25 Aralık '07
- Kategori
- Aile
Baba=maç, anne= dizi, çoçuk= internet
Eğitim ailede başlar.
Eskiden şöyleydi böyleydi diye başlamayacağım. Eski eskide kaldı. Artık her şey yeni ve yeniye olan tutku malumlarımız.
Baba akşam işten eve dönüyor. Haftanın en az üç günü maç yayını var. Geçiyor TV. nin karşısına maç seyretmeye. Hoş illa maç olması da gerekmiyor. Hangi kanalda spor programı varsa takip ediyor.
Anne de çalışıyorsa eve geldiğinde doğru mutfağa giriyor. Yemek ve bulaşık faslından sonra salona geçiyor.
Bakıyor ki baba maç seyrediyor. Başlıyorlar tartışmaya. Maç mı? Dizi mi?
Tartışmanın galibi baba oluyor.
Anne -varsa ikinci televizyon- geçiyor yan odaya, ya da mutfağa.
Anne için her gün çok önemli çünkü arka arkaya iki dizisi birden yayınlanıyor. Seyretmezse olmaz.
Dizileri bittikten sonra internete takılacak. Çocuğun uyumasını bekliyor. Ya el işi sitelerine dalacak, ya da yemek sitelerine. Kim bilir belki de bizim gibi blog yazacak.
Çocuk odasında sözde ders çalışıyor çok da kurnaz. Biliyor babanın maç, annenin dizi tutkusunu.
Matematikten en zor olanlarından bir problem buluyor. İlk müracaatı babaya yapıyor. Baba şöyle göz ucuyla bakıyor probleme. Çözmesine çözer, çözer de maç ne olacak.
“Oğlum bak annen boş ona sor” diyor.
Çocuğun gözleri ışıl ışıl ilk raundu kazandığını düşünüyor.
Anne yan odadan babayla yapılan konuşmaları ve kendisine yönlendirmeleri duyuyor.
“Oğlum sakın bana gelme ne anlarım ben problemden. Hem ben klasik matematik okudum sizin matematik modern, mümkün değil çözemem. Baban ne güne duruyor. Çözsün işte” diyor.
Çocuk sözde üzgün görünüyor. Ama gözleri çakmak çakmak. Bu oyunun galibi belli.
Baba= maç
Anne= Dizi
Çocuk= İnternet.
Karne zamanı geliyor.
Baba karneye bakıyor sinirleniyor. Anında karnenin suçlusunu buluyor.
Suçlu= Anne
Anne karneye bakıyor. Annenin karne suçlusu da hazır.
Suçlu= Baba
Çocuk karneye bakıyor
Karne=Anne=Baba
Bu çocukları biz yetiştiriyoruz.
Resim: İnternetten alıntı.