Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '08

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

B Planı

B Planı
 

İş bulmanın en kolay 10 yolu
Bir laf vardır, 'Birşeyi çok istersen yaparsın' derler. Zaman zaman iş değişikliğiyle ilgili kara kediler aklınızı karıştırabilir. Eğer gerçekten iş değişikliği istiyorsanız kendi isteğinize uygun yeni bir iş eninde sonunda bulursunuz. İşte size iş kolay iş değiştirmenin 10 altın kuralı!

1. Ne istiyorsunuz?
İnsanoğlu doğası gereği hayatındaki her yenilik öncesinde tedirgin ve endişeli olur. Ama eğer hayatınızı değiştirmenin vakti geldiyse de vakit kaybetmenin de çok anlamı yok. Kariyer yöneticisi Sarah Berry, 'Kararlı olun ve kesin adımlar atın' diyor. Öncelikle kendinize niçin iş değiştirmek istediğinizi sorun. Para için mi yoksa statü değişikliği için mi? Bir de kuşkusuz nasıl bir ortamda çalışmak istediğinizi sorgulayın!

2. Vizyonunuzu genişletin!
Yeni bir iş hayalini kurmak zor iştir. İnsana pek güven veren bir his yaratmaz. İnsanlar genelde bulundukları ortamdaki duruma hakimdir. Kendi sınırları dışındaki sınırları pek bilmezler. Çalışanlar yeni transfer yeteneklerine daha açık olmalılar.

3. Antenleri açın!
Çevrenize, eşinize, dostunuza iş değişikliği yapacağınızı bildirin. Antenleriniz sürekli açık olsun. Konferanslarda ve iş toplantılarında tanıştığınız insanlarla kontağa geçin. İnsan kaynaklarında çalışan eşinize dostunuza mutlaka iş aradığınızı söyleyin. Nereden ne geleceğini önceden bilemezsiniz...

4. CV'nizi renklendirin!
Sarah Berry, CV'nin iş bulmadaki hayati öneminin iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyor. Bazı CV'lerin alt alta sıralanmış sıkıcı maddelerden oluşan bir yazı dizisi olduğuna dikkat çeken Berry 'Sıkıcılıktan kaçının!' diyor ve CV'lerin kişileri satan bir vitrin olması gerektiğini söylüyor.

5. Farklı kaynaklara başvurun!
Gazetelerin iş ilanları köşesini sürekli takip edin. İnternet de bu işi için uygun bir ortam. Bazı şirketlere ve kurumlara da direk olarak gidin ve konuşun. ÇOk daha etkili olur.

6. İş bulma kurumlarına başvurun!
Türkiye'de çok yaygın bir sistem olmasa da yine de uygulanabilecek bir yöntem. İş bulma kurumlarının küçük işletmelerle bağlantıları güçlüdür. Bu bağlantılardan yaralanabilirsiniz.

7. Başvurularınızı özenle seçin!
Kesinlikle laf olsun diye CV göndermeyin. Sadece gerçek anlamda size uyan veya başka bir deyişle gerçekten şansınızın olduğu şirketlere yönelin. Boşu boşuna zaman harcamayın. Kendi deneyimlerinizin çok dışında bir iş edinirseniz işe girme şansınız çok düşük olabilir. Kendinizi olduğunuzdan farklı göstermek zorunda kalabilirsiniz. Bu da ileride başınıza büyük dertler açar.

8. Kendinize güvenin!
Özellikle iş görüşmesine gittiğinizde ürkek ve güvensiz bir duruş sergilemeyin. Sorulan soruları düzgün ve çok yönlü yanıtlayın. Ama sadece soruları cevaplamakla yetinmeyin siz de soru sorun. işin incelikleri ve detatylarıyla ilgilendiğinizi gösterin.

9. Feedback isteyin!
Her 'hayır' 'evet' e ne kadar yakın olduğunuzu gösterir. Eğer işe kabul edilmediyseniz mutlaka şirketten size feedback olabilecek birtakım bilgiler alın. Neden kabul edilmediğinizi öğrenin!

10. Sabırsız olmayın!
İş bulma süreci çok kolay bir süreç değildir. Aylar bile sürebilir. Sabırsız olmayın...(Kaynak:Milliyet)

* İşe girmenin kolay yolları bu şekilde özetlenmiş ama ülkem için bir madde var ki o olmadan ASLA ve ben bu listede onu göremedim. İşte o ilahi eksikler...

Hamili kart:
Bilen bilir, bu kart nelere kâdirdir oysa. Sizi bir anda aranan ama her ne hikmetse bir türlü bulunamayan Hint kumaşına dönüştürebilir. Önemli mevkiler büyük gelirler sağlayabilir, rahat, yumuşak ve ölene kadar asla terk etmek istemeyeceğinizi türden modern bir koltuk verebilir, at-kat-yat-yazlık-kışlık, olmadı bulutların üstünde uçmanız için helikopter bile verebilir...Karşılığında sanıyorum onurunuzu verirsiniz...Olmayan birşey de verilmeyeceğine göre sorun yok demektir...

B Planı:
İş arayanın sahip olmadığı bir şeydir. İş arayan bilir ki planla programla olacak işler değildir. Memlekette iş olmadığı için plan yapmaya da gerek yoktur...Bir zaman gelecek ve “okumaya gerek yok” yazacağım...

Çoluk çocuk yarış atı gibi liseye üniversiteye hazırlanıp karşılığında “harç parası” adı altında haraç ödeyip mezun olduktan sonra da limon satacaksa o gençlikten hayır beklemek fazla iyiniyet olur...

Limon satarken okuyanla okumayan arasında olsa olsa şöyle bir fark olur...

- Abla limon verim abla

- Limon verim mi, ihtiyacınız var mı?

Tüm bunları yazarken dışardan beni desteklercesine kulağıma akordeon sesi geliyor. Bugün buranın pazarı ve bu akordeon çalan şahıs her hafta gelip akordeon çalarak ekmek parasını kazanmaya çalışıyor...O kadar güzel çalıyor ki inanamazsınız.

Güzel yurdumda bir de Mutant’ların hazırladığı evlere şenlik Asgari Ücret uygulaması ve yapılmayan sigorta olayı var ki onları anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor...

İyi bayramlar.

http://www.esmakahraman.com/b-plani/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..