Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '15

 
Kategori
Anılar
 

Babaannem... canım babaannem... sen bizi ne çok severdin güzel yürekli babaannem...

Babaannem... canım babaannem... sen bizi ne çok severdin güzel yürekli babaannem...
 

Babaannem 82 yıllık ömür serüvenini dün itibariyle noktaladı. Azraile bir güzel selam çaktığı gibi, vefâsız yolcular misali 'Ben gidiyorum' demeden, sessiz sedasız bizi terk etti.
Rahmet olsun!
 
*
Babaannem, bir gün öleceğini iyi bilirdi, ama çok korkardı ölümden. Yatalak kalmaktan, ölümü beklercesine inlemekten, yatalakken horlanmaktan fena endişelenir, âdeta ölüm korkusuna tuz biber ekilmesine sebep olurdu.
 
Ama ne mutlu ki, ölümü bile anlamadın babaanne!
 
Basit bir bronşit belirtisinden dolayı hastaneye yatırmaya götürmüştü annemgil. Sağlıklı geçirdiği bir günün ardından rahatsızlanır ve kalbi durur. Doktorların müdahalesi sonucu kalbi tekrar çalıştırır, ama bilinç yoktur. İki güne yakın makineye bağlı kalır, kalmasına kalır ama, 'ne çocuklarımı rezil edeyim ne de kendim rezil olayım' dercesine iflas eder vücudu.
 
Ne mutlu sana babaanne; ne korktuğun ölümü hissettin, ne yatalak kaldın, ne el ayak muhtacı oldun, ne horlandın, ne akıl sağlığını yitirdin, ne de hayırsız evlatların oldu.
 
Ne mutlu sana babaanne, ne ölümü anladın, ne de tuz biber ektiğin korkularını yaşadın.
 
*
Babamın 52 yıllık ömrü babaannemle geçmiş, benim de 28 yıllık ömrüm babaannemle geçti.
Aşımızı, evimizi, oksijenimizi, günümüzü, saatimizi her şeyimizi babaannemle bir arada paylaşarak geçirdik; babam da, annem de, ben de, kardeşlerim de...
 
Yokluğun en çok bize belli olacak be babaanne! Sen bizim evimizin büyüğüydün!
 
*
Annem sana ağlarken, 'Çocuklarımın çobanıydın annem' diyordu.
 
Gerçekten de bizim çobanımızdın babaanne!
 
Ben ve benim bir küçük kız kardeşim ortapedik engelli oluşumuzdan dolayı, kısmen başkalarına muhtacız. Hizmetimizde olan en küçük kız kardeşime şakayla, 'Sen bizim üçüncü ayağımızsın' derim.
 
Babaanne, sen de bizim üçüncü elimizdin!
 
Işığımı yakar, suyumu verir, kitabımı ve yastığımı uzatır, kıvrıldığımda üzerimi örter, haber saati yaklaştığında 'televizyonu açayım mı' diye sorar, evde annemgil olmadığında çayımı demler, açsam patates kızartır, ekmek yağlardın.
 
Üzerimizde hakkın çok babaannem, sen bizim üçüncü elimizdin.
 
*
Akıl sağlığı süperdi babaannemin, yaşıtları on yıl öncesinden bunamaya başlarken, sen bunamanın eşiğine bile gelmedin. 
 
Kimseyi kırmadın, öte git demedin, ağzın var dilin yoktu.
 
Yemek borusu hafiften dardı babaannemin, her üç lokmasından biri boğazına dururdu. Artık babaanne hiçbir şey boğazına durmayacak...
 
Dedem öleli 14 sene oldu. 14 sene bizle yaşadı babaannem. 14 sene annemin evlatlarında biri oldun babaannem. Annem senden razı, sen de bizden razı ol babaanem.
 
Seni unutmayacağız...
-Mustafa Yıldırım - 07.12.2015
 
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..