Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '07

 
Kategori
Mizah
 

Baba, şeriat Cumhuru niye istiyor?

Baba, şeriat Cumhuru niye istiyor?
 

İşte bizim evin halleri:

Ne zor işmiş 6 yaşındaki çocuğa bazı şeyleri açıklamak ya. Ecel terleri döktüm valla. Daha evvelki blogumda, Berlindeki Cumhuriyet mitinginden bahsetmiştim.
Bu mitinge, aile boyu iştirak edelim dedik. Bir gün evvelsinden başladık hazırlıklara. Pankartlar, bayraklar, sloganlar, bir telas sardı evi, akıllara durgunluk verir. Hemen organize olduk. Kızımda bir pankart taşıyacaktı elbette. Daha yazmayı tam olarak sökemediği için, ben kurşunkalemle yazdım kartona, o da kalın bir kalemle üstünden geçti. Hem yazdı, hem de heceleye heceleye okumaya başladı.

" A-TAM IIIIIZINDEYIM, BENIIIIII BAS-KA IIIIZ-LER ILGI-LEN-DIRRRRMEEEZZ "

( Bu arada kızımı daha iyi anlayabilmeniz için: Almanyada yaşayan türkler genelde tatile çıkmak yerine izine gidiyoruz derler.)

Dilan: İzinde değilim ki ben. Daha okullar tatil olmadı, izine sonra gideceyiz demiştin. Yaşasın izine gidiyoruz.
Ben: Yok kızım yok. Yanlış anladın sen onu. Hani insan nasıl karda yürüyünce iz bırakır, o iz den bahsediyoruz.
Dilan: Yaa baba yaa, izine gidelim nolur nolur. İzine gitmesekte yüzmeye gidelim tamam mı?
Ben: Bırak şimdi dalgayı, anladın oraya ne yazdığımızı değil mi?
Dilan: Anladım tabii, Atatürk karda yürümüş, bizde izine gitmiyoruz işte.
Ben: Tamam kızım tamam, aynen öyle.
Bu arada benim, benden yirmi yaş küçük (13) kızkardeşim, iyi resim yapar, elinden geliyor bu tip şeyler.

Ben: Didem AK'nin amblemini çizebilir misin?
Didem: O ne ya?
Ben: Ne ne? Amblem mi?
Didem: Yok AKP nin amblemi ne.
Ben: Ampul!
Didem: Ne kızıyorsun yaa?
Ben: Sana demedim kızım, amblemi ampul
Didem: Heee, çizerim tabii.
Kırmızı, kalın kalemle çizdi ampulü kartona, çok da güzel oldu hani. Hemen yanımızda birde kalın siyah kalem vardı. Kaptığım gibi kalemi, attım çarpıyı ampule. Didem şokta. Şeytan görmüş gibi bakıyor suratıma.

Didem: Yaaa abi yaaa, niye bozdun resmimi? O kadar özene bezene çizdim, güzel olmadığını söyleseydin yaa!
Ben: Bozmadım. Şimdi onun altına yaz: "Özgürlüğe zararlıdır", diye.
Didem: Ahsoooo.* Çok güzel oldu abi.
Dilan: Baba?
Ben: Efendim!
Dilan: Niye bozdun Didemin resmini?
Hadiiii gelde anlat!

Ben: Bozmadım kızım. O benim sevmediğim bir siyasi partinin amblemi onun için...
Dilan: Sisayi parti ne, amblem değilki o, o ampul, ışık yapar, ben biliyorum.
Ben: Tamaaam kızım, bildin işteeeee, aferin sanaaaaaaaaa.
Tam deveyi hendekten atlatık derken.

Dilan: Baba?
Ben: Yine ne var kızım?
Dilan: Özgürlük ne?
He oğlum şimdi yedin naneyi.

