Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '08

 
Kategori
Babalar Günü
 

Babalar! Kutlarım babalar gününüzü

Babalar! Kutlarım babalar gününüzü
 

Hiçbir şey talep etmeden kendi diktiği elbiseyi giyerek nişanlandı.

Evliliğinin ilk saatlerinde salon parası ödenmedi diye gecenin bir yarısında rehin kaldı.

Ertesi gün konuşulan şuydu mahallede: "damat para bulmaya giderken, gelin düğün salonun tuvaletinde tek başına beklemiş.."

Daha yirmili yaşların ilk yıllarında, ilk çocuğu henüz emeklerken borç, harç yaptırdıkları evin hamallığı dahil her sıkıntısını eşiyle paylaştı; geceleri su fıçılarını doldurdu. (o zamanlar sular gıdım , gıdım akardı musluklardan) Gündüzleri hem çocuğuna hem ustalara yetişti.

Altı yıl içinde dünyaya gelen üç çocuğunu eşinin sınırla yardımları dışında kimseden yardım almadan baktı, büyüttü. Ve onları büyütürken gece gündüz demeden makine başlarında otuz yılı aşkın bir süre dikiş dikti.. Tuhafiye dükkanı açtı, işletti.. Olmadı yükü omzuna vurarak kapı kapı dolaşıp satış yaptı.

Eşinin, zaten sıkıntılı olan memur yaşantısına eklediği kişisel alışkanlıklarına sessizce tahammül etti. (kahve hayatı, eve geç gelme, içki, kumar vs..) Birde onun sinirli halleri, kıskanç davranışlarına da katlanmak cabası..

En ihtiyaç duyduğu zamanlarda acısını çoğu kez yalnız yaşadı..

Paylaşmak istediği neşelerde de yalnızdı..

Duygusallığını, ailesine olan bağlılığını da bir türlü anlamadı eşi..

Anlaması için verdiği ip uçları da boşa gitmişti hep..

Ne doğum günlerinde hatırlanıp bir gül verildi eline.. Ne evlilik yıldönümlerinde..
Çocuklarla yaşanan sorunlarda da "sen yüz veriyorsun" diyerek hep suçlandı..

Buna rağmen yıkılmadı.. Yılmadı.. Çalıştı.. Çabaladı..

Orta yaşından sonra dışardan liseyi derken açık öğretim ön lisansı bitirdi.. Ve bu arada girdiği sınavı da kazanarak çalışma hayatına atıldı (ilk kez "hayır!" diyerek).. Şimdi emekliliğinin keyfini sürmesi, tamamen kendi azminin zaferidir..

Yıllar yılları kovalarken yüksek sesle konuşmayı, yumruğunu masaya vurmayı da öğrendi..

İyide etti..

Böylece, eşi de uyanmış oldu eşitlik açısından..

Düşe kalka gelinen bu günde artık huzurlu ve de mutlular..

Kimin sayesinde mi? Tabi ki önce, rehin kaldığı halde suratını asmayan gelinin;))

O, sabırla yoğurmasaydı şimdi ekmek olup nimetten sayılır mıydı damat..

Biliyordu ki sayılmazdı.

O hep köprü oldu çocuklarıyla baba arasında.. Kalkan oldu.. Zararların tamircisi oldu .

Her zaman olduğu gibi bu babalar gününde de eşim yine: ‘’iyi ki varsın ‘’diyecek bana.

Çocuklarımda diyecek "iyi ki varsın baba"

Ben, bir kez daha bundan gururlanırken mahcupluğumu da hatırlamış olacağım..
Gururlanmayı hak ettim mi? Etmişim demek ki..

Büyümüşüm.. Adam olmuşum ya!

Babada olmuşum üstelik iyi tarafından..

Saçlarıma ak düştüğünde ancak anlamışsam da bir şey!

Çok geç kalmadan çok şükür ki artık bunu biliyorum.

Babalar..! Kutlarım babalar gününüzü..

Siz yine de kendinize değil! hanımlarınıza verin gülünüzü..

 
Toplam blog
: 17
: 537
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Cide / hacıahmet Köyü'nde doğdum. Lise yıllarım Zonguldak'ta geçti. TTKya memur olarak işe girince ..