Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '08

 
Kategori
Haber
 

Bağımsızlık güneşi bu gün doğdu.

Bağımsızlık güneşi bu gün doğdu.
 

Atattürk Samsun'da


Ulusal Kurtuluş, tam bağımsızlık için, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı günü, 19 Mayıs 1919’u Bayram olarak kutluyoruz.

89 Yıl önce bu gün tarihin akışını değiştirecek adımı Samsun’a ayak basarak atan Mustafa Kemal 19 Mayıs’ı doğum tarihi olarak söyler. Ulusu ile kendini özdeşleştirmesinin ifadesidir aslında bu yaklaşım.

Yaşadığımız küreselleşme, küresel sömürü çağında yeterince anlaşılmadı, anlatılmadı ki ülke hala temel sorunlar yaşıyor. Rejim tartışmaları, Emperyalistlerin BOP projesi eşliğinde devam ediyor.

Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt dinlendiği şüphesi ile gündemi değiştirdi. Tesadüf vb. gibi sıradan açıklamalar ile geçiştirilen olay, bir taraftan da yargıya intikal ettirilecek kuşkusuz. Evinden itibaren tesadüf eseri(!) ardında doblo bir minibüs ile takip edilme olasılığı üzerine yazılar yazılmaya devam ede dursun, gelişmeler yargıyı kuşattığı, yargıçları baskı altına aldığı için endişe verici.

Daha geçen gün “Hukuk devleti değil, polis devleti görüntüsü…” üzerine açıklamalar yer alıyordu.

Mahkeme Başkan Vekili bile kendini güvende hissetmiyor ise artık sıradan yurttaşın halini düşünün…

Demokrasimiz hayli yol aldı, özgürleşiyoruz diye kına yakabilir liberal ve düşüncesini midesine eklemleyerek her devrin adamı kalemşörler.


Yarın 19 Mayıs ve bir şey daha oluyor bu memlekette.

Vatandaşın sağlığını çokkk düşünen AKP’nin sigara yasağı başlıyor.

Öyle bir yerdeyiz ki erki, yani iktidarı elinde bulunduranlar 53 milyon insanımız yoksul, 11 milyon insanımız açken sözde sağlık maskesinin arkasına saklanarak yasak koyarak, bekli de direncini sınıyor gibi!

Unutmadan ekleyeyim; bankalardaki mevduatın %97’sine iki milyon güzide yurttaş sahip. Daha bu rakama İsviçre bankalarındakiler dahil değil.

Nereden nereye. 89 yıl önce bu gün Samsunda bağımsızlık ateşi yanıyor, aydınlatıyor. Öyle bir aydınlık ki Anadolu’yu emperyalist işgalcilere karşı tek vücut haline getiriyor. Laz, Çerkez, Kürt, Arap demeden bağımsızlık için kanlarıyla suluyorlar Anadolu’yu.

Bu gün küresel sermayenin böl yönet projesine daha bir irdeleyerek bakmak gerekir.

Hep yazdım elim yazıya değince, hep söyledim olanak bulduğumda. O gün işgal ile hedeflerine ulaşamayanların bu gün artık sermaye olarak topraklarınızda at koşturmasının önünde bir engel yok. Üzerinde düşünmek gerekmez mi?

Dünya teknolojik araçları değişse de aynı dünya. Ortaçağdan, sonrasından farkı yok yaşananların. İlkellik, işgal, savaşlar yine sürüp gidiyor… Yine ölümler!

19 Mayıs 1919 bağımsızlık mücadelesinin, Cumhuriyet projesinin ilk adımıdır. Ancak bu gün yaşadıklarımız Atatürk’ün hedefledikleri ile ne kadar örtüşüyor sorusunu herkesin kendine sorması gerekmez mi.

Ve tartışmasız Atatürk’ten, Atatürkçülük’ten geçinenler ile Din’den geçinenlerin mücadele tarihi sayılabilecek Cumhuriyet tarihi sonuçta onarılmaz bir kırılmaya doğru yol almıyor mu!

Beceriksiz, bağımlı siyaset esnafının elinde demokrasinin içselleştirilemediği ortadayken, gelecek için yaşanılır düşler kurabiliyor muyuz!

İktidarı elinde bulunduranların kendi zenginini, sermayesini yarattığı ortadayken oyunun sürmesi için ille de karşıtlıklar, düşmanlıklara gereksinimleri olduğunu bilecek kadar akıl yürütebilmek için Einstein’in izafiyet teorisini bilmek kadar din üzerine söylediklerini de bilmek gerekir.

Yazı uzadı biliyorum.

Bu gün, 19 Mayıs törenlerinde kızlarımızın etek boyları TV’lere ve gazetelere konu olacak.

Atatürk’ün tam bağımsızlık hedefi üzerine de söz söyleyenler olacaktır elbet.

Emperyalizme karşı verdiği mücadele, kazandığı zafer üzerine de konuşulacaktır. Ve şehrin herhangi bir sokağında camları film kaplı doblolar kime ve neye hizmet ettiğinin farkında olmadan rutine devam edecektir…

Magazin programları Elizabet’e hediye “Cennet bahçesi”ni döndüredursun…

Ankara.19/05/2008 Asiyazar.
*****

Blognot: 24/25 Mayıs tarihinde Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ATAUM)’da “ Çocuk ve Okuma Kültürü” üzerine Ankara Eğitim Sen Şubeleri tarafından sempozyum düzenleniyor. Prof. Dr. Ali GÜLTEKİN, Prof. Dr. Nejla KURUL TURAL, Yrd. Doç. Dr. Necdet NEYDİM, Prof. Dr.Sedat SEVER, Prof. DR. Bülent YILMAZ danışmanlığında ve Türkiye Yazarlar Sendikası’nın desteğiyle gerçekleşecek olan sempozyum’a “Çocukları, geleceği ve okumanın dünyayı daha güzel kılacağını düşünen herkes” davetli. Özellikle Öğretmenlerin, Anne ve Babaların, çocukların katılımı isteniyor. İki gün sürecek Sempozyum daha sonra kitaplaştırılacak.

Dinleti ve açışkonuşması ile başlayacak olan sempozyum Yazarların ve bilim insanlarının sunumları, tartışmaları ile devam edecek.Sempozyumun ikinci günü Çocuk Forumunda “Çocuklar, çocuk edebiyatını ve okuma kültürünü” tartışacaklar.
Ortak Resim Çalışması ile sona erecek olan forumda çocukların resimlerinden oluşan bir sergi yer alacak.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..