Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

Baba özlemi çeken var mı aranızda?

Baba özlemi çeken var mı aranızda?
 

15.07.2014

Babamı özlemek mi? Ben o coşan duygumu dindirmek için kendimi tam kaptırmamayı unutmayı seçtim. Desem de yine de inanmayın. Ben onun, olsa ayağının tozu olurum.

Babamı belki de en iyi onu seven başka bir kadın anlatabilir. İşte o kadın annemden başka kim olabilir ki...

Çamaşır makineleri yoktu. Annem tam bir Osmanlı kadını, evinin her türlü emek gerektiren işlerini sanki ibadet eder gibi yapardı ve halen de öyle. Evde sanki birçok şey kutsal gibi geliyor bana. İtinayla serilen, okşanarak katlanan çamaşırlar, sanat eseri gibi dizilen dolaplar, çekmeceler…

Babamın pantolonu ütülerken annem, kendince yaptığı ütü masası diye kullandığı yerde ve şöyle demişti; Allah onun ayağının tozunu eksik etmesin, evimden… Bu sözün anlamını ve derinliğini tozun eksikliğini yaşayacağım zaman çok daha iyi anlamış olmakla kalmayacak bir kadının eşine söylediği bu duayı hiç unutmayacaktım.

Hayat üniversitesi denen şeyin ne olduğunu eğitimin kıymetli fakat öncelikle insanın ruhunu, bedenini terbiye etmesinin dahası kendini yontmasının ne olduğunu babamdan öğrenmiştim.

Bu kadarla da kalmıyordu ondan öğrendiklerim…

‘Sakinlik’ bu duyguyu yaşatan bir insanı tanıyorum. Sakinlik, huzurun ayak sesleri…

Onunla uzun uzun sohbetler ederdik ne zamandan beri ben kendimi bildim bileli fakat ona göre doğduğum andan itibaren.

Öyle bir erkek ki, hem böylesine hoş alımlı, hem böylesine sakin, ılımlı, hoşgörüyle yoğrulmuş bir insan ona efsunlanmamak mümkün değil.  

Derdi ki; “insanın hamuru, mayası iyi olacak” kızım. Bu hamur denen şey çok önemli, birini görürsünüz, davranışları, tutumu sizi kendine ya çeker ya iter.

En zor, en çaresiz, en yorgun ve yoğun zamanlarında dahi güzel ve kıymetli anları bulup buluşturup;  serin, huzur dolu bir ağacın altında bulurduk kendimizi ailece. Maksat bir arada olmak, yenilen, içilen yemekler, ardından keyifle ama kelimenin tam anlamı keyifle içilen çaylar hep bizlerin yüzünde o tebessümü görmek ve alıp onu yüreğine dokundurmak içindi.

Güneydoğu Anadolu'nun sıcak ama tutucu bağrında doğan bir bebekken babam tabuları yıkmış benim için bir erkek evladın doğumuna ne kadar çok sevinilirse işte öyle sevinmiş.

Bir babadan onay alınamayacağı isteklere o ‘tamam’ demiş.

Üniversiteyi okumak istiyorum “tamam.”

Folklor da oynamak istiyorum “tamam.”

Arkadaşlarla buluşacağız “tamam.”

Bahçede oturup kitap okuyacağım “tamam.” 

Doğu’nun kabul edemeyeceği belki sıradan ama oraya göre daha birçok tabuyu yıkmıştı babam sırf benim o güzel hatırım için.

O gittikten sonra bir daha hiç toparlanamayacağız sanmıştık annem, ben ve kardeşlerim büyük bir şok yaşıyorduk. 52 yaşında genç bu dünyadan gitmesine mi yansak? Benim doğumum için gelen annemin ve kardeşlerimin yanında olmayışı ve evde talihsiz bir şekilde yüksek tansiyondan yere düşüp bir gece orada kalmasına mı yansak? Kaybımızın, katmer üstüne katmerliydi acısı.

Günlerce rüyalarıma girdi. Aslında ölmediğini yaşadığını zannedip durdum…

Aslında biz onu çok özlüyor ama belli etmiyorduk. Bir kandırmaca oynadık bir süre, acıyla dolaşıyor, dünya meşgalelerine dalmış gibi yapıyor ama asla hafiflemiyordu acımız.

Ben ofiste gelip geçen herkese anlatırken, annem de parkta gördüklerine acısını anlatıyordu sonra bir gün itiraf ettik birbirimize.

İşte ayağının tozu olmak öyle önemli bir şeydi. O tozun şimdi olması ne iyi olacaktı.

e-mail:belginturan@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..