Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Babam ve Oğlum, "Psikodrama nedir" soruna en güzel cevap

Babam ve Oğlum, "Psikodrama nedir" soruna en güzel cevap
 

Tam 3 sene boyunca hayatımda bir psikodrama grubum vardı. İki yada üç haftada bir cumartesi pazar günleri toplanır, bazen sabahtan akşama kadar, bazen cumartesi sabahından pazar akşamına kadar çalışırdık. Bu durum benim için bir hayat tarzı olmuştu. Ağzımdan devamlı, "benim haftasonu psikodramam var, ben gelemem siz gidin" tarzında cümleler dökülmeye başlamıştı. Esas amacı psikoloji ve ilgili alanlardan kişilerin birer psikodrama grubu yönetebilmek amacıyla eğitilmelerini içeren bu tarz grupların eğitimleri aslında oldukça ağırdır. İlk 40 saatlik tanışmanın ardından, asistanlık için 360 saat, yöneticilik için de ayrıca 400 saat çalışmış olmanız gerekir. 1000 saate yaklaşan böylesi bir çalışmanın hem maddi hem manevi yüklerini ayrıntılarıyla anlatmaya gerek olduğunu zannetmiyorum. Tüm yüküne rağmen neredeyse bağımlılık derecesinde bu çalışmalara beni bağlayan şeyin ne olduğunu çevremdekilere anlatmakta hep çok güçlük çekmiştim. Psikodrama grubu dendiğinde insanların aklına gelen şeyin ne olduğunu az çok anlamıştım. Bir grup insan sandalyelerini bir daire şekline getirmişler ve birbirlerine yaşadıkları her şeyi anlatıyorlar. Hep şu soruları duyardım, başkalarına özel yaşantını anlatmak tuhaf gelmiyor mu? Dışarda senle ilgili bildiklerini anlatırlarsa ne yaparsın? O kadar saat ne buluyorsunuz konuşacak?..

Babam ve Oğlum filmi vizyona girdiğinde ben de bir çok insan gibi filmden etkilenmiştim. Etkilenmiş olmasına etkilenmiştim ancak film, benim için çok özel olan bir şeyi hayatımdaki insanlara nasıl anlatabileceğimin yolunu da hediye etmişti bana. Sadığın babasının, oğlunun ölümüne sebep olan şeyin onun gitmesine izin vermesi olduğunu düşündüğü sahnede Gülbeyaz Teyze, alır Hüseyin Dedeyi, dikiltir öylece, ve Salim'in onu yıkıp geçmesini sağlar. İşte psikodrama denilen şey de budur. Saatlerce süren psikodrama çalışmaları hiç de sanıldığı gibi konuşarak geçmez, ana kuralı "konuşma yap" tır. Öyle değil de böyle yapsaydım acaba ne olurdu diye düşündüğünüz bir sorunun cevabını yaparak bulursunuz, onun hakkında konuşarak değil. Onu değil bunu deseydim, onu değil bunu seçseydim gibi bir çok sorunun cevabını yaşayarak, yaparak, oynayarak alırsınız. Yapamadığınız bir veda konuşmasını yapabilme olanağını size psikodrama verir. Sadece bu da değil, bazen sizin için çok önemli olan bir an'ı sizin için sayısız kez oynayan grup arkadaşlarınız sayesinde, bir kenara oturur ve kendinizi defalarca izlersiniz. Bazen bir grup üyesinin gördüğü bir tek rüyayı oynarken bir bütün günü geçirebilirsiniz ve en güzeli herkesin yaşantısının içinde bir yerlerde olarak kendinizi anlamaya başlarsınız.

Psikodrama çalışmalarımın bitmesinin üstünden yaklaşık 2 sene geçti. Bu zaman zarfında hayatımda bir çok yeni şey oldu. Dün televizyonda babam ve oğlumu izlerken, televizyon karşısında oturduğumuz bu anı, tam da bu sahneyi keşke grubumla oynayabilseydim diye geçti içimden...Anladım ki benim için yine uzun haftasonu psikodramalarının zamanı gelmiş de geçiyor bile!

Not.Psikodrama yapmak için illaki psikoloji yada ilgili bir alan mensubu olmak gerekmiyor, çeşitli kişiler zaman zaman yaşantı grubu adını verdiğimiz, amacı grup yönetmeyi öğrenmek değil de psikodrama tecrübesi edindirmek olan gruplar açıyorlar, bu muhteşem deneyimi tatmak isteyenlerin kulağında kalsın:)

Öz.

 
Toplam blog
: 9
: 2431
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

2000'de psikoloji bölümünde lisansımı, 2003'de yine psikolojide yüksek lisansımı bitirdim, doktoramı..