Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '07

 
Kategori
Babalar Günü
 

Babam için

Babam için
 

Hep anneler konuşulur. Yaptıkları, emekleri, onlar bizim canımız hayatımızın evimizin direğidir. Bir yuva ancak annenin yokluğunda dağılır, un ufak olur. Peki ya baba? Baba nedir bizim için? Baba da evimizin çatısıdır. O, olmazsa üşürüz, güneşten kavrulur, fırtınalara, rüzgarlara karşı savunmasız oluruz.
Tıpkı bir çatı misali örter, korur, sarar bizi. Aslında baba olmanın nasıl bir duygu olduğunu oğlumu kucağıma aldığımdan itibaren şahit oldum. Eşim oğlumuza doğduğu andan itibaren şefkatli en sıcak duygularla yaklaştı. Ağladığında ağladı. Güldüğünde güldü. Dudağın bir kıvrımında, gözündeki tek bir damlada kahroldu. Canı oldu, hayatı oldu.Hastalandığında başucunda bekledi benimle sabahlara dek, o daha yolun başında ve zaman geç tikçe baba olmanın nasıl bir duygu olduğunu ve bilmediklerini öğrenecek.

Benimde bir babam vardı.Benimle ağlayan, benimle gülen, her derdime, her sevincime ortak olan, evimizin çatısı, dayanağımızdı. Çok şefkatliydi, anlayışlıydı. Asla onsuz yapamazdım. İş seyahatlerinde kimi zaman ona eşlik ederdim. Oda benden ayrılmak istemezdi. Ama gidemediğim zamanlarda olurdu ve hep onun yolunu gözlerdim.Gün gün, saat saat, gittiği birkaç gün bana sanki asırlar kadar uzun gelirdi. Onsuz bir yanım eksik kalırdı. Sanki dayanağımdı, hayata karşı savunmamdı. O zamanlar cep telefonu ve Internet olmadığı için her an konuşmak mümkün de değildi. Ömrüm boyunca hep yanımda olacak sanırdım. Hiç gitmeyecek, her ihtiyacım olduğunda onu arkamda yanımda bulacağımı sanırdım. Korkardım da gizliden bunu hiç söylemedim ona, asaletinden bilgisinden korkardım. Hiç sesini yükselttiğini duymadım. Ama bir bakışla dağları bile devirebilirdi. Sonra ne mi oldu?

Gitti bizi öylece bırakıp gitti. Onu çok güçlü sanırdım, her şeye katlanır direnir sanırdım.Ama olmadı, bir gün ansızın hastalandı. Yatağa düşmesi çok uzun sürmedi. Hiç kabul etmek istemedim onun yatakta olmasını, öylece konuşmadan durmasını. Çok yatamadı zaten, bir gece annemin verdiği tüm savaşa rağmen öylece bir sedye üzerinde bizi terk etti. Kızdım ona küstüm ağladım “Hani beni hiç bırakmayacaktın””Hani beni sen gelin edecektin? Torununu benim kadar, beni sevdiğin kadar sevecektin? Her zaman sevincimde üzüntümde benimle olacaktın.” Olmadın işte.

Hala alışamadım yokluğuna zaman ilaçtır derler ya. Evet o anki acıyı alıp götürdü. Ama izi, boşluğu, gönlümde kaldı. Oysaki daha yapmadığımız, yapamadığımız ne çok şey vardı. Yetim bıraktın, beni, kardeşlerimi ve evimizdeki yerini. Kaç yaşında olursan ol babana ihtiyaç duyuyorsun. Elini attığında arkanda dursun sana dayanak olsun diyorsun.Babaları olanlar sımsıkı sarılın babanıza, tadını çıkarın sizinle birlikte yanınızda olmasının. Bu Pazar babalar günü ama biz seni görmeye bir çiçek getirmeye, mezarını bir yudumda olsa sulamaya gelemiyoruz. Ama gönlümüzdesin biliyorsun değil mi? Tüm babaların, eşimin, kayınpederimin ve senin babalar günün kutlu olsun.Rahat uyu

 
Toplam blog
: 18
: 920
Kayıt tarihi
: 18.05.07
 
 

1971 İstanbul doğumluyum. Evliyim, dört yaşında bir oğlum var. Her ne kadar şu an ev hanımı olarak g..