)
 

www.aylakadam.org tan alıntı


Sözün bittiği anlar vardır hayatımızda........

Ağlamaya bile hakkınız olmayan anlar ve de......

Böyle bir yazı ile dönmek sanal günce sayfalarıma.....

Bu yakınlarda döneceğimi biliyodum sizlere ama bu çok ağır geldi.

Sabah 10 gibi başlayıp 17.00 de sona eren bir uykudan sonra yazıyorum bu notları.

Biraz politik, CHP'ye çatan AKP'ye vuran bir yazı ile dönerim herhalde diyordum; YA DA BELKİ YİNE BİR AŞK YAZISI İLE....

Ama olmadı, olamadı......

Yaşları 19- 20 arasında değişen 3 delikanlının ölüm satırları bunlar...

Ve lanet olsun iktidar hırsımıza da para tutkumuza da, hayat içindekiküçük ayak oyunlarımıza da dedirten bir gece.....

28 ini 29 a bağlayan serin sayılabilecek bir Haziran, Akseki gecesinde sağlık personelimin; vaka var hocam sesi ile başlayan bitmeyen ve sanırım ruhumda uzun süre bitemeyecek bir gece.....

Vaka; araç uçuruma yuvarlanmış....

Sireni aç ambulansa atla; 112 ile telefon bağlantısını açık tut; yaralı siren sesini duyunca haber verecek dur.....

Yollar karanlık; ruhum o an sadece doktor..... arama tarama; telefonlaşma sonucu aşağıda küçücük bir ışık; işte orada ama nasıl inilecek......

Bir kaç delikanlı zincir yaptı ellerini önce tutunarak ineyim diye yok olmadı.....

Uzun eski bir yol varmış........

Eski bir dere yatağı; çalılar çırpılar......

Ben, gencecik yardımcı bayan elemanım D., bir kaç adam, iki polis ve askerlerim......

Yürüdükçe yürüyoruz, ve ışıklarımız iki küçük fener, bir de benim kimselerin beğenmediği bana yakıştıramadığı 60 YTL lik sıradan cep telefonumun el feneri.....

Bir km mi yürüdük yoksa daha uzun daha kısa mı?

Gittik parampaça bir araç; öndeki iki kişi belli gitmiş çoktan ya da pamuk ipliği bile değil bağlayan..... Hasan Hocamın anlattığı gibi önce saniyelik bir triaj, iki en acil biri daha kurtarılabilir.

Boyunluk tak, kanamaya tampon, ilk müdahalelerini yap, dikkat femur kırığı, paketle ver askerlerle yukarıdaki ambulansa yolla Manavgat ambulansına......

Bir çocuk ayakta zaten ama korkudan perişan, o şimdilik durabilir.... diğer çocuk ters dönmüş. ne durumda, elim sıcak, elim kıpkırmızı, eldivenden bile hissediyorum, ıslak ve ölümüne sıcak elim.....

Boynunu destekle, öğrendin sen bunları, son üç -beş aydır gittin ya kendini geliştirmek için mesleki kurslara daha iyi olmak için, son bilgileri almak için.......

Dikkatli tamam, boyunluk......... tepki yok inleme var........ solunum bak var az da olsa var, ağzını temizle, çeneye pozisyon ver....... ambunu hazırla.......

tamam.... Umut çok az ama var, yaşam ellerinde, sıcak, ıslak ve kırmızı...... nefesi kulağında ve ellerinde; uğraş sen ya da o bitene kadar....... D. ile çalış uğraş......

Sabitle çocuğunu askerlere emirler yağdır, işte yine UMKE kampındaki lakabın ile diktatör oldun, sıraya diz askerleri, sivilleri.... paketle çocuğunu battaniye içine, sedye ile diğeri gitti, battaniyeler sonradan tepeden atıldı, taşları da sürükleyerek.....

Hava yolunu hep kontrol et, damar yolu aç.......

Hayat gitme dur daha çok genç, azrail dolaşma tepemde sana karşı biz, tanrım ne olur bizden yana, çocuğumdan yana ol... Azrail meleğini çek al başımdan. Şimdi değil çok direniyor yaşamak için.... Çok direniyor...