Ben: Özgürlük şey demek Dilan... Eeee, insanların diledikleri gibi, bazı önemli kurallara uyarak, hür yaşamaları demek. Yani istedikleri gibi giyinebilmeleri, düşüncelerini hapise girme korkusu olmadan söyleyebilmeleri gibi.
Dilan: Heee?
Ben: Boş ver bunları kızım, gel bana yardım et. Tut şu kartonu, kaymasın ben yazarken.
Dilan: Ne yaziyorsun ki ?
Ben: Tut kızım, tut. Ben şunu yazayım, sonra okurum sana.
Dilan: Tamam. Baba? Biz özgürlük müyüz?
Ben: Evet kızım, biz özgürüz. Bende özgürüm, sende.
Dilan: Ben Özgür degilim. Ben Dilanim. Özgür teyzemin oğlu.
Ben: Yahu Dilan az evvel anlattım ya, hani insanların diledikleri gibi...
Dilan: Madem ben özgürüm, o zaman istediğimi yiyebilir miyim?
Ben: Tabii kızım.
Dilan: O zaman ben bidaha, hiiiiiiiiiç taze fasulye yemiycem.Tamam mı?
Ben: Ha kızım orda dur! Yemek seçmek yok!
Dilan: Man eyyy** O zaman ben özgür değilim, dilanim işte.
Ben: Tamam kızım tut şunu.
" Son ampul sönmeden, aydınlık olmayacak! "
Ve korktuğum başıma geldi: Dilan hecelemeye basladı.

Dilan: Baba?
Ben: Efendim kızzzım.
Dilan: Hani ampuller ışık yapardı? Sönerse nasıl aydınlık olacak?
Ben: Ya bak şimdi: Bu ampul var ya bu ampul, senin bildiğin ampullerden değil.
Dilan: Nasıl yani ?
Ben: Boş ver kızım, gel yeni bişey yazalım.
Dilan: Baba yaa, niye anlatmıyorsun?
Ben: Neyi?
Dilan: Ampulü!
Zaten sevmiyordum şu amblemi, şimdi iyice gıcık kaptım iyi mi. Edison bile antipatik görünür oldu gözüme.

Didem: Yardım edeyim mi? Abi.
Ben: Dilanla odanızda biraz oynasanıza.
Didem: Yok, hayır ben sana yardım etmek istiyorum.
Ayvayı yedik, bu işin içinden çıkamıyacağım anlaşılan.

Ben: İyi madem, gelin bir tane daha yazalım beraber. Didem, sen yazar mısın? Dilan sende kartonu tut.
Didem: Ne yazayım?
Ben: Türkiye ayıldı, İmam bayıldı.
Dilan: O ne demek baba?
Ben: Bak şimdi Dilan. Türkiye var ya, hani yazları izine gidiyoruz, ha işte, orası ayıldı.
Dilan: Bayılmış mıydı ki ?
Ben: Evet kızım ama sana bunu nasıl anlatırım ki ?
Dilan: İmam ne? İmam da mı bayıldı?
Ben: İmam camiide Ezan okuyan adam. Türkiye ayılınca imam bayıldı.
Hanım: Akşama ne yemek istersin ?
Ben: I M A M B A Y I L DI !!!
Dilan: İmam yenir mi?
Ben: Yaa gidin başımdan be!
Neyseki didem anladı gerginliği

Didem: Dilan gel oynamaya gidelim.
Dilan: Hayır, ben babamla konuşuyorum.
Ben: Git kızım git, sonra da konusuruz.
Dilan: Banane- banane, ben senin yanında kalıcam.
Yahu ne oldu bu çocuklara böyle, acaba sorun bende mi? Derken telefon çaldı.

Hanım: Okan!
Ben: Kimmiş?
Hanim: Annen
Ben: Ne diyor ?
Hanim: Aklına bir slogan gelmiş.
Dur! Söyleme demeye kalmadan:

Hanım: Biz Cumhuriyeti sokakta bulmadık. Şeriata verilecek Cumhuriyetimiz yok!
Dilan: Baba?
Ben: Efffendim kızzzım?
Dilan: Cumhur ne?
Ben: Cumhur degil kızım, Cumhuriyet!
Dilan: O ne?
Ben: O bir Devlet biçimidir.
Dilan: Devlet ne?
Ben: Devlet bir milletin içerisinde yasadığı ülkeyi yöneten sistemdir. Bak kızım, nasıl bu ailenin yöneticisi bensem, ülkeleri de yönetende Devlettir.
Dilan: O zaman Devlet baba mıdır?
Ben: Ha kızım, bu sefer anlaştık. Devlet babadır, ben de babayım, Cumhuriyet de baba. Hırrrrr !!!
Dilan: Baba?
Ben: Efendim
Dilan: Cumhur kaybolmuş muydu?
Ben: Cumhuriyeeeet! Evet kızım bir zamanlar kaybolmuştu. Başka ülkeler gelip işgal etmişti.
Dilan: İşgal ne?
Ben: Mesela, bir baba gelip bizim evimize girse, artık bu evin babası benim dese, işgal etmiş olur bizim evimizi.
Dilan: Ahsooo, anladım.
Yaşasın, bunu anlatabildim ya! Artık herşeyi sorabilir.

