Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '10

 
Kategori
Güncel
 

Baba, bizim caddemizin adı neden Ahmet Hakan Coşkun?

Baba, bizim caddemizin adı neden Ahmet Hakan Coşkun?
 

Ahmet Hakan'ın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Silivri'de katıldığı panelden...


Bundan üç yıl önce kaleme aldığım “Kim Kiminle Gurur Duyuyor” başlıklı yazımı anımsadım Pazar günü. Ancak bu kez biraz daha farklı bir bakış açısı ile…

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir kokteyl düzenledi Silivri Belediyesi. (Telefon, sms, e-posta yoluyla kutlayan tüm dostlara bir kez daha teşekkür ederim). Düzenlenen etkinliğe de Silivri yerel basınında yetişmiş, sonra ulusal düzeyde yükselmiş ve bugün ciddi bir hayran kitlesi bulunan Ahmet Hakan Coşkun davetliydi konuşmacı olarak.

Etkinliğin, Silivri Belediyesi Halkla İlişkiler bölümünü ilgilendiren kısmı son derece başarılıydı. Ki, yerel basın mensuplarının görüntülerinden oluşan video klip, söz konusu etkinliğin en güzel ve en anlamlı işiydi. (Bu harika jest için halkla ilişkiler ekibine çok teşekkür ederim).

Bir de Ahmet Hakan var tabii… Silivri’de yetişmiş, Silivri yerel basınından çıkıp ulusal düzeyde adını duyurmuş Ahmet Hakan Coşkun; ilçemizin medarıiftiharı, biricik gurur kaynağımız…

Silivri’yle ilgili anılarını anlattı Coşkun, aşağı yukarı 25-26 yıl öncesine dayanan… Ve orada kafama takıldı; medarıiftiharımızın Silivri’yle ilgili son 25 yıldan bu tarafa anlatabileceği hiç başka bir şey yok muydu? Söz alıp sordum: Mesela Silivri basınını takip eder miydi, hangilerini okurdu, yerel basınla ama bilhassa Silivri yereliyle ilişkileri nasıldı, yerel basının önünü açmak için herhangi bir projesi veya çalışması olmuş muydu, kendisine bu yönde bir taleple gelinmiş miydi… Yani kısacası Ahmet Hakan, Silivri’den çıkıp gittikten sonra gerek Silivri için gerekse Silivri veya bölge yerel basını için ne yapmıştı? Hani birinin elinden tutup da daha büyük bir dünyanın kapılarını açmasına bir katkısı dokunmuş muydu?

Silivri’de yetiştiğini söyleyen, Silivri yerel basınından çıkıp ulusal düzeyde adını duyurmuş, ilçemizin medarıiftiharı, biricik gurur kaynağımız Ahmet Hakan Coşkun, Silivri’den çıkıp gittikten sonra dönüp arkasına bakmamıştı bile…

Hakkını yememek gerek, son yerel seçim döneminde hatıra binaen yazdığı bir yazısı var Silivri’yle ilgili. Yazıda adı geçen üç beş çay bahçesi, balıkçı, esnaf vs birkaç günlüğüne eşe dosta gösterip hafif bir ego tatmini yaşamış, yazıyı çerçeveletip duvara asmıştır en fazla. Ha, bir de kendisine kartımı uzattığımda sitemizin adını görür görmez tanımışlığı, Silivri’yle ilgili haberleri ara sıra da olsa sitemizden izlediğini söylemişliği var. Bunu da yine şans eseri öğreniyoruz.

Yani hepsi topu bu. Medarıiftiharımız Ahmet Hakan’ın, Silivri’yle ilgili anlatıp anlatabilecekleri, çeyrek asır öncesine dayanan hatıralardan ibaret yalnızca.

Aslında burada eleştirdiğim Ahmet Hakan’ın kendisi değil. Bir kere her şeyden önce Silivri’yle veya yerel basınla ilgili bir şey yapma zorunluluğu yok! Bu, tamamıyla bir tercih meselesi. Yani bavulunuzu toplar ve terk edersiniz kasabayı, gittikten sonra da, geride bıraktığınız kasabanın siluetine çook uzaktan bakarak fiyakalı bir el sallar ve kapatırsınız konuyu. Belki de “Silivri’deyken destek mi gördük sanki! Ne verdiniz ki ne bekliyorsunuz” haklılığında bir tavrı da olabilir, bilmiyorum. Dedim ya, Ahmet Hakan’ı eleştirmiyorum aslında.

Asıl sorgulanması gereken şey şu: Buradan çıkmış gitmiş, bir daha arkasına da bakmamış, Silivri’ye de Silivri yerel basınına da bir faydası dokunmamış, yaşadığı şatafatlı hayat içinde salt kendine yönelik bir yaşam sürmeyi seçmiş birini, Silivri’nin gururudur diyerek tutup da buraya getirmenin mantığı ne? Dahası, artık burayla hiç ilgisi kalmamış ve belki umurunda bile olmayan biriyle niçin gurur duyarız?

Bir yakınınıza, tanıdığınıza piyangodan büyük ikramiye çıksa veya okumak için yurt dışına gitse ve orada çok başarılı olup zengin olsa, ancak bir daha sizi arayıp sormasa veya doğup büyüdüğü, yetiştiği kasabaya bir hayrı dokunmasa, kendisiyle gurur mu duyarsınız yoksa sitem mi edersiniz? Böyle durumlarda genellikle ne hayırsızlığı kalır ne de “parayı buldu, gözü kalktı”lığı… Çekip gittikten sonra sitem ettiklerimiz ve gurur duyduklarımız arasındaki farkı ne oluşturuyor peki? Şöhret! Yalnızca şöhret… Eğer parayı bulmanıza rağmen şöhret olamamışsanız hayırsız olursunuz, şöhreti yakalarsanız sizle gurur duyarlar!

Bugün bırakın Silivri dışında yaşayan insanları, Silivrili olup da belli bir yaşın altında kalan genç kuşağın çok büyük bir çoğunluğu bilmiyor Ahmet Hakan’ın Silivri’yle olan ilgisini. Ancak buna rağmen Başkan Işıklar “müjdeyi” veriyor: “Ahmet Hakan Coşkun adını Silivri’de bir caddeye vereceğiz!”

İhtimal ki, çook yıllar sonra şöyle bir konuşma yaşanacak bir baba – oğul arasında:

- Baba, bizim caddemizin adı neden Ahmet Hakan Coşkun?

- Valla, raametli dedenin anlattığına göre bu adam bi zaman burada yaşamış ama ben 30 yaşına gelene kadar hiç duymadım. Zaten caddeye adını vermekten başka da bi numarası olmadı Silivri’ye!

 
Toplam blog
: 70
: 1618
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

Milliyet Blog'un ilk yazarlarındanım. Uzun yıllar gazetecilik yaptım, sonra bir sabah uyandım ki ..