Paketleme sürerken ve bitmek üzere iken D. ne derse yapın de askerlere, dön arabadakilere, içime sinmiyor bakmam lazım... Biri tamam yok, ikincisi de sanki mi ne.....

Önce boyunluk sonra, iki kişi yardımı ile al arabadan.... Omurgayı destekleyerek yatır.... Hayal belki de azıcık nefes mi var, ağzını temizle, kan içinde, dene dene yok yok gitmiş, azrail sanki çoktan geçmiş bu güzelim genç bedenden, doyurmuş kendi ruhunu, yapmış ezeli ebedi görevini... Yine de denedim, az pişmiş et yiyemeyen ben o kanlı dudaklara suni solunum bile verdim dudaklarım ile... Ama ilk triaj çalışmamız doğru D. ile... SİYAH.......

Diğer çocuğumuzu aldık, boynu D. nin ellerinde başı önden olarak, askerler ile... Siviller ile, yavrumuzu, hazinemizi taşıdık, arada komut ile durarak. Bu arada hani korkudan konuşamayan beşinciyi de kattım yanıma, bir yandan da onunla konuşarak bir yandan nöbetleşe taşımaya yardım ederek tepeye doğru, keneler vardı değil mi dağda bayırda, şimdi yazarken geliyor aklıma.....

Dere yatağından geç, kayalar aş, azrail bırak peşimi git buralardan ah git ne olur... Allahım al meleğini ölüm meleğini dolaşmasın tepemde...

Gece hala; yıldızlar pırıl pırıl...

İşte tepe, ambulansımız, yatır çocuğunu başla gitmeye ve izlemeye.....

Serumu yenile, airway taksın D. Oksijen ver, diğer çocuk şöförün yanında, allahım al ölüm meleğini yanına...

MANAVGAT DEVLET HASTANESİ ACİL buraya siz girmezsiniz .... Anlatamam... Üstüm kıpkırmızı, kollarım, yüzüm OZ BÜYÜCÜM den alıp el koyduğum, bir gün önce seksi, fıstık yeşili, askılı boncuklu bluz ve boncuklu topuklu terlikler ile kombine ettiğim kotum ve UMKE kampı için aldığım kırmızı tişörtüm, en derin kırmızılarda... Kırmızı botlarım hani İstanbul'da özel yaptırmıştım ya, ıslak... Annemle babamı aradım, saat 04.30 mu 05.00 mi...

Seslerini duymam lazım, tamam yaşlılar, korkarlar ama onlara ihtiyacım var, şimdi... Ne kadar şanslı olduklarını bilmeleri lazım, en küçük çocuklarının 44 yaşını gördükleri için..... Annemin sesini duymak istiyorum, babamın soluğunu... Aradım konuştum.... Ağladım..... Bu saate kadar şu yazıya kadar oğlumu hala arayamadım... Önce yazmam lazım....

Ve dönüş, komutadan mola isteği, telefon, Zeynep der ki ' Yonca Hocam, haber geldi çok perişan olmuşsunuz dinlenin' 20-25 dakikalık mola, yıldızlar giderek kayıp, gün doğuyor mu ne, ama görmeyecekler var..... Elimden gidenler.......

Akseki Devlet Hastanesi, gün doğdu............ Yaşam mı?

Soğuk suyun altında akan yaşlarım mı, kan mı, su mu?

Ve çığlıklar tam sıcak bir çay içerken.......

Arabayı kullanan çocuğun annesi, babası, ablası ve teyzesi.......

Temizle çocuğu, göstermek için söz verdin.... Temiz görsünler en azından.......

Babası sessiz gözyaşları içinde nasıl öldüğünü soruyor, vücudunda çok hasar olup olmadığını.... Anlat konuş, bu da görevin......

SEN BEŞ YAŞINDAN BERİ DOKTOR OLMAK İSTEMEDİN Mİ?...

 
Toplam blog
: 106
: 680
Kayıt tarihi
: 17.07.07
 
 

Güneydoğu Anadolu bölgesinin Siverek  ilçesinden çıktım; üstüne Maarif Kolej eğitimi aldım ve tıp..