Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Baba ocağı!

Baba ocağı!
 

Yattığı yerden doğrulmaya bile mecali yoktu!
Göz yaşlarının ıslattığı yastığa sarılarak uyumaya çalışıyordu, uzun yıllardır her akşam yaptığı buydu!
Aksi halde ruhu daralıyor, duvarlar üstüne üstüne geliyordu çünkü!
Minnet duyduğu komşularına dua etmek dışında kıpırdatmak bile istemiyordu dudaklarını!
Birde oğluna kızdığı, küfür ettiği anlarda!
Dünyanın yükünü bana yükleyip kaç bakalım diyordu!
O daha doğmadan, ne hayaller kurmuştu oysa!
Aradan uzun zaman geçmesine rağmen oğlu gelmemiş, bir haber bile göndermemişti!
Belli ki karısını ikna edememişti!
Komşuları onun bu duruma çok üzülüyorlardı!
Tek odalı eski bir gecekonduyu tamir ederek oraya taşımışlardı amcayı!
En azından kira vermeyeceği için biraz daha rahat olacağını düşünüyorlardı!

En son birkaç ay önce telefonla görüşmüştü oğluyla!
İki arada bir derede kaldım diyordu, karımla aram mı açılsın yani!
Hem sen benim evlenmeme bile karşı çıkmadın mı ?
Annem halletti her bişeyimi!
Annen hangi parayla halletti oğul diye cevap vermişti, titreyen sesiyle!

Üzme kendini oğul, ben bakarım başımın çaresine!

Ben akşam gelirim demiştin ya hani taaa o zaman!
Ben ona umutlanmıştım, telaşım sevincim o yüzdendi!

Gelinime selam söyle diyerek kapamıştı telefonunu!

Hayatının en güzel yıllarını feda ettiği oğlundan değil, hiç bir emeği geçmemiş insanlar tarafından yardım görüyordu!
Yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği evladı yoktu yanında!

Duvardaki resme her baktığında geçmişe dalıp kalıyor, düştüğü durumu bir türlü hazmedemiyordu!

Annesinin yavrum kuzum, kayırmalarına engel olamamış, güya anasını kuzusundan ayıramamıştı!

Kendi babasından öğrendiği saygı kavramı onun gereksiz takıntısıydı sanki!
Ben gün görmedim ama çocuğumu rahat yaşatacağım demekteydi annesi!
Müdahale ettiğinde kötü baba damgası yemekten korkmuştu hep!
Olan biteni bir kenarda izlemek zorunda kalmıştı hep!
Ama bugün için çok şey fark etmemişti!
Korktuğu başına gelmişti işte!
Titreyen bacaklarına aldırmadan duvarda asılı olan resmi alıp tekrar yatağına döndü!

Parmaklarıyla sımsıkı kavradı resmi!
Çerçeve camının arkasındaki karısını öperek, bastonumu kırdın sen dedi!

Yaslanacağım bir dayanağım olamadı sayende!

Oğlumdan ve senden utanıyorum !

Görüşmek üzere!

Artık rahat nefes alamıyordu…

Daha önce hiç böyle olmamıştı!

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..