Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '11

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Badem ağaçlarıyla kaplı, rüzgarı hiç eksilmeyen, iki denizin kucaklaşma noktası büyülü Datça…

İzmir’den yola çıkacaksanız sabahın erken saatlerinde yola çıkıp kahvaltı malzemelerinizi yanınıza almanızı öneririm. Çünkü kahvaltı yapılacak o kadar çok yer var ki… Bizim yıllarca vazgeçemediğimiz yer Akyaka Orman Kampıydı. Kahvaltınızı yapıp masmavi sularda yüzüp duşunuzu aldıktan sonra yola devam edebilirsiniz. Ben Azmak’ın soğuk suyunda tuzumdan arınırım derseniz orman kampına girmeyip biraz daha ilerleyip kahvaltınızı Azmak başında yapabilirsiniz. (Azmak: denize akan soğuk su kaynağı) Denize girdikten sonra Azmakta tuzunuzdan arınıp buz gibi suda işte şimdi uyandım diyebilirsiniz. Aceleniz yoksa Akyaka’ya girmeyip yola devam ederek teknelerle Sedir adasına gidip kahvaltınızı Sedir adasında yapıp Türkiye'nin Maldivlerini görebilirsiniz. Sedir adasındaki ören yerini ve antik tiyatroyu da görmeden dönmeyin zaten. Marmaris’ten 11 km. sonra yolun solunda Çubucak Orman Kampı’nı göreceksiniz. Biraz daha ileride İnbükü (Emel Sayın Koyu) ve daha ileride eğlenceli tabelaların size yarenlik edeceği Bördübet koyunu göreceksiniz.

Çubucak ve İnbükü Akdeniz Bördübet’se Ege denizinde. İşte ben Datça yolunu bu yüzden çok seviyorum. Yol boyunca size asla vazgeçemediğim iki deniz, Akdeniz ve Ege Denizi eşlik ediyor. Datça’ya girmeden önce sol tarafta Perili Köşk tabelasını göreceksiniz. Artık geç kaldınız, Bir an önce Datça’ya gitmeniz gerekiyor. Unutmayın dönüş yolunda mutlaka Perili Köşk’e uğranılacak. Burada denize girmeden eve dönmek yok. Evet artık Datça’dasınız. Buradan Kargı Bükü, Mesudiye Bükü, Palamut Bükü ve Eski Datça görülmeden dönülmeyecek. Biz daha önceleri Datça merkezde kalıp her gün sabah erken kalkıp bir büke gidip tüm günümüzü orada geçiriyorduk. Ama artık kıdemli bir Datça sevdalısı olduğumuz için Palamut Bükü’nde kalıyoruz. Burada bir birinden sevimli pansiyonlar bulabilirsiniz. Deniz’e 100-200 m. mesafede yaşlı bir teyzenin işlettiği Güneş Pansiyon’u önerebilirim. Deniz kenarında Can Yücel’in gitmekten keyif aldığı kafeyi göreceksiniz.

Önemli bir not: Datça’da tekneciler size Akvaryum koyuna sadece tekneyle gidebileceğinizi söyleyecek. Asla inanmayın. Palamut bükünde kime sorsanız size yolu tarif eder. Datça’ya gitmişken Simi’yi de görmeden gelmeyelim derseniz yanınıza pasaportlarınızı almadan Datça’ya gelmeyin. Sonra bizim gibi pişman olabilirsiniz. Knidos antik kentinin yolu size çok kötü görünebilir. Ama inanın buna değecektir. Birbirinden muhteşem iki denizin burada kucaklaştığına şahit olacaksınız. Buna değmez mi? Dönüş yolunda Perili Köşk’te denize girmeyi unutmayın. Ben burasını Adrasan koyundan daha çok sevdim. Yürüyerek adaya gidilebildiği söyleniyor. Biz hiç denemedik ama deneyip başarırsanız bana yazın lütfen… 

 
Toplam blog
: 5
: 5346
Kayıt tarihi
: 21.06.11
 
 

1970 İzmir doğumluyum. 1990 yılında Ege Üniversitesi Basın Yayın Y.O. Gazetecilik ve Halkla İlişkile..