Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Baba adı: Banka

Baba adı: Banka
 

Tıpdaki teknoliji gelişimi aldı başını gidiyor. Olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. DNA'nın şifreleri çözülüyor. Genlerle oynanıyor. Tüp bebek yapılıyor. Canlılar kopyalanıyor. Organ üretiliyor...

Şimdi Türkiye'ye de sıçrayan yeni bir moda ortaya çıktı: Sperm bankasından alınan sperm ile çocuk sahibi olmak. Bu modanın son uygulayıcısı ünlü sinema oyuncusu Münir Özkul'un torunu oldu.

Bundan böyle kadınlar evlenmeden de çocuk sahibi olacaklar. Böylece koca derdi çekmeden de anne olacak kadınlar.

Bu tıp dünyasının kadınları hamile bırakma yöntemlerinin geldiği son aşamalardan yalnızca biri. Biri ama, sanırım en çok tartışılacak olanlardan biri.

Bu tartışmaların boyutları elbette bir çok açıdan gelişecektir. Dini açıdan, psikolojik açıdan, pedagojik açıdan, ahlaki açıdan bu tartışmalar sürecektir.

Tıp dünyası "İnsanlara böyle bir hak doğduysa bundan yararlanmak gerekir" diyor.

Dini açıdan bu gelişmeye bakanlar ise ikiye ayrılmış durumda. Bunlardan bir gurubu "Dinimizce sakıncalıdır" diyor. Diğer guruptakiler ise "Bu da Allah'ın insanlara bağışladığı bir ilerlemedir ve doğaldır" diyor.

Psikolojik açıdan bakanlar ise "Bir kadın anne olmak istiyor ve olamıyorsa bu durum o kadında ruhsal bunalımlar yaratır ve çevresinde olumlu bağlantılar kuramaz" diyorlar ve devam ediyorlar "Eğer, kadının psikoloji düzelecekse bu yolda hamile kalması sakıncalı değildir."

Pedagojik açıdan bakanlar ise bu tür döllenmeye karşı çıkmaktadır. Onlara göre bu tür hamilelikten doğacak çocuğun ilerisi ne olacaktır? Yani, anne kendi egolarını bastırmak için sperm bankasından çocuk sahibi olcaktır da, çocuk büyüdüğünde annesine babasını sorarsa ne olacaktır? Ya da çocuk ergenlik döneminde arkadaşlarıyla baba konusunda nasıl bir aşağılık duygusu içine girecektir? Bir tek anne sevgisiyle büyüyecek çocuk baba sevgisini tadamayacak ve bu durum o çocukta eksiklik yaratacaktır.

Kısaca, pedagoklar sperm bankası ile oluşacak hamileliğe karşı geliyorlar.

Ve işin can alıcı tepkisi ise toplumun ahlak görüşünden geliyor. Toplumun büyük bir kesimi "Olmaz böyle şey bu düpedüz zinadır" diyor. Zina ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan bu hamile kalma durumu "Ahlaksızlık" olarak görülüyor.

Sperm bankasından hamile kalmak isteyen ya da kalan kadınlar arasında çocuğu olanlar da var. Yani, çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamayan kadınlara özgü bir yardım bankası değil sperm bankası. Kadınlara bir tür "kredi" veriyor. Kadınlar da o kredi ile geleceklerine yatırım yapıyor.

Yatırım sözcüğüne kızmayın, bu yatırım bir kadının anne olma duygusunu bastırmak için babasız çocuk yetiştirme yolunda çocuğunun geleceğini düşünmeden yalnız kendi çıkarı için yaptığı bir tercihtir.

Kadın, bir sperm bankasına gidecek. "Ben sperm almak istiyorum" diyecek. Duyduğuma göre sprem sahiplerinin adları asla verilmezken, sperm sahibinin fiziksel özellikleri veriliyormuş. Yani, çocuk sperm sahibi babaya benzeyecekse, anne bu tercihi yapma olanağına sahip. "Bu spermin sahibi 1.90 boyunca, esmer, siyah gözlü, sağlıklı bir erkeğe ait" ya da "Bu spermin sahibi 1.75 boyunda kumral, lacivert gözlü erkeğe ait"...

Seç seç al.

Dokuz ay on gün sonra hamilelik sona erecek. Çocuk dünyaya gelecek. Ve nüfus işlemleri başlayacak.

Nüfus memuru soracak:

"Çocuğun adı?"

"Ahmet"

"Anne adı?"

"Firdevs"

"Baba adı?"

"Banka"
 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..