Dilan: Baba?
Ben: He kızım.
Dilan: Ne oldu kaybolunca, kim buldu Cumhuru?
Ben: Cumhuriyet kızım! Onun adı Cumhuriyet. Atatürk buldu kızım. Atatürk ve onun askerleri
Dilan: Anladım, hani ben hasta olunca, meyve ve sebzelerden gelen o iyi askerler gibi.
Ben: Evet kızım aynen öyle. Şimdi biz bu toplantıya Cumhuriyete sahip çıkmak için gidiyoruz.
Dilan: Niye? Cumhurun sahibi yok mu ?
Ben: Varrr ! Biziz işte!!!
Dilan: Yüzmeye gidipte, sahip çıkalım Cumhura olur mu?
Ben: Olmaz kızım. Geç kalırız. Bu daha önemli. Yüzmeye herzaman gideriz.
Dilan: Man eyyyy!
Kızım küstü geçti bir kenara beni izliyor. Bende annemin sloganını yazmaya başladım.
" Şeriata verilecek Cumhuriyetimiz yok!!!"
Ben ne bileyim gelmiş dikilmiş yine başıma.

Dilan: Baba, şeriat ne, Cumhuru niye istiyo?
Ben: Dideeeeeeeem nerdesin?
Hanim: Banyoda.
İste bunu anlatamayacağım. Şeriat ne; Cumhuru niye istiyor ? CUMHURIYET!!! Bende basladım iyi mi? On puanlık uzman sorusu!

Dilan: Baba söylesene ya!
Ben: Şimdi şeriat, bir ülkenin müslümanlıkla, din ile yönetilmesidir.
Dilan: O ne? O da baska bir baba mı, evimize girmek istiyen?
Ben: Yok kızım, tam olarak değil. Bak şimdi, ben nasıl bir babayım?
Dilan: İyi babasın. Babammm benim.
Kocaman bir öpücük kondurdu yanağıma ve sıkıca sarıldı, o küçük kollarıyla boynuma.

Ben: Nasıl yani?
Dilan: Hep benimle oynuyorsuun (Öpücük). Bana masallar okuyorsuun. (Öpücük) Cumhuru kurtarmak gerekmeyince yüzmeye gidiyorsuun.
Ben: Hani kızım öpücük ?
Dilan: Yüzmeye gidersek veririm.
Ben: Dinle şimdi: Düşün ki ben birden bire değiıiyormuşum. Seninle oynamıyormuşuum.
Bu arada ben bunları sıralarken, kızımın gözlerinde dehşet belirdi.

Ben: Sana masallar okumuyormuşuum. Sana yüzmeyi, mayo giymeyi yasaklıyormuşuum, yazları sıcak havalarda çarşafların, mantoların içine girmeni emrediyormuşuum. Bunları yapmadığın zaman, seni bir güzel dövüyormuşuum. Aaaa kızım! Sen niye ağlıyorsun? Yavruuum! Ben değişmedim, değişmemde. Anlaman için misal verdim sana. Sen merak etme kızım. Ben hep senin bildiğin gibi kalacağım. Ne benden kötü baba olur, ne de Şeriat Cumhuru alabilir.

28. Mayıs 2007 Okan Tınmaz

* almancada halk dili olarak kullanilir ve "Anladim" anlamini tasir

** almancada halk dili olarak kullanilir Ve " Üfff bee" anlamini tasir

 
Toplam blog
: 121
: 1814
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Almanya'da doğdum. Haylaz bir öğrenciydim. 16 yaşımdan beri ticaretle ilgileniyorum. Şu anda büyük b..